Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

DEĞERİN DOĞASI Biz, değer, yani nesnelleşmiş emek ya da daha doğru bir deyişle nesnelleşmesi gerekli emek varsayımıyla bağlı olduğumuz oranda bu varsayımın tüm mantıksal uzanımlarına dokunmak zorundaydık. İster bireylerin zenginliği, ister ulusların zenginliği olsun, bu zenginlik en nihayetinde nesnelleşmiş emekten ibarettir. Çok titizlenip nesnelleşmiş emek tamlamasını yetersiz bulanlar, bizi, nesnelleşmiş yararlı emek tamlamasıyla, hatta nesnelleşmesi gerekli yararlı emek tamlamasıyla düzeltebilirler. Pratikte ise emek kelimesi yararlı insan faaliyetinin dildeki karşılığından başka bir şey değildir. Nesnelleşmiş emek derken gündelik dilin bu ayrıntısı akılda tutulursa ifademizin düzeltilmesine de gerek kalmaz. Baktığımız şey ister somut bir toplum, ister kurgusal bir toplum olsun ya da tek bir bireyle ilgilenelim, değer belirlenimi hem gerçeği hem hayali sıkıca bağlar. O halde zengin olmak istediğimizi hatırlayalım ve soralım, zenginliğin ölçüsü nedir? Para. Para nedir? Paranın ne olduğu konusunda çeşitli fikirler var. Ama yıllanmış iktisat hocalarından henüz paranın ne olduğunu anlayamadığını söyleyenler de var. Değer ve para kavramı çok yakından ilişki halinde oldukları için değer kavramı hakkında aydınlık olmayan zihinlerin, para hakkında da kendilerini rahat hissetmemeleri doğaldır. Bunu itiraf edenlerin içtenlikli olduklarını düşünmek gerekir. İçtenlikli iktisat profesörleri dışında, bu açıdan uyanık olması gerekenler daha çok Marksistlerdir. Çünkü onlar Marx’la yoldaş olmak hasebiyle kendilerini bilirkişi addetmektedirler. Üstelik günü geldiğinde toplumun para olgusundan kurtulacağı sanıldığı için ne mal olduğu bilinen para olgusuna karşı haddini bildirici bir ilgisizlik ve özensizlik hakimdir. Halbuki konunun layığınca kavranması yeterli bir alakayı zorunlu kılmaktadır. Marx kendi kitabında meta ve para üzerine yazdığı ilk bölümle ilgili olarak anlaşılamama kaygısını önsöz aracılığıyla bize bildiriyor ve uyarıyordu. Dahası o anlaşılmak konusunda kaygı duyduğu konuyu, yani meta ve para konusunu Kapital’den önce Katkı adıyla zaten yazmış ve yayımlamış durumdaydı. Kaygısında haklı olduğunu teslim etmek gerek. Şimdi aynı konuyu bir başka biçimde ve değer merkezli olarak ele almakla bazı tekrarlar yapmak durumunda kalacağız. Ama bunlar kimseyi sıkmasın. İnsan bir yanıyla çok aciz bir varlık. On dakikada okuyup anlayabileceği bir gerçeği teslim edebilmek için bilmeksizin bir ömür boyu gayret sarf edebilir, bu gayret milyonlarca insanın yaşamında yüzyıllarca tekrar edebilir. Az gidip, uz gidip, dere tepe düz gidip geriye dönüldüğünde görünen bir arpa boyu yol işte böyle bir yoldur. Değerin kaynağının emek olduğunu zaten biliyoruz ve bu fikri burada tekrar etmiş olacağız. Ama unutulmamalı ki biz bu fikri zaten en baştan beri veri alıyorduk. Konunun yeni bir mantıksal seriminin amacı okuyucuyu ikna etmek olamaz. Konuyu evrensel bir çerçevede sunarken temel tezin tekrarına değil bu evrensel çerçeveye dikkat edilmesini bekliyoruz.
Vivo YayıneviKitabı okudu
··
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.