Gönderi

415 syf.
9/10 puan verdi
On Yedi Yıl Sonra Yeniden Kar
Orhan Pamuk’un Kar’ını dün gece bitirdim. Ancak inceleme yazmak ertesi güne kaldı. Eminim ki, bittiğinde hemen oturup yazsa idim daha farklı bir yazı olurdu. Keza, şimdi değil de yarın yazacak olsaydım yine bambaşka bir yazı olurdu. Bu notu niye yazdığıma gelince, çünkü bence kitapların zamanları önemlidir. Okuduğumuz bir kitabı okuma tarihimiz ve şartlarımız bizi farklı etkiler. Orhan Pamuk’un bütün romanlarını okumuş bir okuruyum. Kar da buna dahildi. 2003 yılında yeni çıktığı zamanlarda okumuştum Kar’ı. 17 yıl sonra tekrar okudum ve romanla ilgili pek çok şeyi unutmuş olduğumu fark ettim. İlk okuduğumda 24 yaşında, Anadolu’nun bir taşra kasabasında öğretmenlik yapan, yeni evli, yeni baba, memlekete dair umutları ve hayalleri olan gencecik bir adamdım. Şimdi ise 41 yaşına gelmiş ve o yıllardaki ümitleri ve iyimserliği yerle yeksan olmuş bir adamım. İlk okuduğumda, nadiren yaptığım bir şeyi yapmış ve bir arkadaşımdan ödünç almıştım kitabı. Yanılmıyorsam, korsan baskı idi, emin değilim. Ama o yıllarda, çok ciddi bir korsan kitap furyası vardı. Kar, Pamuk’un tabiriyle, onun ilk ve son siyasi romanı. Dünyada nasıldır bilmiyorum ama Türkiye'de siyaset, yalana ve güvenilmezliğe dayanan bir şey. Değil romanın yazıldığı zamanı, 5 sene önce bile, bugün kanka olanların, birbirlerine neler söylediklerini arşivlerde görüyoruz. Sonra sanki o ağız dolusu lafları onlar etmemişler gibi, bugün "diğerlerini" hain ve terörist ilan edebiliyorlar. O yüzden siyasi romanla ilgili siyasi görüşlerin çokça önemi olmamalı. Ka, Kar, Kars üçlemesi üzerinden yola çıkan Pamuk, uzun yıllar siyasi sürgün olarak yaşadığı Almanya’dan Türkiye’ye döndükten birkaç gün sonra Kars’a bir haber yapmak için gelen şair Ka’nın hikayesini anlatıyor. Aslında eski aşkı İpek için mi gelmişti yoksa! Pamuk’un romandaki görüşlerinin bazılarına katılmıyordum, halen daha katılmadıklarım var, fikrimin değiştiği konular da var. Ancak her ne kadar roman için bizatihi yazarı dahi, “siyasi roman” dese de ben onun siyasi değil, edebi tarafını anlamaya çalıştım ve anlatmaya da çalışacağım. Pamuk’un Kar’ını sevdim, beğendim. Sonra şunu anladım ki, Pamuk’un en beğendiğim romanlarını sıralasaydım, ilk ikiye Masumiyet Müzesi ve Kafamda Bir Tuhaflık’ı yazardım ve Kar aslında bu ikisinin öncüsüymüş! Peki, neyin öncüsü? Tarz olarak, anlatım olarak, kurgu olarak, romanda Orhan Pamuk’un da yer alması olarak… Başarılı bir anlatımı var, olay örgüsü açık ve titiz cümlelerden oluşuyorlar. Bu nedenle, üç romanı birbirine çok benzettiğimi söylemem lazım. Pamuk’a önyargılı olduğum dönemlerde hakkındaki eleştirilerden en çok katıldıklarımdan birisi, “Onun çok satan ama az okunan, hele de hiç anlaşılmayıp, kitapları yarıda bırakılan bir yazar” olduğu idi. Halbuki, Kar da dahil olmak üzere gayet açık ve anlaşılabilir romanları var. Kar’a geri dönersek eğer… Roman elbette bir kurgudur lakin çoğu zaman gerçek olay ve kurum adlarının da kullanılması nedeniyle gerçeklikten beslenen bir kurgu. Örneğin Kars’ın muhayyel bir şehir yerine somut bir şehir olarak kullanılması, doğal olarak tartışmaları da beraberinde getirmektedir. Kars gerçekten o Kars mıdır? Örneğin ben bir Karslı olsaydım, romandan pek de hoşnut kalmazdım. Nitekim, sonsözde Pamuk da benzer bir şey söylüyor, mesela yabancı bir yazarın anlattığı İstanbul’la ilgili olarak… Pamuk, romanda arkadaşı olarak nitelediği şair Ka’yı bütün doğallığıyla yansıtmış. Zaafları, korkuları, doğruları, yanlışları ile. Romanda merak ettiğimiz soruların hemen hepsinin cevabını bulduk diyebilirim. Tabii, bazı karakterleri oldukça uçuk bulduğumu ifade etmeliyim. Pamuk’un anlattığı 90’lı yılları yaşayan ve bilen birisiyim. Başörtüsü yasağı zamanında üniversite öğrencisiydim ve elbette yasağa muhaliftim! Bugün baktığımda bu muhalifliğin doğru ama gerekçemin yanlış olduğunu görüyorum. Bu yasağa dini gerekçelerle karşı çıkıyordum, oysa özgürlükler ve insan hakları adına karşı çıkmam lazımdı. Neyse… Tabii roman bittikten sonra merak ettiğim şeylerden biri de şu oldu; dönemin İslamcı partisi isim değiştirdikten sonra belediye başkanı olan kişi, acaba 2001’den sonraki tercihini nasıl yapardı? Yeni partiye mi geçerdi, yoksa diğerinde mi kalırdı? Mazlumdan zalime geçiş evresi yaşar mıydı? Onları bilmiyoruz elbette, çünkü bu bir kurgu. İstanbul’da kar yağışını beklediğimiz bu günlerde, çok uzun yıllar sonra Kar’ı tekrar okumak benim adıma güzel oldu. Okunası bir roman Kar. Etkinlik için teşekkürler
Ebru Ince
Ebru Ince
Hanım. ;)
Kar
KarOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202114.5k okunma
··
211 views
Ebru Ince okurunun profil resmi
Ben çok teşekkür ederim hocam. Kar beklerken kar okumak istiyorum bende fakat pamuk ve ben çok anlaşabilen bir ikili olamadık malesef :)) ısrarla okumaya çalışıyorum fakat her defasında kendimi kitabın dışında buluyorum ...Sanırım benim de en inandığım "doğru zaman" ülkesinde karşılaşacağız şimdi olmasa da mutlaka bir gün ... kaleminize bereket gönlünüze sağlık
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.