Gönderi

156 syf.
8/10 puan verdi
Yaşamı 3 evrede inceleyen Kierkegaard'ın, oldukça platonist bir tavra sahip olduğunu bu eserinde görmek mümkün. estetik evreyi etik evresinden önde tutan Kierkegaard, haz olgusunu, sanatı, felsefi tutumları bu evre içerisinde inceler. bu evre içerisinde insan kendinden en kopuk dönemini yaşarken bu kopukluk onda bir doyumsuzluk halini doğurduğunu ve kişi bu doyumsuzluğunu hazzın peşine düşerek arar der. evrenin sonunda etik dönemini başlatır. bu dönem ise kişinin artık kolay kolay kanmayacağı bir ''farkında olma'' dönemidir. ve bu evrenin sonunda ise insanın dini bir yaşamı başlar der. bu bakış açısının tam bir okul mantığı ile işlenmiş olduğunu sanırım herkes görmüştür. platonist yaklaşımın genel hatası da aslında budur. sistematize edilmiş insan bedeni ve bilincinin bir altyapısı gibidir bu felsefe. iyi midir? böyle mi olması gerekir? özgür insan kötü müdür? özgürlük iyi midir? gibi sorular tartışılabilir. ancak bugün sistematize edilmiş tutsak bireyler örneğini tecrübe ettiğimiz için bu konuda çok net konuşabiliriz. Kierkegaard çok iyi bir psikiatristtir diyebilirim. tüm vurucu özlü sözler ve aforizmaları insanın keşfedilmemiş yanlarını ortaya çıkarmaya yöneliktir. bu yüzden Kierkegaard okumak çok ayrı bir zevk. ancak Kierkegaard özgür insanı değil de eğitimle ''terbiye'' edilmiş. sisteme entegre edilmiş insanın geriplanını işliyor. bana göre insanın yarattığı her etik ve estetik değer terk edilmeli ve yeni bir evre yaratılmalı. en azından her insanın hayat ile ilgili derdi bu olmalı. çünkü her insanın(sistem içerisinde de olsa) tek amacı kendini kabul ettirmek ve kendini gerçekleştirmek. bu istemin gereği olarak da her nesil kendinden bir önceki neslin etik estetik sürecini parçalamalıdır. kitaba dönecek olursak Kierkegaard, günümüz insan profilini çok çok iyi anlatmıştır. çünkü sistem insanı durağandır, değişmez.
Etik-Estetik Dengesi
Etik-Estetik DengesiSoren Kierkegaard · Araf Yayınları · 2013116 okunma
·
90 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.