Gönderi

136 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Atatürk Bilim İnsanı Mıydı?
Hiç kuşkusuz tüm zamanların en büyük komutanlarından ve devlet adamlarından biri olan Atatürk’ün hayatı üzerine çokça kitap okumuşuzdur. Onun, nasıl bir durumdan kurtuluşa ilerlediğini sunduğu Nutuk, yakınındaki insanların yazdığı hatıralar ve tabi Andrew Mango ve Şevket Süreyya Aydemir’in kitapları bu okumalar arasında sayılabilir. A.M. Celal Şengör’ün Dahi Diktatör kitabında yaptığı ise Atatürk’ün dehasını başarıya çevirmesini sağlayan yöntemini sunmak ve sonrasında ise uyguladığı adımları kendince yorumlamak. Kitabın tanıtım yazısında bu konuyu şöyle aktarılmış: “Atatürk bize aklın neler yapabileceğini göstermiştir. Bunun mümkün olduğunu göstermiş; ama “Ben böyle diyorum, böyle yapın” dememiştir. Bilakis, “Ben hiçbir şey söylemiyorum, sadece aklınızı rehber edinin” demiştir. Yaptığı bütün inkılapların gayesi de aklın rehberliğinde Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen çağa uygun, bütün mana ve biçimiyle uygar bir toplum haline dönüştürmektir.” Kitap için iki yazıdan oluşuyor diyebiliriz. İlk yazıda Şengör, Atatürk’ün yurdu düşmanlardan kurtarmak ve çağdaş bir ulus oluşturmak için izlediği yöntemin doğa bilimlerinde kullanılan yöntemle olan benzerliği üzerine bir inceleme yapıyor. İleri sürdüğü fikirleri Nutuk üzerinden örneklendirerek bize bunu açıklamaya çalışıyor ki benim görüşüm de dehasını bu sistematik yöntemiyle başarıya ulaştırdığı yönünde. İleri sürdüğü bu tezi kendisi şu şekilde maddelemiş (s.22): “Atatürk, tüm yaşamı boyunca; 1. Önce karşısındaki sorunu iyi tanımaya ve tanımlamaya, 2. Kendisinden önce bahis konusu sorun veya sorunlar için ortaya atılmış çözüm önerilerini iyi öğrenmeye ve bunların başarısızlık ve/veya uygunsuzluk nedenlerini iyi tespit etmeye, 3. Sorunun veya sorunların çözümü veya çözümleri için uygun varsayımlar üretmeye, 4. Kendi önerdiği varsayımlara körü körüne asla bağlanmadan onları en acımasız bir şekilde gözlem raporlarıyla denetlemeye, 5. Başarısız olduklarına inandığı varsayımları derhal eleyerek yerlerine yeni gözlem temelini de dikkate alarak yeni varsayım önerileri üretmeye, 6. Bu yeni varsayım önerilerini de daha önceki varsayımlar için yaptığı gibi gözlem raporları ışığında denetlemeye büyük özen göstermiştir. Bu yöntem, Atatürk’ün işlerini neredeyse bitirdiği yıllarda, Karl Popper’in tüm dünyaya gösterdiği gibi, doğa bilimlerinden bildiğimiz, bilimsel yöntemin ta kendisidir.” Kitabın ikinci yazısında ise Şengör Atatürk’ün başarı ve başarısızlıklarını “KENDİ GÖRÜŞLERİ” doğrultusunda incelemiş ve kitabın adını da verdiği dahi bir diktatör sıfatının uygun olacağı kanısına varmıştır. Bu isimlendirmeyi vermesinin temel sebebi ise Atatürk’ün fikirlerini empoze etmek için insanlarla tartışması ve kendi fikrini eninde sonunda kabul ettirmesi. Ben tam manası ile bu görüşü doğru bulmadım açıkçası. Şengör’ün açıklaması ise şu şekilde (s.105): “…Atatürk’ün diktatörlüğünün sebebi her şeyden önce bağımsızlığı ve hürriyeti öğretmek, insanlığı, akılcılığı öğretmek. Bunu yapmak için de diktatörlük yapmak mecburiyetindesin. Ama Atatürk’ün yaptığı diktatörlüğün içinde zorbalık yok, düşüncesini öyle ya da böyle empoze etmek var…” Velhasılıkelam kitapta Atatürk’ün işlerini yorumlayan ve kendi fikirlerini söyleyen bir Şengör var karşımızda. Ben okurken bazı kısımları beğendim bazı kısımlarda -özellikle din husunda- kitabın ana hattından saptığı birkaç sayfada sıkıldım bazı fikirlerine ise katılmadım. Kitap ve değerlendirdiği Atatürk’ün de aslında Türk insanından beklediğinin bu olduğu aşikar. Ayrıca atıf yapılan eserlerin de çokluğu bu alanda yeni okuma yapanlar için yol gösterici olabilecek kanısındayım. Güzel ve bilimsel basitlikte bu tarz kitapları beğendiğim için önerebileceğim bir kitap. İyi okumalar.
Dâhi Diktatör
Dâhi DiktatörCelal Şengör · İnkilap Kitabevi · 20223,718 okunma
·
6 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.