Gönderi

128 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 27 hours
Düşünsene Ben Kim Bilir Kimdim.
Düşünsene Hızır bendim. Akşam Allah' a dua edip, ondan ayakkabı istediğini söyleyen çocuğa; ayakkabı poşetini uzatırken iyice inanmıştım Hızır olduğuma. Delik bir sandığın içinde sürüklenirken Musa suya derinliklerine,  düşünsene Asiye bendim. Çekip aldığım sandığı gerisin geri bırakınca suya, bir gün Musa tutunup gidince dalgalara ben anneydim. Ölen çocuktan geriye kalan boşluğu içimde koşan doru atın terkisinde karşılayıp sonra doru atı yine içimde öldürmeye çalıştığımda düşünsene, bu evin bahçesi darmadağın olmuş çiçeğiydim. Çocukların da çiçekler gibi tek başına ölmeyeceğini içimdeki doru atı vurmak için tekerlekli sandalyemi dörtnala sürerken öğrendim. Üvey ananın yanında kardeşimi korumak için içimde büyüttüğüm canavarı, Nezaket' in kapısına dikilen Sadettin' in karşısına çıkardığımda "Hızır gibi yetişen" dim. Beni kocamın yanına gömmeyecekti Şeref. Emin olduğum tek şey ton balıklı, karışık pizza ve Nezaket' in kıldığı namazlardı. "Mehmet gelecekmiş hanımı ve çocuklarıyla birlikte!" dediklerinde Mehmetlerin evinin kabul edilmemiş geliniydim. Mehmet yolda baba yetiştiğinde kelimelerimle can verdiğim "Kiraz" alımlı bir kız çocuğu olarak karşımdaydı şimdi. Düşünsene Mehmet senin yanında benim bahçemde büyüyen o  ağaç bendim. Bu sahaf dükkanında öldükten sonra bile yaşamaya devam eden Muhsin Bey... Giderek nasıl da sana benziyorum. Hiç benzemek istemediğim halde. Giderek sen olmak bu dükkan ve Sinan olmaktı. Ben Sinan' ı sen zannederken Sinan söylediğinde fark ettim aslında benim nasıl da sen olduğumu. Hayret ettim ve seni dolu kitap kolileri, eski plaklarla bu dükkandan atmaya çalıştım. Ama bu savaşın tek yenileni, cesetlerini savaş meydanından toplayanı ben olacaktım. Düşünsene bir ölüye savaşın tek ölüsü ve tek dirisi yine bendim. Düşünsene Esma o pencereyi açıp kapadığında Selim' i de annemi de başı kızının göğsündeyken toprağa gömen yine bendim. Selim hiç tanımadığım doktorun sırasında, Esma' nın açtığı pencerede faili meçhul bir cinayet edasıyla bakıyordu bana. Ah be Basri. "Yap bi' abilik" demeseydin ha ne vardı! Anlatmasaydın abini ben bugün bırakırdım seni tek başına. Çeker giderdim biraz büyüyünce hem abin hem baban gibi.  Sen bilseydin ikindi ezanının vaktini ben hatırlamazdım abiliğimi de katılırdım o tayfaya. Düşünsene Basri ben sen geldiğin için abiydim. Olmayan kardeşleri Müberra' yı atmasaydı kuyuya, rüyalar bir yudum suyla gerisin geriye tıkılmasaydı ağzıma çıkar mıydım babamın sessizlik kuyusundan bir gün? Babam bir gün kalemini bir benim için de dolaştırır mıydı kağıt üzerinde? "Sevgili kızım Müberra" yazar mıydı Hattat Salih Efendi. Onlarca sözcük arasında beni annemin ardında görüp de yakalar mıydı? Düşünsene baba rüyaların, kalemlerin, kağıtların, lavanataların ve en çok da kelimelerin arasında kalan babasının annesi yine  bendim. Düşünsene Hayriye abla. Abimin nasıl gittiğini anlamayan ve aynı şekilde misafir kaldığım bu memleketten giden yine bendim. Ait olmak için çalardım ben sizin kapınızı elimdeki bir kilo meyveyle.  Sabah namazında müezzinden önce yetişen, yağlanmamış kapımla sizi uyandıran bendim hani. Hani o ayakkabılarım bir gün çıkardı ayağımdan. Hiçbir yuvaya ait olamayan benim bir yuvam olurdu sizin üst katınızda. Boşver Hayriye abla. Ne yapmak istiyorsan onu yap kıyafetlerime. Hem abim de böyle gitmişti benim. Onun da göğsü daralmış, onun da ayakları su toplamıştı. Onun verdiği on milyon bile kalmadı geride. Bütün yollar onundu. Şimdi bütün yollar benim. Düşünsene  Hayriye abla. Kimi kimsesi yuvası olmayan biri için şu daracık dünyada giden yine bendim.
Düşünsene Hızır Bendim
Düşünsene Hızır BendimElif Genç · Ketebe Yayınevi · 2018218 okunma
··
428 views
zeyneb okurunun profil resmi
Tekrar her bir öyküyü okumuş kadar oldum. Kitabı okumayanlar için biraz karışık gelebilir ama öyle güzel içselleştirmişsiniz ki içim dolu dolu oldu yeniden. Son zamanlarda okuduğum en en güzel öykü kitaplarından biriydi gerçekten her bir öyküsüyle. Kesinlikle aldığı ödülü de sonuna kadar hak ediyor. Okuduğunuzu görünce çok sevinmiştim. Incelemeyi görünce daha bir sevindim. Yüreğinize sağlık 🌻
Ayşe Nur SONKUR EFE okurunun profil resmi
Var olun Hocam. Geneli öyküler olmak üzere kitapları içselleştirerek biraz bir şeyler yazmayı seviyorum. Zaman geçince kitabın içeriği hafızamızda tozlansa bile bu incelemeleri okuyunca yeniden hatırlamak mümkün oluyor, o tozlar uçup gidiyor. Bu sabah aynı cümleyi ben de kurdum:" Uzun zamandır okuduğum en iyi öykü kitabı" diye. Yazarın dili sade, ve bir o kadar da içten. Tam bir mahalle, tam bir aile havası içinde geçen bu olaylar sanki bizim evimizde olmuş kadar canlı. Arada yine dönüp okumak gerek. :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.