Daldan dala atladığım, nedensizce varoluşsal gerçeklikleri sorguladığım, kendi tarzımdan fersah fersah uzaklaştığım şu dönemlerde bu kez de soluğu Norveç edebiyatında aldım :) Anlam veremediğim bir şekilde kendi içime yönelme, arama, bulmaya çalışma ve sorgulama çabamın üst seviyelerde seyrettiği günlerdeyim :) Neyse ben kendi harmanımda demlene durayım bu sırada da sizlere kitaptan biraz bahsedeyim. •••Doppler ile ilgili modern zaman insanına bir manifesto diyenler olmuş. Tam olarak olmasada kısmen doğru bir tanımlama. İki çocuk babası Doppler’in tek başına toplumdan ve ailevi durumlardan sıyrılarak ormanda yerleşik bir düzene geçişini ve hayatını yeni yarattığı koşullarla formlandırmasını okuyoruz. İlk sayfalarda İnsanlardan, şehir hayatından uzaklaşıp bir geyikle arkadaşlık etmesi ve bundan büyük keyif alması kitabı okuma ve sonuçlandırma arzumu tetikliyor. Babasının ölümünden sonra ki içsel sorgulama ve hesaplaşma kısımları başarılı bir şekilde kaleme alınmış. Kapitalizmi eleştirirken aynı zamanda düşündüren, mizah dolu satırlarla güldürmeyi başarabilen, günümüz başarı kriterlerine ve hayat tarzına ağır bir eleştiri yapmaktanda kaçınmayan bir yazarla tanıştım. Akıllı olmanın bir ödül ya da ayrıcalık değil şanssızlık olduğunu vurguluyor her seferinde. Para vererek aldığımız her şeyin aslında bizi nasıl ele geçirdiğini oldukça ironik bir şekilde anlatıyor. Bu kitabın bir de devam kitabı var, adı da “Bildiğimiz dünyanın sonu”. Onu da en kısa zamanda okuyacağım. Velhasılı kelam bu iskandinav ülkeleri de farklı kafalarda :) •••Ben yinede dilimdeki şarkıyla gidip gizem, polisiye ve gerilim kitaplarıma sarılmak istiyorum uzuuun bir süre izninizle :)

DopplerErlend Loe · Yapı Kredi Yayınları · 20199.5k okunma

·

13 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Elif Acar