MANDALİN MASALI “Bazen kaderimizden kaçmak isteriz ama anlarız ki; kaderimizin yolunda sadece varyantlar içinde dönüp durmuşuz ve yine en sonunda kaderimize çıkar yolumuz.” Demet, Cilvenaz (siyam kedisi), Deniz, Huysuz (Lakap), Aysun, Fahri, Zehra, Ayşe, Canan hoca, Sefa(Safa), Hakan, Selim, Turgut amca, Melek, Meliha, Dilek, Asiye hanım, Nisa hanım ve Deniz ile hem çok güzel hem de çok acı anılar ile beraberce ilerledik sayfalarca… İzmir-Selçuk’taki palmiye ve turunç ağaçlarını bende çok severim. Selçuk’ta gezerken hayran kalmıştım doğa harikalarına. Demet ve Sefa’nın Şirince gezmesinde yedikleri kabak çiçeği dolmasını merak etmedim dersem yalan olur. Öyle iştahla yediler ki özendim. :) Öğretmenler gününde Demet ve Aysun’a öğrencilerinden gelen hediyeler ne güzeldi, hele bazılarının kendi yaptığı el emeği olanlar harikaydı. Bu güzelliklere ödül olarak kek yapmaya karar vermeleri ve ardından Demet’in Aysun’a kekin tarifini öyle güzel verdi ki o anda kalkıp ta kek yapasım geldi. ;) Demet ile Sefa gezerken mandalin bahçesini keşfetmesi, orada tanıştıkları Arpa ve sonrası yaşanılanlar benim bazı şüphelere düşmeme sebep oldu. Her yaşanan birbiriyle bağlantılı çıkınca neler olduğunu anlayabiliyor okuyucu. Mandalinlerin mis kokusuna ben bile bayıldım. Ancak mandalin çayı hiç duymamıştım. Arpa’nın anlattığı efsane hikâyeleri bende can kulağı ile dinledim. Eserin kapağında kitabın isminin yanındaki şekle baktığımda bir bağlantı kuramamıştım. Okumaya başlayınca onun Cilvenaz olduğunu anladım. Onu ilk aldıklarındaki hali gözümün önünde, masum masum boynu bükük şeker şey… Onu alırken satıcının çan hediye etmesi ve uğur getirdiğini söylemesine onlar gibi bende inanmasam da yıllar sonrası çantaya takılan çan ve tesadüf karşılaşmada tüylerim diken diken oldu… Sayfa 143 te anlatılan Artemis ve Orion’un hikâyesini hiç duymamıştım. Orion’un anlamını da öğrenmiş oldum. Yaşadığım yer Çorlu’da Orion alışveriş merkezi var o yüzden dikkatimi farklı bir şekilde çekti anlatılanlar. Sayfa 203 te Huysuzun kim olduğunu öğrenince şaşırdım. Demet nasıl öyle bir karar verebilmiş aklım almadı doğrusu… Gelelim ana karakterler Demet ve Sefa’nın yaşadıklarına… İlk başlarda çok güzel giden bir birliktelik sonrası Sefa’nın annesinin hastalığı nedeniyle aldığı kararlar ve sonrasında yaşanan üzücü, yürekleri yakan anlar… Onlarla birlikte benim de yüreğim acıdı, kitaba ara vererek okudum. Hele Demet’in o haline ben bile dayanamadım. Şu anda yorumu yazarken bile o sahneler gözümün önüne geldikçe gözlerim doluyor… Neden derseniz Demet’in yaşadıklarını kısmen yaşadığım için onun hissettiği acıları çok iyi anlayabiliyorum. Şu an ne yazacağımı bilemedim, çünkü öyle bir duygu yoğunluğu içindeyim ki… Verilen sözler tutulmayacaksa neden söz veriliyor… Beraber kurulan hayaller birlikte yaşanmayacaksa nenden birlikte hayal kuruluyor… Sefa’nın annesine o kadar çok sinir oldum ki bilemezsiniz. Çocuklarımız tabi ki bizim canımız, kanımız. Onların başına kötülük gelsin istemeyiz. Üzülmelerini ve acılar çekmelerini hiç istemeyiz. Ama onlar da artık birer birey ve belli bir yaşa geldikten sonra bırakın kendi kararlarını kendileri versinler. Ama yanlış ama doğru kendi kararları olsun, hayat onların hayatı… Mutlu da olsalar, mutsuz da olsalar kendi kararlarımız sonucu oldu deyip yanlış bir kararsa ondan ders çıkarmayı bilsinler… Bu konuda öylesine doluyum ki yazmakla bitmez. Yazarımız yaşananlarda duygu geçişlerini öylesine hissettirmiş ki etkilenmemek mümkün değil. İlk eseri *Hurmalı Kurabiye* de öyleydi. Akıllarda kalacak iki güzel eseri yazarımız biz okuyucularına sunduğu için tekrar teşekkür ediyorum. İnşallah bol okurları olur. Sevgiyle… #ismailalaca #mandalinmasalı #okudumbitti

Mandalin Masalıİsmail Alaca · Lukka Kitap Yayınları · 201952 okunma

·

23 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Nursemin Doğan