Gönderi

"Bütün çocuklara ve öğretmenlere keklerimizi dağıttıktan sonra kolinin bir tanesinde altında kalan son üç beş keki en küçük çocukların yanına giderek vermek istedik. fakat yaşadığımız olay hem beni hem yol arkadaşlarımı çok etkiledi. "Türkiye'de böyle bir şey yaşasaydık çocuklarımızla, acaba nasıl olurdu?" diye düşünmeden edemedik. En küçüklerine vermek istediğimiz kekleri almak istemediler. Israrla tekrar vermek istediğimizde önlerine bıraktığımız, henüz açıp yemeye başlamadıkları kekleri gösterdiler. "Bize vermiştiniz." dediler. Evet, belki ilk defa yiyeceği ve burada çocukların en çok sevdiği abur kuburların ikincisini reddettiler. Aslında bu bir red değildi. Minnet duygusuyla kanaatkarlık vardı o küçücük çocuklarda. Aç gözlülük yoktu. Acaba burada herhangi bir semtte, herhangi bir sokağa girseniz ve çocuklara bir şey dağıtsanız, sıraya koysanız, en sonunda da üç dört tane artsa manzarayı bir düşünün ne olur, ne biter. Mutlaka bir kargaşa olur değil mi? Nedendir bilinmez ama yokluğun olduğu yerde kanaat, bolluğun olduğu yerde açgözlülük var."
·
27 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.