Bir ülkede "benim yaptığım yasa, senin yaptığın masa", "yasayı ben yaparım, sen ancak masa yapabilirsin" zihniyeti egemen oldukça... Yani yasaları, senin gibi benim gibi birileri yaptıkça -ister sen yap, ister ben yapayım, fazla bir şey farketmez- o ülkede adalet sağlanamaz.
(...)
Celâl Hoca ve öğürleri, işte bu tersliği, bu pisliği ortadan kaldıracak, "ne senin dediğin, ne benim dediğim, Allah'ın dediği olacak" ilkesini esas alacak aklıbaşında bir nesil yetiştirmek için uğraştılar.