Gönderi

Yalnız Dağ
Soğuk, dumanlı dağların ardındaki ırak diyarlara Derin zindanlarla kadim mağaralara Yola düşmeli gün ağarmadan, varmak için onlara Efsunlu, soluk altını aramak uğruna. Eskinin cücelerinin kudretli büyüleri Çekiçler inerken çınlayan çanlar örneği Derin mekanlarda, uyuyan karanlık şeylerin arasında Bozkırların altındaki ıssız salonlarda. Kadim kral ile elf lordunun hesabına Hazineler dolusu altın orada Nakşedip işlediler ve hapsettiler nuru Kılıcın kabzasını donatan kıymetli taşlara Çiçek çiçek yıldızları takıp gümüş gerdanlıklara Astılar ejderin harını taçlara Ördüler telkariye şavkını Ayın ve güneşin. Soğuk, dumanlı dağların ardındaki ırak diyarlara Derin zindanlarla kadim mağaralara Yola düşmeli gün ağarmadan, varmak için oralara Hafızalardan silinmiş altınımıza sahip çıkmak uğruna. Orada kendilerine kadehler ile Altından harplar işlediler; hiçbir insanın ayak basmadığı o yerde Uzun zaman yaşadılar, nice şarkı söyleyerek Gitmeden ne insanlar ne elflerin kulağına Çamlar yücelerde kükredi Yeller gecede uğuldadı. Kıpkızıl ateşin alazları yayıldı ve Tutuşan ağaçlar meşaleler misali aydınlattı ortalığı. Çanlar çalıyordu vadide İnsanlar başlarını göğe kaldırdı soluk yüzlerle; Ejderhanın gazabı yangından da yaman Yerle bir etti kuleleriyle narin evlerini. Ayın altında dumanları tüterken dağın; Cüceler işitti ayak seslerini kıyametin. Salonlarından kaçıp ölümlerine koştular Düştüler ayaklarının altına, ayın altında. Yavuz, sisli dağların ardındaki ırak diyarlara Derin zindanlarla kadim mağaralara Yola düşmeli gün ağarmadan, varmak için oralara Harplarımızla altınımızı ondan geri almaya!
Sayfa 32 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
·
16 views
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.