Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

112 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
* Ayın 2. kitabı olarak Denis Diderot'dan "Rameau'nun Yeğeni" adlı eserini okudum. Bu kitabı tercih sebebim çevirmenin yaptığı çeviriyi okumaktı ( Bu ara çevirmenlere taktım, yazarlar bitti sanki :))) ) . Kitap " Hasan Ali Yücel Klasikler Dizisi"nden , dolayısıyla 1941'de Hasan Ali Yücel'in yazdığı önsöz ile başlıyor. Böylece bir taşla 3 kuş vurdum :* Yazar, çevirmen ve H.A.Yücel Klasikler Dizisi :)) Çevirmen Adnan Cemgil. * Kitabın dili mükemmel, tahmin ettiğim gibi çeviri kusursuz konu felsefe olduğu halde çok rahat okunuyor. 1,5 günde bitti. * Kitabın bence ilginç bir hikayesi var ; Denis Diderot’un 1761 yılında yazdığı Rameau’nun Yeğeni – diyalog (Le neveu de Rameau), adlı yapıtını sağlığında yayınlanmamıştı, böyle bir yapıt olduğu da bilinmiyordu. Yıllar sonra düşünür, şair, oyun yazarı ve tarihçi Friedrich Schiller, Almanya’da eski kitap satılan bir dükkanda gezinirken el yazması metnini bulur. O denli beğenir ki Goethe’ye de okuması için verir. Goethe okur okumaz hayran olarak Rameau Neffe adıyla 1821 yılında Almancaya çevirir ve yayınlar. * Kitap , Filozof ve Rameau'nun arasında ki diyaloglar gibi olsa da aslında kendi içi sesi ile yaptığı konuşmalar. Başka bir benlik olarak kendisine sormak istediği sorular. Hayatta karşımıza çıkanları, yaşananları, gördüklerimizi, toplum davranışlarını analiz edip, belli bir bakış açısı ile doğruları ve ahlaki yapıyı içinde ki şeytanla konuşması . * Aslında bu sorgulamayı, iç konuşmaları hepimiz yapıyoruz. Bu konuşmada hep çekişme olmasa da ikileme düştüğümüz çok oluyor. Bazen sorgulamadan kabul ediyoruz kaderci oluyoruz, bazen direniyoruz. İnsanı, toplumu, ahlakı eleştiririz; kendi değer yargılarımızı yüceltip, egomuzun bize oyun oynamasına izin veririz ( böylece kolaya kaçarız, ahh egomuz ahh ) . Bizim her şeyimiz doğru, başkalarının her şeyi yanlış. Beyaz ya da siyah. Hiç gri yoktur hayatta! ( Oysa yaşadıkça anlıyoruz ki tam tersi siyah - beyaz yok , her şey GRİ ) * Okurken orta okul - lise günlerine döndüm ; biraz ciddi, ağır bir konu , söylem oldu mu , biraz hafifseyici, alaycı biçimde karşı tarafı susturmak için : "Felsefe yapma " derdik. Sanki felsefe yapmak , zor, ağır bir durum, bilen kişilerin, büyüklerin ( saygıdan yaşlı demiyorum ) yapacağı farklı bir şeydi. Okurken içimden "Ama bu diyaloglar felsefe yapıyorlarrrrr ! " dedim ve güldüm. Oysa beni düşündürmesi gerekiyordu ??? * Friedrich Engels’in ” diyalektik bir başyapıt” olarak nitelendirdiği Rameau’nun Yeğeni, dünya edebiyatının canlılığından, tazeliğinden hiç yitirmeyen sayılı sanat ürünlerinden. Değerli okurlar, Denis Diderot muhteşem bir yazar ( tabii çevirmen de torpil yapalım biraz :))) ) Eğer daha önce yazar ile daha tanışmadıysanız, bir an önce tanışmanızı tavsiye ederim. Ben Diderot'nun " Rahibe" ve " Körler Üzerine Mektup - Sağır ve Dilsizler Üzerine Mektup " kitaplarını da aldım. En kısa zamanda onları da okuyacağım .
Rameau'nun Yeğeni
Rameau'nun YeğeniDenis Diderot · İş Bankası Kültür Yayınları · 2013236 okunma
·
145 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.