Gönderi

Bilemiyorum, sen bilirsin...
Seni nasıl yürüdü saatler, bir gece vakti... Gözüm uzaklara istemez bakmayı, yakını görmez zaten. Göz görmez olmuş, akıl ermez, tüm cevherlerini dökmüşsün altında kalmayana ne demeli. Ölmelerin var mı böylesi! Bir yazarsın, bin ölür birileri. Gece her siyahı barındırır sanıyorum hala, oysa böyle bir siyah; hani nerde? Küller yerlere, kabuğuna sarılmış dünyanın, içim kül ister ateşe basılmalık. Kaybolan hangimiz, bunu bilmeyeceksin, normal olanımı, sürdürebildiğim yaşamayı arıyorum hala, aklımda binlerce serçe bilet almış bu gösteriye. Ben yağmur gibi düşmüşüm peşlerine, binlercesine bölüneyim diye. Patlamak orta yerinden her bir zerresine, olabilir miydi böyle güzel, acılı, sarkık, yoğun ve kuytulu. Tüm ışığım, verdiğimdeymiş, hep doğru düşünen akilanem değilmiş. Siyah bir kılıçla, hemde Katana, kesesim var yaralarımı, parça parça, körpe olmaz oysa Katana bilirsin, azdır acısı, yine de bu an bu gerek her bir yerime. Sen anlarsın, bilirsin, yere düşen yerlerim bin parçaya bölünür mü dersin? Aslında uzak değilim derde kedere, hep ordayım kimse gibi bilmesende. Soracak herkes, tanıdıklar, bilirsin, ay, güneş, yıldız ve gece, sonra siyah, beyaz, ten ve can, hem sonra trenler, odalar, ışıklar ve sokaklar. Hangisine diyeyim seni öldürürken kendimi vurduğumu. Hep derdim ya; sana acı vermeye kendimden başladım. Ölüm bazen ve işte tam da bu anlarda azımsanmayacak kadar serin olabilir, evet serin bişeyler gerek ısımın devinişine eş. Kendime ne kadar uzağım ve soğuk, kimse benden, hayat adına: uğultulu bir nümayiş beklemesin gayri. Ne şiir yazabilirim ne söz. Hayat benim boşluğumu aramayacak, hiçbir yerde olmamışım, olduğum kadar orada. Varlık ve yokluk zannı, içine düştüğüm binlerce düğüm, çözüldü bak. Yoksun ya, demek varlık hissi; zamana bağlanmış bir sayaç. Okumaya elverişli, ideal ve atik. Ancak tanıksız ve tanımsız tanıkları vardır hayatın, kömür gibi, kayaların kopmaya yüz tutan, ama ayrılmasam dediği kayaç parçalarındaki, yarıda kalmışlık misali. Ben yokum artık, eminim bundan. Şimdi bu yaslı kelepçeleri bileklerimden alıp, boynuma ve omuzlarımın arasından geçecek biçimde, göğsümün tam orta yerinde birleştirip, adımlarımın, vücudumu haraket ettirişinde ve her bir kıpırtıda binlerce acıyı İçime orta yerimden dağıtmasındaki şöleni yaşamak istiyorum... 3.35 ~ 3.45 / 09.02.2020 #Yockham .....
··
16 görüntüleme
Rodeon okurunun profil resmi
Alıp bu kanatlı sözlerini yanıma sabah sabah çok uzaklara uçtum. Varol!
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.