Dünyanın hemen her yerinde, toplurnlara malolmuş birtakım düşünceler, inanışlar vardır. Başlangıçta, günün koşullan doğrultusunda, insan mutluluğunu amaçlayan birtakım düşünceler, zamanla gerçekliğini yitirmekle birlikte, kurulu düzen adına vazgeçilmez, katı birer dogma niteliği kazanırlar. Bu düşünceler, belli bir azınlığın, egemen azınlığın korunma silahı olarak, çağın gerek lerini hiçe saya saya büyük kalabalıklara maledi lirler.