Hiç beklemediğiniz bir inceleme :)"Araştırmalar gösteriyor ki, boşanmaların büyük çoğunluğunun sebebi evliliktir." Hadi canım sende ciddi olamazsın. :)
Gevezelik》Yine ortalığı karıştıran kitaplardan bir tanesiyle karşınızdayım. Kimi çok alıntı ve inceleme yapmamı istedi kimi kitap hemen bitsin de kurtulalım <şu acımasız gerçeklerden> dedi yani sonrasını ben ekledim ama olsun. :) Öncelikle bu kitabı tanımama sebep olan babuşuma teşekkür ederim. Kitap zevkimin aynı olduğu nadide güzel insanlardan bir tanesi. :)
Yazar hakkında》Yazarın bir tane kitabı var sanırım. Az ama öz olmuş dedim. Dedim deyince biri geldi aklıma neyse konudan sapmayalım :D Campbell sanırım benim iç sesim olabilirsin. Kitabı okurken sanki iç sesimle konuşuyormuş hissine kapıldım ve bundan sonra kendi kendimle konuşurken(evet ben deliyim) Campbell ismiyle iç sesimi kutsayacağım...
Kitap hakkında》"Campbell Yasası'nın birinci maddesine göre boşanma esnasındaki çirkinlikler, başlangıçtaki yanılsamanın gerçek dışılığıyla doğru orantılıdır. Boşanma, yüksek dozda alınmış bir fanteziden sonra hesabı ödemek gibidir." Evleneceğimiz kişiyi olduğu gibi değil olmasını istediğimiz gibi görmemizden kaynaklanan evlilik sonrası aydınlanmalar en önemli kuralımızdır. (Noldu ya gece yarısından sonra balkabağına mı dönüştünüz de denebilir.)
"Campbell Yasası'nın ikinci maddesi, "Söyleyeceğiniz ya da yapacağınız hiçbir şey bir yetişkinin kişiliğini değiştirmez" der." Nasıl olsa ben bu odunu yontmasını bilirim deyip boşa balta sallamaktan kendimizi güzelce uzaklaştırır bu mantıklı ve yararcı kural. (Rıza baba: Elindeki baltayı sakince yere bırak evlat!)
"Campbell Yasası'nın üçüncü maddesi "Hayat sizden daha büyüktür" der." Sen hayaller kurarsın ve önüne hedefler koyarsın, beklentilerinin karşılanmasını istersin ama hayat denen acımasız alçak yukardan ya da aşağıdan sana nanik nanik yapar der bu gerçekci ve son kuralımız da.
Evliliğin kısıtlamalardan, gelişimi ve ilerleyişi engellediğinden hatta ve hatta pratik zeka ve yaratıcılığın en önemli düşmanı olduğundan dem vurur yazar. Tabi birde zoraki aşka dönüşmesinden:
"Eğer evlenmeden beraberseniz o zaman sizi bir arada tutan şeyin aşk olduğunu bilirsiniz. Eğer bir sorumluluk altına girmiş olduğunuz için beraberseniz, asla emin olamazsınız."
Her koşulda yanınızda olacak ve aile ya da Tanrı görevi görmesini isteyeceğiniz özünde bencilce davranışları ise:
"Evliliği savunanlar, bu kurumun sadece "güvene" dayalı olduğunu iddia ederler. Gerçekten de böyledir. Eğer sevgiliniz zor zamanlarda yanınızda olacağını söylerse ve siz ona güvenmezseniz, o zaman haklarınızı garanti altına almak için evlenmeniz gerekir."
Benim fikirlerim》İlk olarak önyazıyı okumanızı şiddetle tavsiye ederim. Bu kitap Avrupa kültürüne göre yazılmış bir kitaptır. Türkiye aile kültürü çok çok farklıdır. Şimdi büyük eleştiri yapacağım kimse kusura bakmasın! Kitapta yazılanlar doğru evet kesinlikle doğru ama bu doğruları bizim GELENEKÇİ toplumumuzda uygulamak olmaz. Neden mi? Evlenmeden birlikte yaşamak fikri için bizim toplumumuz henüz hazır değildir. Öncelikle büyük ve yıkılması belki seneler alacak tabularımız var. Diyorlar ki hemcinsleriniz alıntılarınızı çoğunlukla beğenmiyorlar neden sizce?
Hemcinslerimin evlilik istemeleri çok normal. Çünkü içinde bulunduğumuz kültür bunu gerektiriyor. Öyle olmayanları tenzih ederek; erkeklerin rahat olmalarına rağmen karşı taraftan ultra korumalı bir beden beklemeleri ya da eğer üstü kapalı ahlakçı ise istediğini aldıktan sonra o ileri görüşlüklerinin yok olmaları ve birden ahlak bekçisi kesilmelerini görmezden gelirsek sadece kendimizi kandırmış oluruz. Sadece kadınlar değil erkekler de buna kesinlikle hazır değiller. Ya da bunu fırsatçılığa çeviriyorlar ve yeni fırsatlara merhaba sana elveda diyorlar. Sonra ne mi oluyor? Erkek için duygusal tatminsizlik ve pişmanlık. Kadın içinse bunalım ve pişmanlık. En önemlisi aile ve çevre baskısı olması belki de. Elalem ne der korkusu. Anlatılacak o kadar çok şey var ki...
Kitabı kimler okumalı》Bu kitabı ancak benim gibiler okur asla okuması gereken kişiler okumaz. Gelenekçi anneler-babalar ve eşyayla, gösterişle, kendini kandırmayla, sırf evlenmiş olmak için evlenecek olan gençler(ya da genç hissedenler) mi okur dersiniz? :)
Gülerek başladığımız her şeyi acıyla bitiririz genelde yani bu inceleme gibi ya da... tıpkı EVLİLİK gibi...
Son sözümü çocuklar için söyleyeceğim. Lütfen ilişkinizi düzeltmek için o masumları kullanmayın. Eğer bir ilişki de sorun varsa çocuk yapmakla ya da çocuk var diye katlanmakla düzelmez. Onun hayatını da kendi hayatınızı da mahvetmeyin.
Ne psikoloğum ne de bir filozofum. Garip bir okur-düşünür-konuşurum sadece. Hak verip vermemek size kalmış, iyi okumalar :)