Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

336 syf.
10/10 puan verdi
A. Yağmur Tunalı - İki Gözüm Türkçe
Bilmeyenler için A. Yağmur Tunalı, farklı yönleriyle (edebiyatçı, şair, yazar, senarist) tanınan, güzel Türkiyemizin kıymetli entelektüellerinden biridir. Türk'e ve Türkçe'ye sevdâlı, hayatını Türk'e ve Türkçe'ye adayan Yağmur Tunalı'nın "İki Gözüm Türkçe" isimli kitabını Oğuzhan Saygılı hocamın vesilesiyle okumuş bulunmaktayım. Yahyâ Kemal'in "Bu dil (Türkçe) ağzımda annemin sütüdür" dizeleriyle başlayan kitap, 336 sayfa ile Kubbealtı Yayınları'nın (vakfının) bir markası olan Hülbe Yayınları'ndan çıkmıştır. A. Yağmur Tunalı, Türk dilini dünü ve bugünü ile ele almış; Türkçe'yi nasıl yozlaştırdığımızı ve hâfızalardan silmeye çalıştığımızı, Türk dilini öteleyerek aslında kendi benliğimizi ve kimliğimizi ötelediğimizi, Türk dilinden uzaklaştıkça aslında kendi kültürümüzden uzaklaştığımızı adım adım, kendi hayatından ve bizim görmek istemediğimiz gördüklerinden yola çıkarak anlatmaya çalışmıştır. Kendisinin defâlarca bâhsettiği "Bırakınız bir Nef'î, Bâkî, Fuzûlî şiirini, Yahyâ Kemal şiirini doğru okuyacak üç beş isim bulamayacağımız" günümüz Türkiyesi, sanırım yaşadığımız mes'elenin ciddiyetini ortaya koymak için yeterli bir sebep olarak görülmektedir. Ziyâ GÖKALP, Türkçe'nin en güzel dil olduğu ve yeni sözcük üretmede halkın yollarının benimsenmesi gerektiği düşüncesindedir. Bunu şu dizeleri özetler niteliktedir: Güzel dil Türkçe bize Başka dil gece bize İstanbul konuşması En saf en ince bize Yine Türkçe ile ilgili kaygılarından ve çalışmalarından tanıdığımız Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu, bizi Adriyatik'ten Çin Seddi'ne kadar götürecek dilin 'Türkçe' olduğunu söylemiştir. A. Yağmur Tunalı'nın İki Gözüm Türkçe isimli kitabında siyasetten eğitim öğretime, futboldan sanata, gündelik yaşamdan televizyon ve radyo programcılığına kadar hayatın tüm alanlarında Türkçe'nin nasıl katledildiğini, buna nasıl göz yumulduğunu/göz yumulmak zorunda bırakıldığını ve 40-50 sene içerisinde iki gözümüz Tükçe'nin nasıl kör edildiğini okuyacaksınız. Sözde milliyetçilerimizin(!?) bile Türkçe'yi doğru düzgün konuşup yazamadan nasıl bir 'Türk Birliği'nden (Tûran) bahsettiklerini anlamış değilim. Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun gibi Türkçe alanında çalışmaları olan akademisyenleri okuyanlar/takip edenler böyle bir birleşmenin yalnızca dil ile sağlanacağının farkına varmışlardır. Birleştirici tek unsur dildir, yani Türkçe'dir. Günümüzde sıkça duyduğumuz "yerli ve millî" ifadesinden çok uzakta olduğumuzun kitabın sayfalarını çevirirken daha kolay anlaşılacağını umuyorum. Hâsılı, edebiyatta, müzikte, tiyatroda, eğitim ve öğretimde, siyasette ve sosyal hayatta, köyde ve şehirde Türkçe'ye ve Türk kimliğimize sahip çıkmalı; millî ve yüksek kültürümüzle aslında olması gerektiği gibi yaşamalı/yaşatmalıyız. Mes'ele hayata ve dile, aslında Türk'e ve Türkçe'ye Ömer Seyfettin'in baktığı gibi bakabilmektedir. Son olarak kitapta yayınevinin baskısından kaynaklı olduğuna adım gibi emin olduğum "konservatuar" kelimesinin YANLIŞ yazıldığını belirtmek isterim. Doğrusu "KONSERVATUVAR"dır. Tıpkı "laboratuar"da yapıldığı gibi.. Doğru olan "LABORATUVAR"dır. #YağmurTunalı #İkiGözümTürkçe #KitapŞuuru #kitapsuuru #OğuzhanSaygılı #KitaplarlaSöyleşi
İki Gözüm Türkçe
İki Gözüm TürkçeA. Yağmur Tunalı · Hülbe Yayınları · 202027 okunma
·
22 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.