Gönderi

1. Manc’ın felsefesini, hele Lenin’in MATERYALİZM VE AMPİRİO - KRİTÎSİZM’ini onaylayamıyorum. Gerçi idealizme daha da uzağım, ama bir materyalist değilim. Tarihsel değişimde diyalektik bir zorunluluk bulunduğuna inanmıyorum; bu inancı Marx, Hegel’den almıştır, ama inancı alırken, bu inancın biricik mantıksal temelini, yani «Fikir»in önceliğini bırakmıştır. Marx insanların gelişmesindeki ikinci aşamamn bir anlamda MUTLAK A bir ilerleme olması gerektiğine inanıyordu; bu inanışa varmak için hiçbir neden görmüyorum ben. 2. Marx’in değer kuramım ve onun ortaya koyduğu biçimde «artık değer» kuramım henüz kabul edemiyorum. Marx’in Ricardo’dan aldığı, «bir malın alışveriş değeri, o malm üretilmesine harcanan emekle orantılıdır,» kuramının yanlışlığını yine Ricardo’nun rant kuramı göstermiş ve Marksist olmayan bütün iktisatçılar bu kuramı çoktan bırakmışlardır. «Artık değer» kuramı, Malt- hus’un nüfus kuramına dayanmaktadır, oysa Marx bu nüfus kuramını artık değer konusu dışında başka her yerde reddeder. Marx’in iktisadı, mantıksal bakımdan tutarlı bir bütün meydana getirmeyip, Marx’m, kapitalistlere karşı bir durum yaratmakta kendi işine gelecek biçimde, eski doktrinlerin kimini red, kimini de kabul edişinden kurulmuştur. 3. Herhangi bir inşam yanılmaz kabul etmek tehlikelidir; bunun sonucu, zorunlu olarak insanı aşın basitliğe götürür. Incil’in sözlerinden ilham alma geleneği in- sanlan bir Kutsal Kitap aramaya fazlasıyla hazır duruma getirmiştir. Ne var ki, bu durum, yani otoriteye tapınma durumu, bilimin ruhuna aykındır. / 4. Komünizm demokratik değildir. «Proletarya diktatörlüğü» denilen şey aslında, sonradan oligarşik bir yönetici sınıf haline gelen küçük bir azınlığın diktatoryası- dır. İktidan kaybetme korkusunun etkisi altmda kalındığı durumlar dışında, Hükümetlere her zaman yönetici sınıfın çıkarlarına uyacak biçimde yön verildiğim tarih bize göstermektedir. Bu yalnız tarihin değil, aynı zamanda ! Marx’m da öğrettiği şeydir. Komünist bir Devlette yöne- Itici sınıf, «demokratik» Devletteki kapitalist sınıftan daha da fazla iktidara sahiptir. Komünist Devlet, silahlı kuvvetlerin bağlılığını koruyabildiği sürece iktidarını, en aşağı kapitalistlerinki kadar zararlı üstünlükleri kendine sağlamak amacıyla kullanabilir. Komünist Devlette yönetici sınıfın her zaman kamu yararına hareket edeceğini varsaymak budalaca bir idealizmden başka bir şey olmadığı gibi, Marx’in politik psikolojisine de aykırıdır. 5. Komünizm özgürlüğü, özellikle de fikir özgürlüğünü Faşizm dışında, bütün öbür sistemlerdekinden daha çok bağlar. Komünist sistemde ekonomik ve politik iktidarın tamamiyle birleşmesi, istisnalara hiçbir fırsat tanımayan korkunç bir baskı mekanizması doğurur. Kendi güçlerinin artışı dışında her türlü değişikliğe karşı çıkmak bürokratların yapılan gereği olduğundan, böyle bir sistemde ilerleme kısa zamanda olanaksız hale gelir: Ciddi sayılabilecek birkaç yenilik ancak sevilmeyen kişilerin hayatta kalmasını mümkün kılan birtakım rastlantılara bağlıdır. Kepler, geçimini astroloji sayesinde sağlamıştır; Darwin, babadan kalma servetiyle geçinmişti; Marx’in geçimi ise, Engels’in Manchester proletaryasını «sömürmesinden» idi. Sevilmeyen biri olmak, ama yine de yaşayabilmek için böylesine fırsatlara’ komünizmde yer yoktur. 6. Marx da, şimdiki Komünist düşüncesi de, el işçilerini kafa işçilerine oranla çok daha fazla yücelişlerinde haksızlık etmektedirler. Bunun sonucunda Sosyalizmin zorunluluğunu görebilecek birçok beyin işçisi karşı saflara itilmiştir; üstelik bu beyin işçilerinin örgütlenmesi de hemen hemen olanaksızdır. Sınıf aynmma, toplumsal dereceleme bakımından Marksistler uygulama alanında, kuramsal alanda olduğundan da çok aşağıda bir yer vermişlerdir. 7. Sınıf savaşı telkin edilmesi savaşın muhtemelenkarşı güçlerin az çok dengelendiği ya da kapitalistlerin ağır bastığı bir sırada patlaması sonucunu verebilir. Eğer kapitalist güçler ağır basarsa, sonuç, bir gericilik dönemine girmek olacaktır. Her iki tarafın, güçleri kabaca denkse, modern savaş yöntemlerinin uygulanacağı böyle bir savaşın sonucu muhtemelen uygarlığın yıkımı ve gerek kapitalizmin, gerek Komünizmin yokolması anlamına gelecektir. Ben, demokrasinin var olduğu yerlerde, Sosyalistlerin inandırma yoluna güvenmeleri ve ancak karşı taraftakiler gayn meşru bir şekilde kaba güç uygulamaya kalkıştıkları takdirde, bu kaba güç uygulamasını defetmek üzere zora başvurmaları gerektiği kanısındayım. Bu yöntemle Sosyalistlerin, sonuçsal savaşın kısa sürmesini ve uygarlığı mahvedecek kadar ciddi olmamasını sağlayacak kadar büyük bir üstünlük kazanmaları mümkündür.
·
81 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.