Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Cemal Süreyya
Biz kırıldık daha da kırılırız. Kimse dokunamaz bizim suçsuzluğumuza. Neden yorgunsun sorusuna cevap aramaktan ve bunu sormasınlar diye gülümsemekten yoruldum. Bazen diyorum ki ne olacak söyle gitsin. Sonra diyorum söyleyince ne olacak sus bitsin. Unutsun beni demişsin, bu bana imkânsız geliyor. Çünkü unutmam için önce seni hatırlamam gerekiyor. Uçmak için kuş olmak gerekmiyor, küçük sevinçler olsun yeter. Uğraşmayı bırak artık dünle ve dünündekilerle. Bir de hep yanında olanlarla yarına bakmayı dene. Öyle yorgunsun ki gözlerinde bir avuç cam kırığı dizlerinde yüzyılların zincirleri var sanki. İkide bir elini başına götürüp rüzgarda dağılan yalnızlığını düzeltiyorsun... Seni soruyorlar. Öldü mü diyeyim yoksa dönecek mi? İkisi de imkânsız değil mi? Çünkü biliyorum; asla geri dönmezsin ve biliyorsun, sen benim için asla ölmezsin! Umut belki de gelecek sayfadadır. Kapatma kitabı. Belki de. Evet, belki de sen, hiç hak etmemiştin beni. Oysa ben; her halinle kabullenmişim seni. Mutlu olmanın yolunu, karşıdakini mutlu etmek sanıyorduk. Yanıldık! Çünkü ne kadar mutlu ettiysek, o kadar yalnız kaldık. Annem gözyaşları için ekmek kırıntısı gibi değerlidir derdi. Üstüne basıp geçenlerin çarpılışını görmek için bekliyorum seni. İnsanın başına ne gelirse merakından gelir demiş eskiler. Baktım olmuyor. Ben seni merak edeyim, sen de geliver. Yaşayanlar unutmuştu bizi. Biz öldüğümüzle kalmıştık... Sen bakma benim bu kadar hüzünlü şeyler yazdığıma, ben çok gülerim. Ve gülerken hiç kimse yalan olduğunu anlayamaz. Sen asıl bunlara bak bunlar dudakların. Bunların konuşması olur öpmesi olur. Seni usulca öpmüştüm ilk öptüğümde. Vapurdaydık vapur kıyıdan gidiyordu. Üç kulaç öteden İstanbul gidiyordu. Uzanmış seni usulca öpmüştüm. Hemen yanımızda balıklar gidiyordu. Son kötü günleri yaşıyoruz belki. İlk güzel günleri de yaşarız belki. Kekre bir şey var bu havada. Geçmişle gelecek arasında. Acıyla sevinç arasında. Öfkeyle bağış arasında... Aslında annem seni anlatır dururmuş çocukluğumda, her masala seni anlatarak başlarmış: "Bir varmış, bir yokmuş.” Şimdi diyorum. Şimdi; bir deniz, denizde vapur, gökyüzünde martı, semaverde çay olmalı... Birde çaya yaren... Ne kadar silersen sil, ya yırtılır defterin ya da izi kalır cümlelerin. Mutlu uyumak lazım azizim. Madem uyku yarı ölüm halidir, o halde mutlu ölmek lazım, her gece...
·
12 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.