Haruki Murakami külliyatından henüz okumadığım birçok kitap olsa da kalemine ve kaleminden akan müziğin ritmine hayran olmaktan kendimi alıkoyamıyorum. Kaleminin ve kitaplarının ayrı bir karizması olduğunu düşünüyorum açıkçası.
Japon edebiyatı yazarlarının çok azını okudum. Belki de bir elin beş parmağını geçmez sayısı. Okumadığım diğer yazarların kalemi nasıl bilmiyorum ama onları okusam da yine Haruki Murakami diyeceğimi hissediyorum.
KAFKAOKUR un bu ayki sayısında Haruki Murakami'yer verilmesi beni çok mutlu etti. Dergiyle birlikte okumak için Mesleğim Yazarlık kitabını tercih etmiştim. İyi ki seçmişim. Bu kitabından sonra okuyacağım diğer kitaplarına da onun hakkında bilgi sahibi olarak dokunacağım.
Dergiyle eşzamanlı okuduğum kitaptan kayda değer veriler elde edip, kıymetli bir okuma deneyimi sahibi oldum. 12 Ocak 1949 tarihinde doğan Murakami Japonya'nın kıymetli yazarlarından. Öğretmen olan anne-babasının Kobe'ye taşınması yıllar sonra Murakami'nin yazarlık kariyerini etkileyen ilk basamak olacaktır. Eğitimini Tiyatro üzerine alsa da mesleğini bu yönde gerçekleştirmez.
Onun içinde daima müziğe olan ilgi vardı. Hatta yazar olmak aklında bile yoktu. Mesleğim Yazarlık kitabında belirttiğine göre onu yazarlığa iten etken; ayrıntıların belleğinde bıraktığı izlerdi. O da ayrıntıların peşinden koşmayı seçti. Zamanla bu durum öyle bir husus olacak ki yazmak isteyenlere vereceği tavsiyelerin ilk sırasında yer alacaktır.
Ben de roman yazabilirim diyor Murakami. İlk kitabı Rüzgârın Şarkısını Dinle onun dönüm noktası olacaktır. Zamanla profesyonelliğe giden yazar, bu kitabında yazmak eylemine, bu eylemin özelliğine, devamında getirdiği başarının temeline de değinir. Biyografik bir kitap olsa da Yazma Dersleri de diyebiliriz adına.
[Kaynak: instagram.com/p/B8wqIatJMsQ/?...]
·
12 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.