Gönderi

182 syf.
10/10 puan verdi
Hayat bir armağan değildir...
“Allah’a inanmazsa insan, bu yırtıcı hayata nasıl karşı koyabilir” Alaaddin Özdenören. Şair. Kahramanmaraşlı. Yedi Güzel Adam’dan biri. Onun Unutulmuşluklar kitabını okudum. Kitapla beraber, memleketimin o eski hali gözlerimin önünden aktı. Yaşanmışlıklarına aşina olmak beni kitaba daha fazlasıyla çekti. Ahırdağı’ndan beri esen, insanı yerinden uçuran Maraş’ın rüzgârını, uçmayalım diye okula giderken beş altı çocuğun el ele tutuşmasını anlatması güzeldi. O, uçmayalım diye birbirine tutunan ellerden biri de bendim. Yazarların ve şairlerin yaşamlarını okumak ayrı bir lezzet veriyor bana. Ama birilerinin kaleminden değil. Farklı duyguların ve yorumların karışmadığı yazarın bizzat kendi kaleminden. Şairin bu kitabında onun çocukluğundan ilk gençlik yıllarına, tahsil hayatından öğretmenlik yıllarına, arkadaşlarından dostlarına birçok yaşanmışlığını okuyoruz. Yazdıkları aynı zamanda küçük ikizi ünlü denemecimiz, hikâyecimiz, romancımız Rasim Özdenören hakkında da ipuçları veriyor. Özdenörenler memur bir ailenin çocukları. Tayinler dolayısıyla çocukluk hayatlarında bir yerde çokça kalamıyorlar. Çocukluklarında kardeşlerin birbirilerini hırpalamaları, güçlerinin son demlerine kadar vuruşmaları, bir odaya kapatılıp ne haliniz varsa görün denilmesi bana pek de yabancı gelmedi, yaşları birbirine yakın iki erkek oğlu olan ben için. Kitapta Ramazan Dikmen’in anlatıldığı bölümler hüzünlüydü. Kitabın sonundaki söyleşiler verimliydi. Şiir ve edebiyat üzerine görüşleri daha çok burada veriliyor. Neden az şiir yazdığını da buradan öğreniyoruz. Dilinden düşürmediği şairler olarak Necip Fazıl, Sezai Karakoç, Cahit Zarifoğlu, ve Akif İnan’ı sayıyor. Ondan bir cümle daha: “Hayat bir armağan değil, canla başla çalışarak yerine getirilmesi gereken bir vazife.”
Unutulmuşluklar
UnutulmuşluklarAlaeddin Özdenören · İz Yayıncılık · 2017134 okunma
·
35 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.