Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

944 syf.
8/10 puan verdi
·
54 günde okudu
Bu Tarihi Şöleni Kaçırmayın
Uzun sürenin ardından bomba gibi bir inceleme ile karşınızdayım. Benim için tarihi vurguları ve karmaşasıyla çok etkileyici bir kitap oldu Fatıma"nın Eli. Gelin şimdi hep beraber bir göz atalım; Müslüman ve Hristiyan toplumlarının çatışmasını, yıllarca baskılara maruz kalmış Endülüslü Müslümanları buluyoruz karşımızda, İspanyanın bir dönem kutsal olan topraklarında ki iki kültürün, iki dinin ayaklanmasını, çarpıcı gerçeklerle kaleme alıyor yazar Ildefonso.. Müslüman bir kadınla ona tecavüz eden Hristiyan rahibin oğlu Hernando! Arada kalmışlığının, her iki toplumda dışlanmışlığının acısını yaşayacağız kendisiyle. Çocuk yaşlarından başlayan hayat hikayesine eşlik edeceğiz. Tarihi vurguları özellikle her bölümde gerçek tarihi belgelerle hikayeyi birleştiren anlatımı tüm okurları etkisi altına alacaktır fakat özellikle tarihe tutkunluğu bulunan, araştırmayı ve okudukça öğrenmeyi seven kişilerin bu romanı çok ilgi çekici bulacağına garanti verebilirim. Kendimde birçok bölümünde elimde olmadan araştırıp, doğruluğunu gördükçe okumaktan daha da büyük bir zevk aldım. Akıcı bir hikaye ve büyük bir emek, derin bir araştırmanın sonucunda 944 sayfalık bir kitap!! Hiç mi olumsuz yanı yok derseniz? Elbette var. Öncelikle bu kadar uzun olması yorucu olabiliyor ama hiç kopukluğu bulunmayan olay örgüsüyle insanı sıkmadığını da belirtmek isterim. Çileden çıkaran tarafları da mevcut zira bu kadar geniş bir toplum ve kültürü ele alırken birilerini kızdırmamak mümkün olmasa gerek. Hristiyan kesiminin rahatsız olduğunu ve kitaba tepkiler gösterdiğini araştırdığım için biliyorum. Şahsen kendim de bir Türk olarak kitabın orta kısımlarında sürekli vurgulanan "Kibirli Türkler" ifadesinden rahatsız oldum, beni sorgulattı ve okuma hızımı etkiledi. Tarihimizde her zaman ılımlı bir politika yürütmüş olan Osmanlı Devletinin Yeniçeri askerlerinin küçük kız çocuklarını taciz edebilen kaba insanlar olarak ele alması, Bizzat isimleriyle ele aldığı Kaptan-ı Derya Hayrettin Paşa"yı, Turgut Reisi, Kılıç Ali gibi önemli şahsiyetlerimizi eşcinsel olarak göstermesi, Cezayir de yaşayan Osmanlı reislerinin Hristiyan erkeklerini önce Müslüman yapıp sonra onları sevgilileri olarak tutmaları gibi skandal sayılabilecek daha birçok yanlış bulduğum, yer yer kızdığım ve bu söylemleri kabul etmediğim bölümleri de mevcut. Dini açıdan her toplumun kültür yapısına göre kuralları şekillendirdiği, yaşamlarına uyarladığı bir gerçek. Her ne kadar dinin kurallarının Kuran"ın ayetlerin de net bir biçimde yasaklarını çizdiğini bilsek bile bugün de Irk ve toplumların bunu farklı yaşadıklarını görebiliyoruz. O dönemlerde de İspanya da bulunun Endülüs Müslümanlarının yani Hristiyanların onları adlandırdığı isimleri olan Moriskoların toplum yapılarına göre dinini yaşama biçimleri çok farklı, buraya kadar bir sorun yok; beni rahatsız eden tek şey her iki toplumun yıllar içinde ki çatışmalarında Hristiyan erkeklerin canlarını verme pahasına dinlerini inkar etmeyişi buna rağmen Müslüman kesimin yaşadığı zorbalıklarla sırf yurtlarını terk etmemek adına dinini inkar ederek yaşamaları, evet belki buna zorlandıkları ve çaresiz kaldıkları için Hristiyan gibi yaşamak durumunda kalmış olabilirler ve tarihe baktığımızda acı bir şekilde buna maruz kaldıklarını görüyoruz fakat kitabın bazı notlarında insan onurunu, Hristiyanlar olarak yüceltip, Müslüman toplumu olarak aşağılayıcı bir statü de ele almış gibi hissettiriyor. Herşeye rağmen genel olarak bakınca iki ayrı kesimin yanlış ve doğrularını açık bir dille belirtmiş yazar, kitabı Hristiyanlığı övmek gibi göstermek istemiyorum çünkü öyle değil okudukça kendi insanını yargıladığını da göreceksiniz gönlünüzü ferah tutun. Bu noktada en başta belirttiğim karmaşık yapısını hatırlatmak isterim. Merak uyandırdı değil mi? Tüm artı ve eksilerine bakınca birçok duyguyu insana aşılarken ve siz objektif mi yoksa taraf tutan bir kitap mı diye tartışa durun yazar sizi büyük, imkansız bir aşk ve zorlu bir ailenin hikayesini de üstlenerek sıkı sıkıya avucuna alıyor. Tarihi bir şölen, kültürlerin zenginliği, gerçek belgeler, dini çatışma, imkansız bir aşk, dışlanan bir hayat ve merakla okuyacağınız dolu dolu neredeyse bin sayfalık bir dünya. Ben okudum sevdim, sizlere de tavsiye etmekten mutluluk duyarım. Sağlıcakla kalın..
Fatıma'nın Eli
Fatıma'nın EliIldefonso Falcones · Pegasus Yayınları · 2011206 okunma
··
150 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.