Beklentisiz olarak bir sitenin kampanyasından faydalanmak için aldıklarıma eklediğim #hisarüstücinayetleri ; yerli kurgu da en beğendiğim #kahin
Günay sonrası bence ilk sıralara girebilecek polisiye bir kitap.
Ben kısa kısa öykülerden oluşan bir kitap zannetmiştim ilk sayfalarda çünkü farklı farklı karakterler ve cinayetleri anlatarak başlıyor kitap. Her karakter bir diğerinin hayatının ucundan birbirine değmiş.. Böyle kelebek etkisi yaratan ondaki okyanusta bir su damlası olmuş bir başka karakterin ayrı ayrı işlenmesini de sevdiğimden keyifle okudum ilk 100 sayfayı. Bu açıdan kitabı iki bölümde ele almak daha doğru olur tür olarak. Ilk bölüm de olaylar dışardan bi kişinin bakışıyla anlatılıyor. Evet bir cinayet var, olay polise de intikal ediyor ama polis tarafında değil seyirci tarafında yazar. O yüzden sanki hikaye ya da öykü okuyormuşsunuz hissi veriyor ama merak da ettiriyor, üzüyor da okurken. Sonra bir den olay akışına göre de yazar polislerin tarafından anlatmaya başlıyor. Bu aşamadan sonra daha hızlı ilerliyor polisiye tadını tam veriyor anlatım. Kitapta tam da bu nokta da ilk bölümdeki karakterlerin aslında okuduğunuzdan farklı olmadığını bilmenize rağmen duygularınızı ters düz ettiğini görüyorsunuz. (En çok bu kısmını sevdim diyebilirim.) Sonrası araştırmalar, beyin fırtınaları, güncel çekincelere değinmeler ve yüzleşme.. Ben çok beğenerek okudum. #polisiye sevenlere tavsiyemdir. Herkese keyifli okumalar