Gönderi

120 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
* Bir kitap daha bitti. Denis Diderot'dan " Aykırı Düşünceler ". Bu okuduğum 2. Diderot kitabı; geçen ayda " Rameau'nun Yeğeni"ni okumuştum. Başka kitabını da okumak isterim, Diderot'yu sevdim . Ama birde ona sormak lazım; okur olarak oda beni sevdi mi ? ( sırıtma bayat bir espri yaptım ) * Çeviri ve dilde bir sorun yok , rahatlıkla okunuyor. Ben bir gecede bitirdim ( biraz uykusuz kaldım ama olsun aklım kitap da kalsaydı uyuyamayacaktım ) . Başta Diderot'nun kısa hayat hikayesi var. benim en sevdiğim şey, araştırmak zorunda kalmıyorsunuz. Diderot , Aykırı Düşünceler kitabını 1830 da yayınlar. ‘Akıllarda bir devrim’in gerçekleştiği, ‘Aydınlanmanın her köşeye yayıldığı’ bir dönem. Denis Diderot , Aykırı Düşünceler kitabını, düşün dünyasında büyük değişim ve gelişimlerin yaşandığı böyle bir ortamda kaleme alır. * Kitap 2 ana karakterin konuşmaları. Zaten başlıkta " Oyunculuk Üzerine Diyaloglar". Karakterlerin isimleri yok, aynı tiyatro tekstin de ki gibi ; <Birinci Kişi> , <İkinci Kişi> olarak adlandırılıyor. Bunlardan biri, Diderot'nun kendisi ve ortak dostlarının eseri hakkında yorumu sorulması üzerine o eserden yola çıkarak oyuncunun nasıl olması gerektiğiyle başlayıp, insan karakterine dek tartışıyorlar. Sadece oyunculuk değil, oyuncu seçiminin de nasıl olması gerektiği, nasıl sahneleneceği gibi bir çok konuya değinmiş. Sanatın diğer dallarıyla ( özellikle resim, tablolarla ) kıaslayarak örnekler veriyor. İngiliz ve Fransız tiyatrosunun karşılaştırmasını yapıyor. Diderot’nun, eseri her ne kadar sadece sahne üstündekilere ve gerisindekilere yönelik gibi görünse de; nitelikli tiyatro izleyicisinin gittikçe azaldığı günümüzde, tiyatro salonlarının müdavimleri için bir eğitim kitabı olma özelliği taşıyor. * Döneminin ve öncesinin tüm sanatçı , düşünür ve filozoflarını karşılaştırmalı olarak anlatıyor. Garrick, Shakespeare, Racine, Corneille, Voltaire, Homeros, Vergilius, Tasso, Cicero, Tacitus gibi ...Onlar hakkında eleştirilerde bulunuyor. * Oyuncunun duyarlılığı üzerine görüşlerini belirtiyor, oyuncuları eleştiriyor. " Sahne dışında, oyuncunun güldüğünü pek çok görmüşümdür; ama bir tanesinin bile ağladığına tanık olduğumu anımsamıyorum.Öyleyse, kendilerine yakıştırdıkları ve herkesin onlarda bulunduğuna inandığı duyarlılık nerede kaldı? Acaba bu duyarlılığı, oyun yeniden başlayınca gidip almak üzere, işleri bitince sahnede mi bırakıyorlar ?" demiş. Ben bu konuda ona katılmıyorum. Çünkü yakından tanıdığım bir çok sanatçı oldu çeşitli vesilelerle. Toplumsal olaylar kadar kişisel olaylara da duyarlıydılar. En başta kız kardeşim ve eşi ; eniştem tiyatro oyuncusu ve eğitmeni, kız kardeşim çevirmen, uyarlama yapıyor, oyun yazıyor, kostüm ve dekor tasarlıyor. Her sıradan insan gibi üzülüyor, ağlıyor, kızıyorlar; topluma, hayvanlara ve çevreye duyarlı davranıyorlar. * "İnsan cellat olduğu için acımasız olmaz, acımasız olduğu için cellat olur." demiş. Bir basketbol antrenörü de aynı içerikli bir cümle kurmuştu : " Basketbol boy uzatmaz, uzun boylular basketbola seçilir " ( ne alakaysa okurken bu geldi aklıma ) * " Bir yazar, bir başka yazarın bir oyununun başarı kazanmasını belki hoş görür; ama bir kadın oyuncu, bir başka kadın oyuncunun, her hangi saygın ya da zengin bir hovardanın dikkatini çekecek denli alkış almasını asla çekemez." demiş ne kadar doğru söylemiş. Bizim sanat camiasına, magazin programlarına bir göz atarsanız kadın sanatçılar arası polemikle dolu, başka haber yok sanat dünyasından :((( * Yorumun sonuna gelirken bir baktım, şok!!! Alıntı için ne kadar çok ayraç işareti koymuşum; neredeyse kitabın tamamı. En iyisi siz beni alıntı yazmakla o kadar yormayın, kitabı alın okuyun. Bence sahne sanatlarıyla ilgili, seven, klasik edebiyat diyenlerin alıp okuması gereken bir eser.
Aykırı Düşünceler
Aykırı DüşüncelerDenis Diderot · Arya Yayınları · 2012235 okunma
·
36 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.