Gönderi

147 syf.
10/10 puan verdi
SPOİLER İÇERİR! Böcekler İçin İlkyardım Merkezi Biz insanlar çok şanslıyız. Sağlığımızı olumsuz etkileyen en ufak bir şeyle karşılaştığımızda yardım alabileceğimiz birçok seçenek var. Etrafımız hastaneler, poliklinikler, eczaneler ve doktorlarla çevrili. Her gün yeni bir ilaç, yeni bir tedavi yolu keşfedilmekte. Ama bizler bu dünyada yalnız değiliz. Dünyamızı paylaştığımız başka canlılar da var. Peki, bu canlıların sağlıklarıyla ilgili bir sıkıntıları olduğunda ne yapıyorlar? Ellerinde ne gibi olanakları var? Kedi, köpek, kuş gibi bazı evcil hayvan dostlarımız bu konuda çeşitli imkânlara sahip. Ya diğer canlılar..? Onların gidebilecekleri bir veteriner ya da hastaneleri yok. Tamam, tamam üzülmeyin bu duruma! Onların da tedavi olabilecekleri bir yer biliyorum ama hepsinden önce sizleri veteriner Dario Pistolozzi (Daryo Pistolatsi) ve kızı Camilla(Kamilla) ile tanıştırayım… Veteriner Dario Pistolozzi, dünyanın en güzel mesleklerinden birini yaptığını düşünmekteydi. Beş yıl önce eşini kaybetmesinin ardından ilgilenmesi gereken bir kız çocuğu, yürütmesi gereken bir işi ve evinin düzenini sağlama yükümlülüğü kendisine kalmıştı. Kızı Camilla ise henüz on yaşındaydı. En büyük hayali böcekbilimci olmak ve günün birinde tropikal ülkelerdeki yeni böcek türlerini keşfetmekti. Şimdilik çalışmalarını evlerinin arkasındaki çayırda sürdürüyordu. Herkesin, iğrenç ve çirkin bulduğu canlılara karşı küçük kızın duyduğu aşırı sevginin altında annesini erken yaşta kaybetmesi yatmaktaydı aslında. Bu durumu kabullenmek Camilla için çok zor olmuş ve sağlık konusunda onu takıntılı hâle getirmişti. Bu yüzden etrafındaki herkesin, serçelerin, kertenkelelerin, karıncaların, hatta hamamböceklerinin, kısacası bütün canlıların sağlıklı olmasını istiyordu. Öte yandan hastalarını, klinik olarak kullandığı evinin bir bölümünde ağırlayan Dario Pistolozzi, hayvan sahiplerinin günden güne artan kaprisleri ve çekilmez hâle gelen davranışları karşısında işinden yavaş yavaş soğumaya başlamıştı. On beş yıldan beri köpekleri, kedileri, tavşanları ve kuşları tedavi etmekteydi; ancak müşterilerinin bitmek bilmeyen takıntılı hâlleri yüzünden sanki yüzlerce yıldır bu işi yapıyormuş hissine kapılmıştı. Hayvan sahipleri ile arasında oluşan bu bunaltıcı iletişim artık dayanılmaz bir hâl alınca çareyi kliniği süresiz olarak kapatmakta bulan Dario, artık hem kendisine hem de kızına zaman ayırabilecekti ve bu kararının güzel bir macerayı başlatacağının henüz farkında değildi. Kızının, kimsenin anlamaya çalışmayıp yok saydığı bu canlılara olan ilgisine ilkin karşı çıksa da bu duruma zamanla kayıtsız kalamayan Dario, kızını üzmemek için ilk olarak onunla yavru akrepleri besledi, ardından ayağı kırık bir çekirgeye tahtadan bir bacak yaptı; derken zehirlenen bir örümcek, ateşi sönen bir ateşböceği, iğnesi kırılmış bir arı, bilenmesi gereken bir makasböceği, yirmi dokuz ayağı aksayan bir kırkayak, kabız olan bir bok böceği, kabuğunu kaybetmiş bir salyangoz, sarhoş bir adamın kanını emdikten sonra hepten sarhoş olmuş bir sivrisinek ailesi bu macerayı izledi. Fakat bu hastalar sadece Dario’nun hastaları değildi. Camilla ve arkadaşı Giulia başı dertte olan her tür böceği ve hayvanı sokaktan toplayıp getiriyordu. Böylesi özel bir hastane olduğu söylentisi çabuk yayıldı ve bunu duyan bütün küçük canlılar eve akın etmeye başladı. ‘’Yaralı bir işçi karıncayı sırtlarında getiren bir grup karınca, kendi ağına yapışıp kalmış bir örümcek, derisinin üstünde tuhaf beyaz lekeler bulunan bir solucan, rengi bembeyaz kesilmiş iki hamamböceği, susuz kalmış bir tırtıl, tüylerinin yarısı dökülmüş bir bıldırcın, tek gözü kör olan bir fare, batık tırnaklı bir güvercin, felç geçiren bir semender, uğurböcekleri, baykuşlar, kırkayaklılar, örümcekler ve kanatlı karıncalar gördü. Hayatında asla bir arada görmeyi hayal bile edemediği canlı türleri şimdi karşısında durmaktaydı.’’ (syf. 99) Artık evlerinde kendilerine bile yer bulmakta güçlük çeken veteriner Dario ve kızı Camilla hasta misafirlerine nasıl bakacaklardı? Dario, veterinerliği askıya almıştı. Peki, posta kutusunda biriken faturaları nasıl ödeyeceklerdi? Bu işin sonu nereye varacaktı? Tüm bu soruların cevabını ve daha fazlasını Böcekler İçin İlkyardım Merkezi’ne uğrayarak öğrenebilirsiniz. Dario, bir sabah uyandığında; ‘’Bir terliğin içinde çok renkli bir böcek buldu, sabahlığının kemer yerindeki kör yılanı kuşak niyetine düğümlemeye çalıştı. Klozetin kapağını kaldırdığında içinde vıraklayan yeşil bir kurbağa gördü. Duş yaparken vücudunu sabun yerine, farkına varmadan küçük bir kaplumbağayla yıkamaya çalıştı. Bir kavanoza daldırdığı kaşığını şeker yerine siyah karıncalarla dolduğunu görünce sabrı tükendi ve ‘Camilla! Bu hayvanları frenlemek için bir şey yapmalıyız!’ dedi ama cevap alamadı.’’(syf. 115) Dario, sağanak yağmurlu gecenin ardından çok güzel bir kahvaltı hazırlamıştı kızına, “Camilla!” diye seslense de nafile kaldı, onu evin hiçbir yerinde bulamadı; bahçede, sokakta, markette, hiçbir yerde yoktu. Camilla, sağanak yağmurun ardından esrarengiz bir şekilde kaybolmuştu. Bir yanda veteriner Dario ve bir ev dolusu hasta, bakıma muhtaç küçük dostları; diğer yanda huysuz komşuları haşere düşmanı bay Ugo ve takıntılı hayvan sahipleri... Bu ilginç kasabada Camilla’nın başına neler geldi acaba? Ders niteliğindeki sonuyla büyük küçük demeden herkesin okuyabileceği güzel bir kitap Böcekler İçin İlkyardım Merkezi…
Böcekler İçin İlkyardım Merkezi
Böcekler İçin İlkyardım MerkeziGuido Sgardoli · Yapı Kredi Yayınları · 201410 okunma
·
33 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.