Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Herkesin, her şeyin, anlama benzeyen bir sebebi yok muydu bu dünyada? Köstebekler kazmak, bulutlar yağmak, eller dokunmak için vardı. Dünyayla birlikte usul usul dönen bulutlara baktım. Beyaz, yüklü ve uzaklardı. Zavallıcıklar, kendim dedikleri şeyin, dünyadan topladıkları buz kristallerinden, su damlacıklarından filan ibaret olduğunu bilmiyorlardı. Dünyaya ait olanla şişip yüklenmişlerdi ve dünyadan aldıklarını yine ona vermek için, vakti gelince patlayacak, böyle uzak görünmelerine rağmen, eğilip alnıma, omuzlarıma dokunacaklardı. Yağmur bu yüzdendi. Kar bu yüzdendi. Bulutlara baktım. Sanki her şey orada yazılıymış gibi yavaş yavaş kavradım. Benimki de onlarınkine benzeyen bir ağırlıktı kalp değil; dünya ağrısı. Sadece kendi dertlerimin değil, başkalarınınkine derman olamayışın da yüküydü sırtımda taşıdığım. Senelerce kalbimi rendeleyen suçluluk hissi, bu yükün piçiydi. Kabuğun altındakilerden çok üstündekilerle, yaptıklarımdan ziyade yapmadıklarımla ilgiliydi. Başkalarının yanından bir gölge gibi sessizce geçişimle, dünyaya değmeden parmak uçlarımda yürüyüşümle. Kendime bir pusula, bir baston bulamamaktan yakınırken, kimseciklere baston, pusula olmayı beceremeyişimle.
Sayfa 248 - Hep KitapKitabı okudu
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.