Gönderi

112 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
22 saatte okudu
Barış Bıçakçı'nın ilk kitabı.Ama benim sıralama olarak en sonra okuduğum kitabı.İyi ki de en son bu kitabı okumuşum diyorum, Barış Bıçakçı'ya bu kitapla başlasaydım bir daha okumayabilirdim. Netekim okumaya başladım ve bir kaç sayfa sonunda bıraktım ilk seferde olmadı,çünkü okuması,anlaması bana göre çok zor bir kitap. Bir olay,bir diyalog okurken ardından yoldan geçen başka bir insan anlatılmaya başlıyor,onun o anda düşündüğü yaptığı şeyler gibi ..ve bu çok yoğun ve hızlı gerçekleştiğinden kitaba adapte olmak zor oluyor başta, sonra temposuna ayak uyduruyorsunuz az çok yazarın ne yapmaya çalıştığını da anlıyorsunuz ama kitap yine de zor bir kitap.Bu yönüyle diğer Barış Bıçakçı kitaplarından çok farklı ve hoşuma gitmedi.Barış Bıçakçı'nın da hoşuna gitmemiş olacak ki yada insanların tepkisini görüp diğer kitaplarında bu tarzı hiç kullanmamış.Mesela; bir çay ocağı sahnesi var ki çok çok hoşuma gitti.Şöyle ki; bir masada birileri kitap muhabbeti yaparken,diğer masadakiler arkadaşlarından bahsediyorlar ve bunun gibi çokça diyalog ardı arkasına o kadar hızlı anlatılıyor ki o çay ocağındaki insanların konuşmalarından kaynaklı uğultuyu duyuyorsunuz.En azından ben duydum. Ayrıca kitapta diğer kitaplarındaki karakterleri yer alıyor mesela Çetin'le Ender,Cemil'le Nazlı gibi .. Tavsiye eder misin ? derseniz bu soruya cevap vermek zor.Barış Bıçakçı okuduysanız hayal kırıklığı olabilir.Zorlanabilirsiniz ama yine de farkı bir anlatım tarzı denemek açısından denenebilir diye düşünüyorum.
Herkes Herkesle Dostmuş Gibi
Herkes Herkesle Dostmuş GibiBarış Bıçakçı · İletişim Yayınevi · 20211,813 okunma
·
38 görüntüleme
birkimse