Ekonomi dehasının kanıtlarından biri, Türk tekstilinin temeli kabul edilen
Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası'ydı.
Ruslara yaptırdı.
Krediyi Ruslar verdi.
Makineleri Ruslar getirdi.
Rus mühendisler kurdu.
İşçilerimizi Rus mühendisler eğitti, öğretti.
1937'de bizzat açtı...
2 bin 500 insanımız çalışıyordu.
İşçilere kadınlı-erkekli balolar düzenleniyordu.
700 kişilik sinema salonu vardı.
Haftada altı gün film gösteriliyordu.
Tiyatro salonu vardı, işçilerin tiyatro kulübü vardı. Müzik grubu vardı, korosu
vardı.
Türkiye İş Bankası'nı 1924 yılında kurdu.
Bir asır geçti, hâlâ Türk bankacılık sektörünün lideri.
Fabrikanın radyosu vardı.
Fabrikada piyano vardı. Resim-heykel sergileri açılıyordu, bahçesinde havuz,
havuzun içinde bronz kadın heykeli vardı.
Spor kulübü vardı, Sümerspor... Türkiye'nin ilk alttan ızgaralı futbol sahası
oradaydı. Basketbol-voleybol sahası vardı, güreş minderi, boks ringi, tenis kortu
vardı, paten pisti vardı, bisiklet parkuru vardı.
Ameliyathaneli, laboratuvarlı, 40 yataklı hastanesi vardı. Eczanesi vardı.
İlkokulu vardı, kadın işçilerin çocukları için kreş vardı.
2018'den değil, 1937'den bahsediyoruz...
Giyecek kooperatifi vardı.
Fırını vardı.
İşçileri şehirden fabrikaya getirip götürmesi için Gıdı Gıdı adı verilen mini treni
vardı.
Kendi enerjisini kendi üretiyordu, santrali vardı.
Nazilli'ye elektrik veriyordu.
Fabrika bünyesinde, Nazilli halkına, özellikle genç kızların meslek edinmesi için
ücretsiz kurslar düzenleniyordu. Okuma yazma kursu veriliyordu. Civar köylere
sağlık personeli gönderiliyordu, hastalar tedavi ediliyor, ücretsiz ilaç veriliyordu.
Bölgedeki sıtma salgını, fabrikanın sağlık ekibi tarafından kurutuldu.
İşçilerin 264 dairelik, toplam bin kişilik lojmanı vardı.
Hamam vardı, sadece işçilere değil, halka açıktı.
Altı ayda bir yöre halkına ücretsiz basma dağıtılıyordu.
Demirhanesi, marangozhanesi, dökümhanesi vardı.
Başka fabrikalar için malzeme üretimi yapılıyordu.
Ar-Ge bölümü vardı. Daha fabrika açılmadan, fabrikada kullanılacak olan
pamuk türevleri geliştirildi. Islah çalışmaları sonucunda 28 pamuk çeşidi tescil
ettirildi. Bu tescil ettirilen pamuk türevleriyle, tüm Ege bölgesinin pamuk
üretimi artırıldı.
Rusya'dan 200 adet tohum ekme makinesi getirildi.
Yine Rusya' dan, pamuk tarlasında kullanmak için modern tarım aletleri getirildi,
çiftçilere dağıtıldı.
Çevreye onbinlerce ağaç dikildi ... Şehre katkı sağlayan fabrika değil, sosyokültürel
açıdan şehrin merkezi haline gelen fabrikaydı.
Ve, bunların hepsini tek kuruş vermeden yaptı.
Çünkü, Ruslara ödemeyi narenciyeyle yaptı!
Türkiye'nin en modern, en büyük fabrikasını portakal, mandalina, greyfurt
karşılığında aldı... Parayla değil, zeka'yla akıl'la kurdu.