Gönderi

227 syf.
·
Not rated
·
Liked
* Bir kitap daha okundu, kitaplıkta yerini aldı. Yaver Suphi Beyin kaleminden " Enver Paşa'nın Son Günleri". Uzun zamandır tarih kitabı okumamıştım; özlemişim :) Kitap Yaverinin kaleminden Enver Paşa'nın İstanbul'dan kaçışı ve ölene kadar ki sürgün günlerini anlatıyor. * Dilde fazla bir sadeleştirme yapılmamış ( belki anlam bozulmasın diye ) onun yerine dip notlar ile Osmanlıca kelimelerin Türkçe karşılıkları verilmiş. Genede çok ağır, ağdalı bir dil değil , rahat okunuyor. Hele tarih seviyorsanız hiç problem yok. ( sevmeseniz de bence öğrenmek gerekiyor ; ne demişler " geçmişi olmayanın geleceği olmazmış. Geçmişimizi öğrenelim ki geleceğimizi inşa edebilelim ). * Bir bölümde Türkçülük - Turancılık doğuşu ve gelişimi anlatılıyor. Lise bilgilerini tazeleyeyim dedim ; Turancı kişiler içinde Halide Edip'de var. Daha önce biyografisini hazırlarken de hiç dikkati mi çekmedi. * Enver Paşa'nın son günleri olmasına rağmen Enver Paşa'nın yaşadıkları, hissettiklerinden çok ya da en az onun kadar Moskova- Buhara ve bölgesinin siyasi - toplumsal durumu anlatılıyor. Bu da biyografiden çok Orta Asya - Özbek tarihi hissini veriyor. * Okurken takıldığım bir yer oldu . Eşi ile durumu ???? Daha önce okuduklarımıza, haklarında yazılanlara göre büyük bir aşk ... Ama durumun getirisiyle Enver Paşa yurt dışına arkadaşları ile kaçıyor. Bir süre sonra Eşi Naciye Sultan yurt dışına çıkarak Berlin'de buluşuyorlar ve Nacie sultan beraber yurt dışında yaşamalarını istiyor. Enver Paşa kabul etmeyerek , siyaset, kahramanlık vb. şeyler için Moskova'ya gidiyor ve bir daha görüşemiyorlar. Bu kadar siyaset- güç- kahramanlık peşinde koşmanın sebebi ne aşkını feda edecek kadar ? Yoksa o aşk göstermelik miydi elde edene kadar ? Ya da başka olasılık ; saltanat bitti , aşk bitti mi ? << " Bu uzun bekleyişe daha fazla dayanamayan Naciye Sultan bir İtalyan gemisiyle İstanbul’dan kaçarak Berlin’e gelmiş, burada eşiyle buluşmuş ve tekrar mutlu mesut günlerine dönmek için onu ikna etmeye çalışmışsa da başarılı olamamıştı.Enver Paşa hayallerini gerçekleştirmekten bir türlü vazgeçmiyor, tekrar Rusya’ya geri dönerek macerasına kaldığı yerden devam etmek istiyordu. Paşa giderken eşi ve çocuklarını kardeşi Kamil Bey’e emanet etti ve “...şayet ben ölürsem Naciye’yi ve çocuklarımı yabancıların eline teslim etme. Sultan ile evlen çocuklarımı da evlat edin” diyerek son sözünü söylemişti. Enver Paşa, 4 Ağustos 1922’de Orta Asya’da Turan İmparatorluğu kurma mücadelesi uğruna bir Rus mitralyözünün namlusundan çıkan kurşunlarla hakkın rahmetine kavuştu. Naciye Sultan çok sevdiği eşinin ölüm haberini Paris’te sürgündeyken aldı. >> Bu bölüm star . com 'dan alıntı. Siz ne dersiniz ? * Bence daha önce okuduklarımdan da bu kitapla da Enver Paşa'nın gözünü iktidar hırsı bürümüş; yukarıda ki alıntıda aynı yönde. Öyle ki Osmanlı topraklarında Hanedan Damadı olarak başaramadığını kaçış sonrası Moskova ve Buhara'da denemeye devam ediyor. Amacı Türklük, hanedan, devlet, millet, Özbeklerin özgürlüğü değil Enver Paşa'nın yaptıkları, kahramanlığı ile güç kazanmak ve iktidar sahibi olmak. * Tabii okunması gereken bir kitap, daha iyi tanımak için biyografisi ya da hakkında ki diğer kitapları okuyup bununla biyografi tamamlana bilir. Tekrar olacak ama tarihimizi özellikle yakın tarihimizi bilmemiz , öğrenmemiz gerekiyor.
Enver Paşa'nın Son Günleri
Enver Paşa'nın Son GünleriYaver Suphi Bey · Çatı Kitapları · 201142 okunma
·
36 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.