Her ay 1 kitabını okuyarak ilerliyorum ve Yerdeniz Öykülerinden sonra olayların akışı oldukça değişti. İlk kısımları Arha'yı ve yaşantısını tanımakla geçerken, yeraltı bölümlerinde klostrofobim tavan yapmış olabilir. Okurken cidden kapalı bir yerde nefessiz kalmış gibi hissettim. Yarısına kadar oldukça daralsam da (bunu iyi anlamda söylüyorum:))
Çevik Atmaca sahneye girince olayların seyri değişti.
Şöyle ki, bu seri fantastik bir kurgudan ziyade, kurguya yedirilmiş bir felsefe kitabı bence.
Bu kitabın teması, arka kapağında Cinsellik yazsa da, kesinlikle müstehcen bir sahne yok.. Tamamen metaforlar kullanılarak anlatılmış, özgürlüğe giden bir yeniden doğum süreci.
İlki kadar sevdim. Olay örgüsüni okudum bitti serilerinden değil, satır araları düşünmeye sevk eden dolu dolu bir kalem Ursulacığım..
Bence orta yetişkinlikte okunması daha yerinde olur. Okumaktan ziyade anlayabilmek için ;)
Saygılar ;)