Gönderi

272 syf.
10/10 puan verdi
Sir Arthur Conan Doyle’nin yazdığı Sherlock Holmes serisinden ilk defa bir kitap okudum. Baskerville’nin Köpeği. Biraz araştırınca gördüm ki kitabın filmi de yapılmış. Konusu kısaca şöyleydi: Dedektif Sherlock Holmes ve yardımcısı Watson, Baskerville Malikânesi’nin lanetli köpeğinin peşine düşüyorlar. O köpek ki anlatılanlara göre sanki koca bir azman. Belki biraz aslan. Gece herhangi bir ışıkta parıl parıl parlıyor. Ağzından mavimsi salyalar saçıyor. Yakaladığının beynini darmadağın ediyor. Romanda iki kişiyi öldürdüğünü anlıyoruz. Üçüncüsü teşebbüs olarak kalıyor. Gerçekte de var olan bu köpek, efsaneleşmiş şekilde hayalet bir köpek olarak anlatılıyor halk arasında. Baskerville Malikenesi’nin bilmem kaçıncı kuşaktan sahibi Sör Charles bir gün ölü bulunuyor. Holmes ve arkadaşının görevi işte bu ölümü aydınlatmak. Öldü mü yoksa öldürüldü mü? Sör Charles ölü bulununca mirasçısı Sör Henry Baskerville geliyor. Eğer Charles öldürüldüyse Henry’nin de başı belada demektir ki gerçekten de ilerleyen sayfalarda böyle olduğunu anlıyoruz. Bir taraftan Sör Henry korunuyor, bir taraftan da olay araştırması yapılıyor. Bir sürü araştırmadan sonra anlaşılıyor ki bilmem kaçıncı kuşaktan adını Stapleton olarak değiştirmiş düzenbaz, sahtekâr, hırsız başka bir Baskerville evladı mirasa konmak için olayları tezgâhlamış. Romanın sonunda başka bir anladığımız şey ise gerçekten de iri, gösterişli melez bir köpek var. Köpek katil Stapleton tarafından kafası, vücudu fosforlanmış, ayrıca farklı gözüksün diye zararsız mavi kimyasal maddeler de köpeğe içirilmiş. Yani köpeğe dışarıdan bakıldığında sanki olağanüstü bir varlık, sanki canavar havası katılmış. Belki bunun için biraz da Baskerville Ailesi’nin bildiği çok eski bir efsaneden esinlenilmiş. Neyse ki Sör Henry; Holmes’in ince düşünüşleri, olayları çözümleme yeteneği sayesinde köpeğin elinden son anda kurtuluyor. Stapleton’a gelince o da bataklıkta kayboluyor. Büyük bir ihtimalle bataklığa saplanıp belasını buluyor. Kitabın arka tanıtım yazısında Sherlock Holmes bize şöyle tanıtılıyor: “Huysuz, karizmatik, kendisi için mutlaka gerekli milyonlarca ayrıntıyı zihin sarayının kıvrımlarında saklayan, yakın dövüş ustası, kimya ve simya üstadı.” Gerçekten de yetmiş beş çeşit kadın parfümünden yasemin kokusunu ayırt edebildiğini bu kitaptan okumuş oldum. Bir de kitabın betimleme bölümlerine hayran kaldığımı ifade etmeliyim. Bundan sonrasında bir Sherlock Holmes kitabı daha okur muyum? Belki yoğun okumalarım arasında değişiklik olsun diye, eğlencesine olabilir diyorum.
Sherlock Holmes - Baskerville’in Köpeği
Sherlock Holmes - Baskerville’in KöpeğiArthur Conan Doyle · Timaş Yayınları · 20169bin okunma
·
42 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.