Gönderi

120 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 22 hours
26 yaşındaki bir genç delikanlı Yevgeni Irtenyev’i hikayesi bu... Güzel ve özel bir eğitim almış, Petersburg Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni iyi bir sonuçla bitirmişti. Kısa bir süre önce ölmüş olan babası sayesinde en üst toplumsal çevrelerde bağlantıları bulunmaktaydı, saygın bir ailenin çocuğuydu. Babası zengindi, öldüğünde iyi bir miras bırakmıştı fakat büyük de bir borç karısı Maria Pavlova'nın ve oğullarının başına kalmıştı. Yevgeni kardeşi ile şu anlaşmayı yaptı: Ona, yılda dört bin ruble ödemeyi kabul ediyordu; ya da bir kereliğine mahsuben seksen bin ruble ödeyecek, buna karşılık diğer bütün miras taleplerinden erkek kardeşi vazgeçecekti. Annesiyle birlikte çiftlikteki büyük eve yerleşti; büyük bir gayret ve dikkatle çiftliği idare etmeye başladı. Belli bir süre borçlarla boğuşurken annesi bu durumu kavrayamıyor hala o lüks zengin hayatın içinde olduğunu sanıyordu. Oğlunu zengin bir aile kızıyla evlendirmenin derdine düşmüştü. Yalnızlıktan sıkılan ve cinsel arzularıyla boğuşup bunun bir ihtiyaç olduğuna kanaat getiren Yevgeni, cinsel birliktelik için ciddi düşünmeyecek bir kadını nerden bulabileceğini düşünüyor bir yandan da bu talebimi nasıl birine açabilirim diye içten içe kıvranıp utanıyordu. Danila isimli bir acıyla tanıştığında söz sözü açıp da konu cinselliğe sekse dayanınca bu isteğini ortaya dökme gücünü kendisinde bulup, arzularını açık etti. Danila bu duyguların normal olduğunu söyleyerek onu teskin edip, daha sonrasında onu Stepanida ile tanıştırdı. Stepanida, kocası şehirde yaşayan, kendisi de köyde bir başına kalmış güzel alımlı bir kadındı. Daha önceden de kocası şehirdeyken başkalarıyla defalarca para karşılığı cinsel birliktelikten bulunmuş alımlı bir kadındı. Yevgeni bu kadınla defalarca ormanda ilişkiye girdi. İlk münasebetlerinde abazalıktan öyle gözü dönmüş bir haldeydi ki karşısında çıplak bir kadın görüp, bacak arasında gidip gelmeyi cennete kavuşmuş gibi bir zevkle bir şevkle hissettiğinde kadının yüzüne bile bakmadı. Sonraki süreçlerde kadını daha detaylı süzdükçe ondan hoşlanmaya, alım çalımlarından başka bir haz almaya başladı. Fakat bu cinsel birlikteliği bir idman bir ihtiyaç ve hastalıklardan korunmak için bir tedavi olarak sayıyor ve istediğinde o kadından uzaklaşabilecek, bıçak kesiği gibi tüm ilişiği i kesecek güç ve iradenin kendisinde olduğunu söyleyerek kendi kendini pohpohluyordu. Günler geçtikçe Yevgeni sık sık şehre gitmeye ve orada Anneskiy ailesiyle sıkça görüşmeye başladı. Anneskiy ailesinin yabancı ülkeden yeni dönmüş kız çocukları vardı. Bu kız Lisa Annenskaya'ydı. Yevgeni, Lisa'ya âşık olup ona evlenme teklifinde bulundu. O günden sonra Stepanida ile olan bütün ilişkisine son verdi. Düğün oldu nikah kıyıldı. Evliliğin ilk yılı düğün vb ihtiyaçlara dağ gibi para gittiğinden elinde de nakiti kalmayan Yevgeni adeta köşeye sıkılmıştı. Eşi çok zengin olmasa da maddi durumu iyiydi ve birikmiş parasını bu borcun bir kısmını kapatmak için vermeyi teklif edince bu yük altında ezilmek istemeyen Yevgeni, malikanenin tapusunu eşinin üzerine yapmak koşuluyla bu durumu kabullenmişti. Günler birbirini kovalarken hamile kalan Lisa faytonun devrilmesi ve faytondan atlaması sonucu çocuğunu düşürür. Kaynanası bu rahatsızlığı fırsat bilip eve damlar, damat annesi ve kayınvalidesinin çekişmesi ve bu kadar iç içe olmadan kaynaklı huzursuzlukla başbaşa kalır. Aradan geçen zaman ve doktor muayeneleri sonucu hamile olmasına engel bir durum olmadığı anlaşılır ve Lisa tekrardan hamile kalır. Bu sefer Lisa'da kıskançlık krizleri başlar. Çocuğunu nasıl yetiştireceğini düşünüp durur ve doktor olması gerektiğiyle ilgili hayaller kurar. Mevsim değişikliğine ayak uydurmak için evin hanımı evi temizletmek için iki hizmetçi getirttirir. Ne tesadüftür ki kaderin cilvesi olarak da nitelendirebiliriz, bu temizlikçilerden biri Yevgeni'n daha önceden düşüp kalkıp oynaşıp zina ettiği Stepanida’ydı. Bunu gören Yevgeni çılgına döner, şoka uğrar. Ona karşı bir şey hissetmediğini yaşanıp bittiğini düşünür. Fakat bir eğlencede o Stepanida'yı dans ederken görünce arzuları tekrardan depreşir. Hemen, çoban olan ve işleri çekip çeviren kahyanın, Vasili Nikolayeviç'in yanına gider. Onunla konuşup, Stepanida nın eşiyle konuşup burdan ayrılmalarını ayrılırsa para vereceğini hatta uzak bir yerden onlara toprak bile bağışlayacağını, yeterki bu huzursuzluktan kendisini kurtarmasını talep eder. Aslında kurtulmak istediği işlerin açığa çıkması değil de tekrar arzularına yenik düşüp o ateşte yanacak olmasıydı. Bir zaman sonra eşi tekrar rahatsızlanıp hastaneye kaldırılır. Doktor sıkıntı olmadığı fakat olmayacağı da anlamına gelmediğini bu yüzden belli mühlet hastane de kalmasını söyler. Karısını hastanede ilgi ve sevgiden yoksun bırakmamakla beraber kısa bir zaman sonra da çiftliğe dönüp bütün işi gücü umursamayıp her gün oynaşını görmek için ormana koşup adeta nöbet tutar hale gelmiştir. Sadece bir kere onu başka kadınla ormandan çıkarken görmek bile onu baştan çıkarmaya yetmişti. Lisa’nın sağlık durumu bu arada iyileşmeye yüz tutmuş; yeniden ortalıkta dolaşmaya başlamıştı, ama kocasındaki mutsuzluğu sezinleyip bu durumdan huzursuz oluyordu. Bu içinde boğuştuğu huzursuzluğu amcasına açan Yevgeni, onu sırdaş edindi, amcası Kırıma gidip yerleşmesi tavsiyesinde bulundu. Bir hafta sonra kırıma taşıdılar. Belli bir süre sonra sağlıklı bir kız çocuğu dünyaya geldi. Oranın ileri gelenleriyle ahbaplık kurma imkanı da elde etti. Mareşal Dumşkin’le tanıştı ve onun partisine katıldı. Kendisine yeni uğraşlar yeni arkadaşlar bulup oynaşını unuttuğunu ve onu zaten sevmeyip de bunun bir şeytani saplantı olduğunu ve bu saplantıdan kurtulduğuna kanaat getirmişti. Partiden aday olup seçilmeyi de başardı. Tekrar eski çiftlikteki işleri yoluna sokmak için eski malikanesini tek başına ziyarete gidip de Stepanida yı görünce etkisinden adeta puta döndü. İçinde cehennem ateşleri yeniden can buldu. Karım keşke ölmüş olsaydı da bende tüm dedikodulara rağmen Stepanida ile evlenirdim hayalleri kurdu. Gel gitlerde boğuşurken bu işten kimseye zarar vermeden çıkmanın en iyi yolunun kendini öldürmek olduğuna kanaat getirdi. Odasına gidip silahına sarıldığında kapıyı karısının açtığını fark edince silahın üzerine gazete atarak olayı örtbas etti. Karısı, kocasının yüz ifadesinden mutsuz olduğunu anlayıp onun canını sıkan şeyi kendisine anlatması için ısrar edince, bir an anlatmaya da karar vermişti ki içerden bir ses karısını çocuğu giydirmek için çağırmasıyla bu yanlıştan kendini uyandırdı. Karısı dışarı çıkar çıkmaz silahına sarılıp kafasına sıkıp, tek kurşunla hayatını kaybetti. Kimse onun intihar edeceğine kanaat getirmiyordu, konuyu bilen amcası bile böyle bir şeyi aklına getirmedi. Kayınvalidesi bunların olacağını daha önceden kestirdiğini beyan etti ve doktorlar da Yevgeni'n akıl hastası olduğunu söyledi fakat kimse inanmadı. "SON BÖLÜMÜN İKİNCİ FİNALİ" Stepanida'yı tarlada otlar içinde gören Yevgeni bu iç huzursuzluğu ve kendi kendisiyle boğuşmasının sebebi olarak onu gördüğünden, bu huzursuzluğu ortadan kaldırmak için en temele inmeye karar verip, birkaç el ateş ederek silahla vurmak suretiyle onu öldürdü. Tarladakilerin çığlıkları arasında oradan ayrılıp evine gelip odasına çekildi. Hizmetçisini çağırıp polis ya da savcı gelince kendisine haber vermesini emretti. Ertesi gün komiser ve savcı geldi. Mahkemeye çıkartıldı. Ağır ceza mahkemelerinin kurulduğu ilk yıllara tekabül ediyordu bu yargılanışı. Bu cinayeti adli bir dengesizlik anında işlediğine mahkemece kanaat getirildi ve sadece kilisede tövbe etme cezasına mahkûm oldu. Dokuz ay boyunca gözaltında tutulduktan sonra bir ay için bir manastırda tövbe etme mecburiyetini de yerine getirdi. Hapisteyken kendini alkole verdi, manastırda da alkol içmeye devam etti ve bir alkolik olarak cezasını çekmiş şekilde evine geri döndü. Kayınvalidesi yine bu olanları daha önceden tahmin ettiğini söyleyip, çok bilmiş tavırlarına devam etti. Doktorlarsa delirmiş olduğuna kanaat getirdi... Bu işin sonunu yine yazarın cümleleriyle bağlayalım: "Gerçekten de, Yevgeni Irtenyev o zamanlar akıl hastası idiyse, bütün insanlar akıl hastasıdır; ama en ağır akıl hastası olanlar; kendilerinde farkına varmadıkları akıl hastalığı belirtilerini başkalarında görmek isteyenlerdir."
Şeytan
ŞeytanLev Tolstoy · Bordo Siyah Yayınları · 20184,445 okunma
·
18 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.