Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

176 syf.
·
Puan vermedi
“İşin adı: Mahremiyet Mahrumiyeti”
Bir söz vardır: İnsan içinde yaşadığı çağa babasına benzediğinden daha çok benzer. Yaşadığımız çağa benziyor muyuz ? Hangi jenerasyonuz ? -X,Y,Z 90’larda dünyaya gelenler için Z kuşağı olduğumuz söyleniyor. Ağ ortamında doğup-büyüdüğümüz icin “dijital yerli” de diyebiliriz. Türkiye’de yaşayanlar için dijital topluluğa ilk adım attığımız yıllar. 93 Halkın internet ile tanışma süreci. 94 Türkiye’de ilk internet cafelerin uygulamaya geçtiği dönemler. Peki dijital toplumda yaşamak,bizi daha iyi ya da daha kötü anlamda değiştiriyor mu ? İnternetin dünyamıza girmesi ile beraber bizlerde nasıl bir değişim oldu ? Şöyle ki atalarımızdan hepimizin bildiği kadarıyla birçok savaşa,birçok sıkıntı ve imkansızlığa rağmen bizler kadar endişeli,kaygılı,depresif değillerdi. Varlığın içinde iken buhranlardan çıkamayan bir nesil olduk. Sıkıntı,depresyon çeşitli sıfatlar ile aynı hastalıkları dile getirip durduk. İnsani düstûrlara vakıf olamadan,iletişim kuramadan, bir araya gelemeden,yediğimiz yemeğin lezzetine varamadan hülâsa kendimize gelemeden göçüyoruz. Tehlikenin farkında olmak icin içinde bulunduğumuz durumun ehemmiyettini bilmemiz gerekiyor. Kitabı okudukça evvelki senelerde katıldığım bir semineri anımsadım. Ayşegül Dede (masal anlatıcı eğitimcisi) internet kuşağı çocuklar icin şunları dile getiriyordu: “İşaret parmağı değil canım artık onlar. (İşaret parmağını göstererek.)İnternet parmağı,bir tuş ile geliyorlar, o parmaklarını bizden daha iyi kullanıyorlar.” Küçükken hepimizin masallardan bildiği sihirli bir obje vardır. “Sihirli ayna” söyle bana dediğimiz zaman her şeyi bilebileceğimizi sanıyorduk. Şimdi ki çocuklara soruyoruz senin evinde kaç tane sihirli ayna var ? Saymaya başlıyorlar telefonlar,iPad’ler,tabletler,bilgisayarlar.. nefes almadan bütün elektronik aletleri dile getiriyorlar. Sonra başlıyorlar -hey Siri bana kutup ayılarını gösterir misin ? - Siri uzaylılıları görmek istiyorum. -Siri babamı arar mısın ? Evet internet çağında doğup yerlileri olarak,ergenliğinden sonra tanışan dijital göçmenlere (ebeveynlerimize) göre dijital çağa hakimiz. Peki ya devir daim olduğunda,ebeveyn olarak devam ettiğimiz süreçte nasıl hitap etmeliyiz, neler yapmalıyız ? Kitabı okurken üzerinde durduğu asıl nokta buydu. Bilinçli miyiz ? Kitabımız bize şunları söylemiyor. Hemen telefonu kapatın,bilgisayarı çöpe atın. Her ne kadar fişi çekilecek bilgisayar kalmasada fişini çekin. Üzerinde durduğu nokta bilinçli kullanıyor muyuz ? Ne kadar biliyoruz ? Hangi programları kullanıyoruz, kullanırken neleri filtreliyoruz ? Geleceğin ebeveynleri olarak internette ne kadar zaman harcayıp nerelerde geziniyoruz? Peki ya “dijital mahrem” ne demekti? Kitabımız 6 kısımdan oluşuyor: -Mahremiyet dijitale nasıl taşındı ? -Önce mahremiyet vardı sonra dijital ? -Mahremiyeti ihlal edenler -Özel hayatınız nasıl “veri”liyor ? -Dijitalin de hastalığı çıktı! -Dijitalde çözüm yolları Mâlumunuzdur ki iki kişi sohbet ettiğimiz bir whatsap platformunda bile sohbetlerimiz iki kişi arasında kalmıyor. En basit bir örnek ile sanal bir markette gezerken sepete eklediğimiz veyahut açtığımız bir ürüne benzer onlarca ürün görmemiz acaba izleniyor muyuz hissiyatı hepimizde uyandırmıştır. “Paylaşım yaptığımızda,paylaşımların sadece kendi izin verdiklerimiz ile paylaştığımızı düşünebiliriz. Ancak bunların hepsini,istemediğimiz “el alemin” eline teslim ettiğimizi unutuyoruz. Biri bizi izliyor desek yeridir.” “Yapılan deneyde bir grup katılımcının paylaşımlarına 48 saat süreyle ağlarındaki diğer kişilerin erişimi engellenmiştir. Hiç beğeni almadıklarını düşünen katılımcıların daha depresif oldukları ve özgüven hissettikleri saptanmıştır.” Evet. Diğer bir sorunumuz. Beğeni hastalığı. Zira ailesi tarafından takdir edilmeyen,sevgi gösterilmeyen ilgi ve alakayı alamayan bir çocuk gerekli ilgiyi görmek adına sahte profiller,sahte fotoğraflar ile dikkatleri celbetmek istiyor. Narsizm başta olmak üzere birçok olumsuz doyuma bu şekilde ulaşmak istiyor. Özellikle belli yaş grubunda hislerini durumlar ile ifade etmek, arzularına sosyal medya ile ulaşmak istiyorlar. “Ebeveyni çocukken elektrikler kesildiğinde eksiklik hissetmezdi, bugünün cocukları internet bağlantısı koptuğunda neredeyse depresyona giriyor.” Şimdi bağımlı değiliz dediğimiz interneti bir ele alalım. -Telefonumuz internete girmiyor ve sinirleniyor muyuz ? (İnternet siniri) -bir bilgiye göz ucuyla bile Google’dan mı bakıyoruz ? Veyahut hastalandığımızda Google’dan mı araştırıyoruz ? (Google etkisi,siberkondri) -acaba telefonum çaldı mı ? Telefonum mu titredi ? (Hayalet zil sesi) -acaba bugün Ne oldu ? Kesin bir yerlerde bir şeyler yaşanıyor. (Fomo) Bunlardan biri evet ise malesef ki biz de bağımlıyız internete.Korkmayın efendim önemli olan kontrolünü sağlayabiliyor muyuz ? Tam burada çözüm odaklı olan kitabımız bize önceliğin aile disiplini olduğunu vurguluyor. Sevgi. Daha sonra kitaplar, ve 3 gün 90 dakika dediğimiz bir vakit. Sevdiğimiz herhangi bir işe günde yarım saat ayırarak ilgi ve odağımızı o yönde toparlıyoruz. Bir uzlet vakti,derin bir tefekkür icin ama elimizdekiler titredi mi diye bakmadan, kendimize ayıracağımız yarım saat ruhumuza şifa olacaktır. Bir de bolca filtreliyoruz,çevremizi ,takip ettiklerimizi. Gezindiğimiz sayfaları. Keşfetin batağına düşmemek icin, manipüle edilen haberleri okumamak icin. En sevdiğim kısımlar konu bitimlerinden sonra kısa bir teste tabi tutması. Satır araları araştırmalar,malûmatlar ve Hadis-i Şerif’ler ile süslenmiş,dili yalın,okurken bir sohbet niteliği taşıyan bu doyurucu kitabı okumalısınız efendim. “Dijitalleşen dünya içinde yaşıyoruz. Ne tamamen bertaraf edilip yok hükmünde sayılmalı Ne de tamamen içselleştirilerek hayatın başkösesine yerleştirilmeli.” Kararında bir doz ayarlamalıyız. Bir not bırakalım: “ sosyal mecra ve dijitalde takip edildiğimiz gibi bizleri, bu dünyada 7/24 gözetleyen,takip eden,yaptığımız her işi,fiili,hareketi,attığımız her adımı takip eden kayda alan Kiramen Katibin meleklerini de unutmayalım.”
Dijital Mahremiyet
Dijital MahremiyetHarun Özdemir · İnsan ve Hayat Kitaplığı · 2020315 okunma
··
58 görüntüleme
Talha okurunun profil resmi
Güzel inceleme olmuş. Kaleminize sağlık. Kitap insan ve hayat dergisinde konu ile alakalı bilgilerin derlemesi mi yoksa dergiden ayrı yazılmış bir eser mi?
Vildan okurunun profil resmi
Teşekkür ediyorum. İnsan ve hayat dergisinden derlemeler çoğunlukta özellikle 2018 yılındaki bir sayıya ait tüm notlar geçirilmiş. Ama eklemeler de mevcut,zenginleştirilmiş.Fakat dergiden çok çok ayrı tutamıyorum.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.