Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

57 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Aynı Seslerden Oluşan Basit Kelime
Aynı seslerden oluşmuş, iki heceli, görünüşte ve söylenişte basit ama manası umman kadar derin bir kelimenin insanın hayatında nasıl koca bir boşluk oluşturduğunu yalnız o kelimeye sahip olamayanlar bilir. Yalnız, onlar bilir bu kelimenin hayatın tam merkezinde yer aldığını ve yokluğunun nasıl büyük hasarlar verdiğini. Bir defaya mahsus sahip olunulabilen bu kelimeyi ömründe bir kere olsun kullanamamış ve hiç bir zaman kullanamayacağı gerçeği ağır gelir böyle insanlara. Baba, başına ne gelirse gelsin ona sığındığında sanki her şey hal olacakmış gibi.. "O varsa kimsenin sana zarar veremeyeceği." düşüncesi o öyle sağlam yer edinmiştir ki, "Dünyada hangi konuda sonsuz bir güven duygusu vardır? " diye sorsalar ; "Babam varsa bana bir şey olmaz." cevabı, verilecek cevaplar arasında kesinlikle yer alırdı. Oysa ne acıdır ki; ne bu cevap ne de bu güven duygusu her çocuğa nasip olamamıştır. Kimi doğmadan evvel, kimi doğduktan sonra, kimi yanı başındayken hasret kalır bu cevaba, güvene, duyguya... hasret kalır bir çocuk yürekten "Baba" diyebilmeye. Her biri için çok zordur da yanıbaşında, gözlerinin önünde, "varken yokmuş" gibi olan zorunda zorudur. Hani "Eğer ölmüş olsaydı, öldüğü için beni görmüyor, olmadığı için ona baba diyemiyorum." düşüncesini yaşatan en acısıdır. Siz bu kelimeye sahip olanlar, sahip olamayanlar için çok iyi bakın olur mu, babanıza, "Baba" kelimesine.... -ŞenAydemir "Babaya Mektup" Franz Kafka hakkında hiçbir bilgi sahip olmayan biri büyük ihtimalle kitabın içeriğinin "Baba Sevgisi." olduğunu düşünür. Lakim tam tersidir konu, bir çocuğun babasına bulunduğu sitemlerle doludur kitap. Sitemlerde bulunan çocuk Kafka, sitem edilen baba ise Kafka'nın kendi öz babasıdır. Kafka'nın babası yanıbaşında olup da ama ona baba kelimesini yaşatamayan babalardan olmuştur. Öyle bir ezmiş, öyle bir görmezden gelmiştir ki Kafka'yı kitabın her cümlesinde bunu buram buram hissettirmiştir Kafka. Ne bir çocuk, ne bir yetişkin, ne bir birey muamalesi görememiştir babasından. Kafka, babasına duyduğu hisleri bizzat kendisine söyleyemediği için kağıda döküp öyle söylemek istemiştir ama bunda bile başarılı olamamıştır. Sayfalarda yer alan sitemlerin, titreyerek, başı önüne eğik olarak edilen sitemler olduğunu hissetmemek elde değildir. Kafka yıllarca babasına karşı sakladığı duyguları itirafta bulunmak istemiş olsa da babasının onda yarattığı kişilik ezilmesi itiraf ettiği her duygudan sonra kendisine, özür mahiyetindeki "yanlış anlama, aslında senin yaptıkların doğru, sana kızmıyorum, seni yargılamıyorum..." ifadelerini yazdırmıştır. Yani Kafka itiraf ettiğini sansa da aslında tam manası ile bir itirafta bulunamamıştır. Kitabın bir yerinde "Sen bana böyle davranmamış olsaydın da ben yine böyle bir çocukluk yaşardım ve başarılı olamazdım. Başarılı olabilecek bir kişiliğe sahip değilim." tarzındaki ifadelerinin tersine "Sen böyle ezilmiş bir kişiliğe sahipken bile bu kadar muazzam yazabildiysen, elinden tutulmuş olsaydı kim bilir nelere sahip olurdun." demek istiyor insan. Kafka, babası ve kendisine göre varlığı yok sayılması gereken insan, bir bilsen şuan ne çok övenin ve sevenin var. Ama işte yine bir ölümden sonra kıymet bilme meselesi.. Ah be Kafka....
Babaya Mektup
Babaya MektupFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202240,5bin okunma
·
31 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.