Gönderi

304 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 36 days
Yoksa zaten çoktan programlanmış yaşamımızın seyircisi miyiz sadece?
Nörobilimci David Eagleman bu kitabında beynin derinliklerine doğru keyifli bir seyahate çıkarıyor bizleri... Beynin akılalmaz karmaşıklıktaki yapısını ve çalışma şeklini sorgularken derin düşüncelere yönlendiriyor. En temelinde ise bizi; her şeyi düşünerek, karar vererek, bilerek yaptığını ve kontrol ettiğini sanan ukalaları tahtımızdan indiriyor! Hepimiz davranışlarımızı, düşüncelerimizi kendi kararımızla yönlendirdiğimize inanırız. Eagleman ise bir dolu bilimsel çalışmanın sonuçları eşliğinde aslında bize tam tersinin geçerli olduğunu gösteriyor: Beynimiz ve ilintili sinir sistemleri bütünü hangi durumda nasıl davranması gerektiğini biliyor ve bilinçli zihnin buna müdahale etmesine çoğu zaman izin vermiyor. Bizim bilincimizle müdahale ettiğimizi düşündüğümüz zamanlarda ise aslında içimizde bulunan sistemler kendi içlerinde çekişiyor ve demokratik bir mücadele ile ne yapılması gerektiğine kendi aralarında karar veriyorlar. Başka bir deyişle biz, aslında kodlanmış kendi yapımızın içinde yaşıyoruz ve onu yönlendirmek yetisinden uzağız. Biz dediğimiz gerçekte nedir? Kendimizi yönlendiren biz miyiz, yoksa içerilerde zaten hangi durumda nasıl davranması gerektiğini bilen bir devreler bütünü var ve biz aslında kendi yaşamımızın seyircisi miyiz? Buradan hareketle daha derin sorular var bizi bekleyen... Eğer kendimize hakimiyette bu derecede etkisiz isek mevcut cezalandırma sistemleri ile mahkum ettiğimiz kişiler hakkında ne kadar haklıyız? Hapishaneleri doldurmak bizi daha iyi ve sağlıklı bir toplum yapacak mı? Farklı, sıradışı ama zararlı olanları ortadan kaldırma ya da en azından böyle davranmalarına sebebiyet veren kısımlarını budama (örn. genlere müdahale) şansımız olsa ve bunu uygulasak, genetik çeşitlilik sayesinde zenginleşen, güçlenen ve aslında farklılıkları ve melez ırkları tercih eden tabiata aykırı bir işlem olmayacak mı bu? Böyle bir değişim hayata neler katacak ama neleri de eksiltecek? Genetik teknoloji ilerledikçe genlerin bizi şekillendirmekte etkili olduklarını ama tek başlarına yetmediklerini anlıyoruz, çevre koşulları da önemli bir faktör olarak karşımıza çıkıyor. Bu ilerlemeler bizi nereye götürecek? Minority Report filmi beni çok etkilemişti. Filmde daha iyi bir toplum için, gelecekte suç işleyeceği bilinen kişiler bugünden yakalanıp etkisiz hale getiriliyorlardı. Filmin aksiyon kısımları bir yana, şu soru önemliydi : “Kişilerin gelecekte suç işleyeceklerini kesinkes biliyor dahi olsak, henüz hiçbir şey yapmamışlarken onları yakalamak ne kadar hakkaniyetli? Hangimiz böyle bir durumda ceza almaktan kaçabiliriz? Ceza sistemleri ile gelmeyi istediğimiz böyle bir toplum mudur?” Hz İsa kendini çarmıha gerenleri affetmesini isterken Tanrı’ya şöyle yalvarıyordu: “Affet Rabbim, bilmiyorlar.” “Yaradılanı severiz yaradandan ötürü” sözü tam da bu duruma uymuyor mu? Kısasa kısas mümkün ama “Affetmeniz sizin için daha hayırlıdır” derken acaba aynı nokta mı gösteriliyor bize? David Eagleman'ın bu kitabı beyni merkeze almasına ve aslında ağır bilimsel analizlere ve araştırmalara dayanmasına karşın ciddi bir felsefe kitabı benim gözümde. Kim olduğumuzu, neye hakim olduğumuzu, yaşadıklarımızın ne kadarını yönlendirme gücüne sahip olduğumuzu detayıyla inceliyor ve soruyor: “Kendi vücudumuz ve benliğimizin bile bu kadar azına hakimken, her şeyi doğru bildiğimizi varsayarak kurduğumuz toplumsal sistemler gerçekten doğru mu, kime göre, neye göre? Ve bu ortamda acaba nasıl evrileceğiz?” Sorunun cevabını merakla bekliyorum, umarım bu alanda önemli sayıda gelişme izleyebilecek kadar uzun yaşarım... “Siz daha tehlikeyi algılamadan, ayağınızı fren pedalının üstüne götüren kim? “ “Dinlemediğinizi sandığınız bir konuşma sırasında adınız geçtiğinde duymanızın sebebi ne? “ “Neden sır saklamakta böylesine başarısız, nedenini bilmeden birini çekici bulmakta bu kadar başarılıyız?” “Eğer bilinçli zihin, yani sabah uyandığınızda sizinle birlikte uyanan ben, buzdağının yalnızca görünen kısmıysa, zihninizin geri kalanı tüm bir ömür neyle iştigal etmekte?”
Incognito - Beynin Gizli Hayatı
Incognito - Beynin Gizli HayatıDavid Eagleman · Domingo Yayınları · 20136.9k okunma
·
77 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.