Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

BİR İDDİA Kıyamet günü küçük ve büyük günahların affedilmesi için bazı özel Şahıslara, topluluklara, ve akrabalara şefaat edilecektir. Bu şefaat Peygamberler,evliyalar, âlimler, salihler ve şehitler tarafından gerçekleştirilecektir. Bir hadis de Resulullah sav şefaatim ümmetimden büyük günah sahibi kimselerdir. buyurdu. Cenabı Hakkın bazı kullarına şeffat etme hakkını vermesi ve günahkar kullarını cehennemden o kişilerin eliyle kurtarması o kişilerin dünyadaki yaşantılarının hürmetindendir. O karın Dünyadaki takva ları, ibadetleri, zühdleri, muhabbetleri ve diğer sıfatları bu makama ulaşmalarını sebebi olmuştur. Cenabı Hakk başta Peygamber efendimiz sav ve diğer şefaatçilerin şefaatin den istifade etmeyi bizleri nasip etsin Amin... İDDİA YA CEVAP: Şefaatin sözlükteki kelime manasının aracılık yapmak tek olan birşeyi dengi yada benzeri ile çift hale getirmek ve yardım gibi başlıklar altında özetlenebileceği belirterek konuyu incelemeye başlayalım. Kuranda şef kelimesi kök olarak sözlük anlamının dışında kuranda 31 yerde geçmekte bunların 13ünde şefaat biçimde yer almakta diğer yerlerde fiil ve isim kalıplarıyla geçmektedir. Kelimenin çoğulu ise. Şufeadır.. Dini bir terim olan şefaat günahkar bir müminin affedilmesi veya yüksek derecelere ulaşması için Allah cc nezdinde mertebesi yüksek olan birinin Ona dua etmesi dilekde bulunması ve daha çok yüksek mertebeli kulların ahirette günahlarının bağışlaması yönünde gerçekleşecek aracılık dilekleri olduğuna inanılmasıdır. Ana konumuz edilen bu iddianın Dini terim olarak yanlışlığını göstermeye çalışmaktır... Konumuz açısından yukarıdaki şefaat hadisi büyük önem taşıyor eğer biri cenneti hak ediyorsa zaten ona şefaat etmek gerekmeyecektir. Dolayısı ile konu büyük günaha bulaşıp cehennemi hak eden insanların şefaat müessesesi ile kurtarılmasıyla ilgilidir. Şeytanların insanları şirke sokmak için kullandığı en yetkili yöntemlerden biri şefaattir.. Ayetler çok açık şekilde Allah cc ile birlikte şefaatçilerin olduğu na inanılmasını Yüce Kuran ŞİRK olarak nitelendiriyor. Bu iddia sahiplerinin düşüncesi Allaha cc inanılmaması değil Allah ile birlikte aynı yetkiye sahip başka varlıkların olduğuna inanmasıdır.. MÜŞRİKLER ALLAHA CC ORTAK KOŞARAK İNANIRLAR... 😱 Allahın yargısından kurtarıcıların olduğuna inanırlar...🔥🔥🔥 ALLAH CC ONLARA YETMEZ🤐🤐 Zümer Suresi 38 ayeti kerime Andolsun onlara Gökleri ve yeri kim yarattı diye soracak olsan elbette Allah diyecekler De ki Gördünüz mü haber verin Allah'tan başka taptıklarınız, eğer Allah bana bir zarar dileyecek olsa O'nun zararını kaldırabilirler mi Ya da bana bir rahmet vermeyi istese, O'nun rahmetini tutup önleyebilecekler mi De ki Allah bana yeter Tevekkül edecek olanlar O'na tevekkül etsinler ŞEFAATİN TÜMÜ ALLAHA CC AİTTİR Zümer Suresi 43 ayeti kerime Yoksa Allah'tan başka şefaat ediciler mi edindiler De ki Ya onlar, hiçbir şeye malik değillerse ve akıl da erdiremiyorlarsada mı Zümer Suresi 44 ayeti kerime De ki Şefaatin tümü Allah'ındır Göklerin ve yerin mülkü O'nundur Sonra O'na döndürüleceksiniz Zümer Suresi 45 ayeti kerime Sadece Allah anıldığı zaman ahirete inamayanları kalbi öfkeyle kabarır Oysa O'ndan başkaları anıldığında hemen sevince kapılırlar Ayetler açık ve net olarak Şefaatin Tümünün Allaha ait olduğunu Onun dışında şefaatçiler edinilmemesi gerektiğini söylüyor. Mesele Din günün de veya dünyada ALLAHIN CC yarar ve zarara uğratma durumunu engelleyecek kişilerin varalığına inanmalarıdır. Bize ayetler şu mesajları veriyor MÜŞRİKLER ALLAHA İNANCI OLAN İNSANLARDIR ZÜMER 38 ALLAHIN VERECEĞİ CEZAYI ŞEFAATÇİLERİN ENGELLEYECEĞİNE İNANIRLAR ZÜMER 38 YUNUS 18 ALLAHIN BERİSİNDE ŞEFAATÇİLER EDİNENLER VARDIR ZÜMER 43 ŞEFAATÇİ SANILANLAR ASLINDA BÖYLE BİR YETKİSİ YOKTUR ZÜMER 43 ŞEFAATİN TÜMÜ ALLAHIN DIR VE BU KONUDA ORTAĞI YOKTUR ZÜMER 44 ALLAHIN TEK ŞEFAATÇİ OLMASINDAN MÜŞRİKLER HUZURSUZ OLUR ZÜMER 45 Şefaat inancı dini grupların Müslüman, Hristiyan, Yahudi, Budist, Pagan dahil inancına bir şekilde yerleşmiştir Elçiler ve evliyaları isimleri farklı olsada Allah ın yargısından kurtarma mantığı sabittir. Bu elçiler ve evliya olduğu söylenen kişiler kutsallaştırılmış ve Allahın yanında kurtarıcı formuna sokulmuşlardır. Mümin Suresi 16 ayeti kerime O gün orta yere çıkarlar Onlardan hiçbir şey Allah'a karşı gizli kalmaz Allah sorar Bugün mülk kimindir Bir olan Kahhar olan Allah'ındır Mümin Suresi 17 ayeti kerime Bugün her bir nefis kendi kazandığıyla karşılık görür Bugün zulüm yoktur Şüphesiz Allah hesabı seri görendir Mümin Suresi 18 ayeti kerime Onları yaklaşmakta olan güne karşı uyar o zaman yürekler gırtlaklara dayanır yutkunur dururlar Zalimler için ne koruyucu bir dost ne sözü yerine getirebilir bir şefaatçi yoktur Mümin Suresi 19 ayeti kerime Allah Gözlerin hainliklerini ve göğüslerin sakladıklarını bilir ALLAH CC YARGIDA YARDIMCIYA İHTİYACI YOKTUR VE ALLAH CC YARGILARKEN KUSUR ETMEZ Mümin Suresi 20 ayeti kerime Allah hak ile hükmeder Oysa O'nu bırakıp taptıkları hiçbir şeye hükmedemezler Şüphesiz Allah işitendir görendir YARGI GÜNÜ YÖNETİMDE ALLAHIN CC YARDIMCISI YOKTUR. O GÜN ELLERİMİZLE YAPTIKLARIMIZIN KARŞILIĞINI BULACAĞIZ HAKSIZLIK ASLA YOK!!! SÖZÜ DİNLENECEK ŞEFAATÇİ YOK KİMİN NASIL BİRİ OLDUĞUNU YALNIZCA ALLAH CC BİLİR ALLAHIN CC HARİCİNDE HİÇ KİMSE O GÜN YARGI VEREMEZ. Ayetler o gün kimseye haksızlık yapılmayacağını belirtiyor oysa hadis de geçen büyük günahları sadece kendi ümmeti için affettiren kurtarıcı şefaatçiler inancının Kendisi büyük haksızlıklara ve adaletsizliklere yol açar şefaat edilecek kimseleri kim neye göre belirleyecektir. Allah cc mükemmel yargılayacağını ve bu konuda yardımcısının olamayacağını düşünmeleri gerekmezmi Kullarının her anına tanık olan en gizli düşüncelerini her an bilen ve kimin neyi hak ettiğini de çok iyi bilen Yüce Allah cc hepimizi şüphesiz en mükemmel şekilde yargılar Şefaatçi olduğu iddia edilenler hayattayken bile diğer kişilerin ne yaptıklarını nasıl bir yaşam sürdüklerini ne düşündüklerini bilemezler Elçileri kendi yakınlarına bile bir kurtuluş sağlayamayacağını söyleyen Kuran ayetleri. ile Çelişir Örneğin Hz Muhammed sav efendimiz bile Kendine bile ne yapılacağını bilmediğini söylemesi emrediliyor. Ahkaf Suresi 9 ayeti kerime De ki Ben elçilerden bir türedi değilim bana ve size ne yapılacağını da bilemiyorum Ben yalnızca bana vahyedilmekte olana uyuyorum ve ben apaçık bir uyarıcıdan başkası değilim Raullerin yada Nebilerin yoldan çıkmışlar için bağışlama dilemesi yasaktır. Tevbe Suresi 80 ayeti kerime Sen onlar için ister bağışlanma dile istersen dileme Onlar için yetmiş kere bağışlanma dilesen de Allah onları kesinlikle bağışlamaz Bu gerçekten onların Allah'a ve elçisine karşı nankörlük etmeleri dolayısıyladır Allah fasıklar topluluğuna hidayet vermez Tevbe Suresi 113 ayeti kerime Kendilerine onların gerçekten çılgın ateşin arkadaşları oldukları açıklandıktan sonra yakınları dahi olsa müşrikler için bağışlanma dilemeleri peygambere ve iman edenlere yaraşmaz Tevbe Suresi 114 ayeti kerime İbrahim'in babası için bağışlanma dilemesi yalnızca ona verdiği bir söz dolayısıyla idi Kendisine onun gerçekten Allah'a düşman olduğu açıklanınca ondan uzaklaştı Doğrusu İbrahim çok duygulu yumuşak huyluydu BÜYÜK GÜNAHI OLAN RASUL YADA NEBİ BABASI BİLE OLSA ŞEFAAT KABUL OLUNAMAYACAĞINI TEVBE 114 DE AÇIK VE NET GÖRÜYORUZ. NOT: HERHANGİ BİR ELÇİNİN İSMİ ANILARAK ŞEFAATÇİ OLACAĞINA DAİR TEK BİR AYET YOKTUR ŞEFAAT YALNIZ ALLAH CC AİTTİR
·
17 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.