Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

308 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
(Bu incelemede eser miktarda spoiler bulunmaktadır.) Ölümsüz kitabı beni o kadar etkiledi ki daha yeni yeni kendime gelip yorum yazabiliyorum. Öncelikle bu kitaba başlamadan önce aklınızdaki bütün beklentileri silmeniz gerekiyor, çünkü sizi başladığı noktadan çok farklı bir yere götürecek. Her şeyiyle harika bir kitaptı, muazzam bir olay örgüsü var ve yazar dünya kurgusunu mitoloji ile desteklendiği için okuması çok keyifliydi. Adeta kendinizi bir Miyazaki filminde buluyorsunuz. Eğer Rus mitolojisi veya yakın tarihi hakkında bilginiz yoksa kitabı okurken bir miktar bocalamanız mümkün, fakat çevirmen notları sağ olsun her şey net bir şekilde açıklanıyor dipnotlarda. Kitabın ana karakteri Marya Morevna ile küçük bir çocukken tanışıyoruz. Marya, çocukluğunda sihire tanık olmuş ve bu sırrı içinde taşımaya mahkum kalmış bir çocuk. Evlerinin penceresinden dışarıyı izlerken tam üç defa, üç farklı kuşun yere çakıldıktan sonra yakışıklı erkeklere dönüşerek evlerinin kapısını çaldıklarına tanık oluyor. Bu sihirle bir kez tanışınca da bütün hayatını kendi kuşunu bekleyerek geçiriyor. Marya kuşunu bekleyedursun, evinin dışında işler sanıldığı kadar iyi gitmez. Caddelerinin ismi Gorokovaya'dan Zerzinskaya'ya, şehirlerinin adı da St. Petersburg'dan Petrograd'a çevrilir ve Morevna ailesinin yaşadığı eve savaş nedeniyle evlerinden olmuş yeni aileler gelir. Böylece Valente de büyüyle işlenmiş bu dünyadan Rus devrimine göz kırpmış olur. Hikayenin en can alıcı noktası Yaşam Çarı olarak adlandırılan Ölümsüz Koşey'in bir baykuş kılığına bürünerek Marya'nın kapısına dayanmasıdır. Marya bu sırada ağlamakla meşgul olduğu için Koşey'in gelişini, dolayısıyla da gerçek yüzünü göremez. Fakat yine de onunla birlikte Yaşam Çarı'nın ülkesi olan Buyan'a gitmeye karar verir. Bu yolculuk sırasında aralarındaki dinamik açık ve net bir şekilde görülüyor. Kitabın sıkça tekrarlanan cümlelerinden biri olan "Kim yönetecek?" bu yolculuk sırasında cevabını alıyor. Onu korunmasız bir şekilde, kuş halindeyken, göremediği için Marya yönetme hakkını kaybediyor. Koşey ise acının yaşamın özü olduğunu savunduğundan Marya hastayken onu tedavi ettiğinde onun canını acıtıyor, ve ona yolculuk boyunca konuşmamasını söylüyor. Bu kısımları okurken Koşey'e ne kadar sinirlendiğimi anlatmam mümkün değil, lakin aralarındaki dinamiği ve ilişkilerinin gelişimini takip edebilmemiz için son derece gerekli ve etkili olan bir sahne. Birbirlerinin canını yakıyorlar ve birbirlerini aldatıyorlar. İkilinin ilişkileri kesinlikle problemli bir ilişki ancak hayatta kalmayı başarabilen bir ilişki. Bu nedenle Koşey'in karakter gelişimi ile birlikte kendisini Marya'ya adaması ve Kuşlar Çarı sahnelerinden sonra Koşey'e yönelik fikrim tamamen değişti. Ivan kitabın en sinir bozucu karakteriydi, kendisinden nefret ettim. Bayıla bayıla okuduğum bu kitapta, her kitapta olduğu gibi gözüme çarpan şeyler vardı. Öncelikle kitabın masalsı tonu doğal olarak yetişkinlere yönelik bir düzeyde tutulmuş, ama genç yetişkin düzeyindeki okuyucuların okuması da sıkıntı yaratmaz diye düşünüyorum. Kitabın masalsı tonu gereği kendini tekrarlayan bazı şeyler gördük. Örneğin Baba Yaga'nın Marya'ya verdiği görevler sırasında, Marya'nın arkadaşları sırasıyla ona yardım ediyorlar ve işleri bittikten sonra ona bir Çariçe olduğunda kendilerini ve onun için neler yaptıklarını unutmamalarını söylüyorlar. Bu olayın devamında bir şeyler olmasını çok bekledim, hatta bütün kitap bunun gelmesini ümit ettim ama bir şey olduysa da benim gözüme çarpmadı. Kitabın en etkileyici bulduğum kısmı, Marya'nın ailesinin evine yeniden döndükten sonra yaşadıklarıydı. Özellikle savaşın doruk noktasında Rus halkının çektiği çileler bize Marya'nın gözlerinden çok başarılı bir şekilde aktarılmıştı. Bu noktadan sonra kitaba ara ara hüngür hüngür ağlayarak devam ettim, sonuna kadar da gözyaşlarım durmadı. (Evet minnoş bir sulugöz olduğumu kabul ediyorum...) Kitaba dair çok fazla şey söylemek istemiyorum çünkü ne kadar bilgi verirsem kitap okunurken şaşırma oranı da o kadar düşecek. Eğer kurgusu farklı olan ve çevirisi iyi yapılmış bir kitap okumak isterseniz hiç düşünmeyin bu kitabı okuyun. Hak ettiği değeri görmeyen kitaplardan bu kitap, kesinlikle daha fazla kişi okumalı. İncelememi okuduğunuz için teşekkür ederim, yeni kitaplarda görüşmek üzere :3
Ölümsüz
ÖlümsüzCatherynne M. Valente · Monokl Yayınları · 201429 okunma
·
134 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.