Teknolojinin pratiklik, kolaylık sağlama yönünden denize de bulaşması beraberinde 'trol'e varan olumsuzluklar ve kirlenmeye varan sonuçlar doğurdu. Adalar gibi küçük kısa deniz alanlarına sahip olan bölgeleri bozdu. Doğal dengeler, deniz canlılarının yaşamı, huzuru ilk olumsuz etkileri almaya başladı. Periyodik ve sınırlı av temposu alt ûst oldu. Denizin üzeri yüzlerce amatörün istilasına uğradı. Rahmetli usta Lofet ile zanaat üzerine konuşurken, bizden de amatör bir yazlıkçı gencin araya girmesiyle geçen diyaloğu unutmaya imkân yok.
- Usta, Pazar günü gittik, Çakar ile Kartal Çimento hizasında palamut gibi 'hani".. At -çek, üç gaz tenekesi doldurduk. Keyften dört köşe olduk! Cuma gittik, iki teneke şöyle böyle, Cumartesi bir tenekeye düştü. Pazar ise ben iki balık, arkadaşım bir balık aldı akşama kadar. Ne oldu anlayamadık. İşareti mi şaşırdık?
Lofet;
- Kusura bakmayın ama ikiniz de salakmışsınız. Aşağıda fabrika mı var, her gün 150 balık versin? Balığı bitirmişsiniz siz, salaklar!.. Kontrolsüz teknoloji bugün gökyüzünün uzaklıklarından mavi denizlerin derinliklerine, insanoğluna ektiğini biçtiriyor. Bilinçsizliğin bedeli gelecekte daha pahalı ödeneceğe benzer.