Gönderi

490 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Merhabalar. Bu sefer incelemesini yapacağım eser, Orhan Pamuk'tan "Kafamda Bir Tuhaflık." Bence kitap tam anlamıyla bir şaheser.Her satırda Orhan Pamuk'a hayran kalıyorsunuz.Kitap hakkındaki düşüncelerime geçmeden evvel Orhan Pamuk hakkındaki fikirlerimden bahsetmek istiyorum.Pamuk, Türk edebiyatında sevdiğim yazarlar arasında ilk üçe mutlaka girer.Yazım dili, anlatımı, işlenilen konular, olay örgüsü, karakterleri ele alışı ile Pamuk, yazar olmak için yaratılmış ve Dünya edebiyatının en iyi yazarlarından biri desem iddialı bir cümle kurmamış olurum. Aksine bu cümlenin onun dehasını anlatırken eksik kaldığını bile söyleyebilirim.Orhan Pamuk her kitabında beni şaşırtıyor.O kadar derine iniyor ki bir kitabını okuduğunuzda çok farklı konular hakkında fikir sahibi olabiliyorsunuz.Eserlerinde baştan aşağı yaşanmış gerçek bir konuyu anlatırcasına her şey yaşamın içinden hiçbir zaman ya acaba bu konu şu şekilde işlenseydi daha mı doğru olurdu demiyorsunuz.Çünkü bir süre sonra konunun neden o şekilde işlendiğini anlıyor ve daha farklı bahsedilemez en iyi bu şekilde anlatılabilirmiş bu konu diyebiliyorsunuz.Tıpkı hayat gibi.Hayatta da aslında yaşadığımız her şeye aradan zaman geçtikten sonra baktığımızda her zaman olması gereken en iyi şeyin olduğunu fark etmişizdir.İşte Orhan Pamuk'un eserlerinde de sık sık bu söz aklınızdan geçiyor.Kitaba başlamadan önce Umberto Eco'nun Pamuk hakkında dile getirdiği şu sözleri okumuş ve abarttığını içimden geçirmiştim "Orhan Pamuk'un çılgınlığında deha var" fakat bu düşüncemde yanıldığımı kitabın daha başlarındayken anladım.Daha önce Pamuk'un Kara Kitap, Masumiyet Müzesi, Benim Adım Kırmızı, Yeni Hayat ve Kırmızı Saçlı Kadın" adlı eserlerini de okudum ama hiçbiri bu denli etki etmemişti.Bu kitabı okuma konusunda tereddütleriniz varsa durmayın okuyun derim.Tabii benim gibi uzun kitaplar ve yavaş ilerleyen konulardan hoşlanıyorsanız. Gelelim kitabın içeriğine: kitap Beyşehir'den babasıyla birlikte İstanbul'a boza satmaya gelen Mevlüt Karataş'ın 1969 ve 2012 yılları arasındaki yaşamından bahsediyor.Ana kurgu bu hikaye etrafında toplanmış olmasına karşın; Kitap'ta yer alan diğer önemli konulardan biri ise İstanbul'un geçen bu 43 yıllık dönemde nasıl sancılı bir süreçten geçtiği.İlk göçler neticesinde gerçekleşen gecekondulaşma, bu gecekondulaşma ile eş zamanlı gerçekleşen usulsüzlükler.Devlet arazilerinin nasıl oy uğruna peşkeş çekildiği.Ardından değişen toplum ve hayat ile birlikte hayatımıza giren kentsel dönüşüm faciaları vb. birçok konu tüm çıplaklığıyla ele alınmış. Kitap anlatımında en çok beğendiğim nokta yazarın hakim bakış açısıyla anlatmasının yanı sıra ayrı ayrı tüm karakterlerin fikirlerini yeri geldiğinde onların ağzından öğrenebilmemiz.Bu şekilde bozacı Mevlüt, babası, amcası, kuzenleri, hatta ve hatta Rizeli müteahhit Hacı Hamit Vural ile empati yapma şansı yakalıyorsunuz.Bu ise çok faklı açılardan bir konuya bakma fırsatını bize sunuyor.Daha fazla uzatmak istemiyorum.Aslında kitap hakkında uzun uzadı ya yazmak isterdim ama sizleri sıkmak istemiyorum. Benim puanım yıldızlı bir 10/10. Sabırla okuduğunuz için teşekkürler.
Kafamda Bir Tuhaflık
Kafamda Bir TuhaflıkOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 201913,6bin okunma
·
13 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.