Gönderi

520 syf.
·
Not rated
‘Börteçine kurdun adı Ergenekon yurdun adı Dört yüz sene durdun hadi Çık ey yüz bin mızrağımız…’ Ziya Gökalp’in meşhur ‘Ergenekon’ şiirinin muhtemelen en bilindik mısraları yukarıdakiler. Ergenekon Destanı ise biz Türklerin milli hafızasında yer eden bir sözlü kültür unsuru. İşte Demirdağın Kurtlarında, Hasan Erimez bizi tam da bu mısraları konu edinen Ergenekon Destanına götürüyor. Nihayetinde Ergenekon bir destan; hem milli kültür öğesi olarak hem de bir edebi tür olarak bu böyle. Romanda da bu üslup ve bu dil kendisine fazlasıyla yer ediniyor. Roman dört bölümden müteşekkil. İlkinde Türklerin bilgisiz ve kibirli kağanın da etkisiyle düşmanlarının hilelerine kanıp, tuzağına düşmeleri ve son fertleri de yok edilene kadar katledilmeleri var. Tabii bu kıyımdan kurtulan dört kişi var ve onlar Gökkurtun kendilerine yol göstermesi sonucunda Ergenekon havzasına gelip yerleşiyorlar. İkinci bölümde ise dört asır boyunca Türklerin burada çoğalmaları ancak özlerini ve mazilerini hiçbir zaman unutmamaları var. Çağan Kağan’ın önderliğinde demirden bir dağı eriterek Ergenekon’dan çıkıyorlar. Üçüncü bölüm ise Türklerin eski yurtlarını geri alış serüvenini anlatıyor. Bu arada kendine unvan almamış olan Çağan, Ergenekon’dan çıkıştan sonra Börteçine olarak adlanıyor. Kanlı savaşlar, ölüm kalım mücadeleleri ve elbette kahramanlıklar, ihanetler arasında dördüncü bölüme geliyoruz. Orada ise kutlu şehir, Ötüken’in geri alınış mücadelesi var. Benim en az roman kadar ilgimi çeken baskın şey yazarın yaşı oldu. 1989 doğumlu olan Erimez, bu romanı yazdığında 25 yaşında imiş. Bu anlamda özel bir takdiri hak ettiği kanısındayım. Romanda Atsız’ın eserlerinden aşina olduğumuz çok sayıda eski Türkçe kelime de bulunuyor. Tabii Atsız demişken orada biraz durmak lazım. Yazar muhtemelen sıkı bir Atsız okuru. Çünkü Demirdağın Kurtları hem dil/üslup hem de konu bakımından Atsız’ın Bozkurtlar serisine oldukça benziyor. Bilhassa romanın son birkaç sayfasındaki anlatım düpedüz Atsız’ı tekrar okuyormuşuz hissi veriyor. Oldukça güzeldi o sahneler… Eğer Ergenekon Destanının havasından hoşlanıyorsanız okur adına bir handikap olabilecek olan o hacmine rağmen iyi bir roman bu; ama o hissiyatı çok da önemsemiyorsanız hoşlanmayabilirsiniz elbette. Evet, Hasan Erimez, bir destanın destanını yazmış…
Demirdağın Kurtları
Demirdağın KurtlarıHasan Erimez · Ötüken Neşriyat · 2015214 okunma
·
78 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.