Gönderi

Bi okuyun derim
gezegende insan yaşamı başladığından beri topluluklar vardır. topluluklar büyüyüp kabilelere, beyliklere, krallıklara dönüşmüştür. insanlık tarihinin neredeyse her evresinde gezegene hakim, egemen, güçlü bir ya da birden fazla insan topluluğu bir arada yaşamıştır. ya birbirleri ile savaşıp diğerini yok etmiş, ya da diğer topluluklar ile ittifak yaparak güç kutupları meydana getirmişlerdir. 20. yüzyılın ortasından itibaren gezegende iki kudretli güç vardı. biri abd, diğeri sscb. gezegendeki diğer topluluklar da ikisinden birinin çeperinde kendine güvenli alan buluyordu. sscb dağıldı, abd tek süper güç olarak kaldı derken putin ve rusya'nın doğal kaynakları rusya'yı bir kez daha - eskisi kadar güçlü olmasa da - abd'nin karşısına dikti. ve biz, 1000 yıldır anadolu'da yaşayan, nice devletler kurmuş (ve tabi nicesini batırmış) türk milleti, 2020 yılında, bilgiye ulaşmanın her zamankinden daha kolay olduğu teknolojinin bu altın çağında, iki kutuplu dünya düzeninde, nasıl becerdiysek hem abd ile hem de rusya ile papaz olmayı başardık. (gerçi papaz da döndü, karşılığında imam vereceklerdi, alamadık... ) evet sevgili okurlar ve romalılar, nasıl başardıysak gezegene hakim iki güçle de itilaflıyız. avrupa birliği'ni üçüncü bir denge unsuru sayarsanız onlar da bize siktiri çekti. bir ara araplara yanlıyorduk, orada da katar hariç yüzümüze bakan yok. nasıl politika bu yaw? inandığı tanrısı adına soruyorum bir akp'li bireye, dürüstçe ikna etsin bizi; abd ile, rusya ile, arap birliği ile ve dahi avrupa birliği ile aynı anda itilaflı oluşumuzun bize getirisi ne oldu? niye böyle oldu? nasıl oldu da 18 senelik tek başına iktidarında tüm güç dengelerimizi kaybettik? niye bizim ittifakımız yok? 15 temmuz darbesini sevk ve idare eden nato ve abd mi destek olacak bize suriye'de? (ben bilmem, akp tayfası 15 temmuzu amerika ve nato yaptı diyor.) soçi'de mutabakata vardığımız, astana'da böbür böbür resim verdiğimiz rusya neden benim askerimi öldürüyor suriye'de? bu da mı stratejimizin parçası? bir vakitler f4'lerimizi, tanklarımızı modernize eden, askeri tatbikatlarını türkiye'de yapan israil'le ilişkileri sıfırlamanın türkiye'ye ne gibi faydaları oldu? bir vakitler üyelik müzakeresi yürüttüğümüz, hala an itibariyle ihracatımızın en büyük bölümünü gerçekleştirdiğimiz avrupa birliği neden bizi yaka paça dışarı attı kapısından? biz ne kazandık bu süreçten? ya hakikaten soruyorum; ey akp seçmeni, yandaşı... bizi gerizekalı mı sanıyorsunuz cidden? biz hatırlıyoruz son 18 seneyi. stratejik derinliğinizi de, komşularla sıfır sorun politikanızı da, ab üyelik müzakerelerinin başlamasını ankara'da gündüz vakti havai fişek gösterisiyle kutlamanızı da... hatırlıyoruz maalesef. bize aptala anlatır gibi anlatın, deyin ki 18 senelik akp iktidarında dış politikada attığımız şu şu adımlar sayesinde vatandaş nevermindcrime olarak daha müreffeh, daha huzurlu ve daha güvenli yaşıyorsun... hükümetlerden halkın beklentisi nettir; şu kısa hayatımızda benim mutlu ve huzurlu yaşamam için gerekli önlemleri al, benim güvenliğimi sağla.... işte 20 şubat 2020'de, suriye'nin idlib denilen bir köşesinde hayatını kaybeden iki gencecik fidanın ailesine anlat bunları... onların aileleri vatan sağolsun diyecektir. devletin varlığına armağan etmişiz varlığımızı zaten. ama sorgulamazlar ki neden vatan sağolsun diyen bir siyasetçi, fabrikatör baba değildir de hep kendisidir... ben yazıyı bitirip uyuyacağım birazdan. sonra yarın sabah hayatın günlük akışında bir sürü probleme dalacağım. idlib'de ölen çocuklarımız uyanamayacak. belki biz uyanırız, ama iş işten geçmiş olacak sanki. yitip giden canlar geri gelmez ki? (Alıntıdır)
·
17 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.