Alanınız her ne olursa olsun bu kitabın mutlaka ilginizi çekeceğine teminat verebilirim. Çünkü ele aldığı konu gerçek anlamda evrensel, tamamen insana dair. "Doğulular ve batılılar nasıl ve neden birbirinden farklı düşünür." Bu cümle Edward Said'in Şarkiyatçılık eserini okuyanlar için önyargıya neden olabilir. Size hemen "Doğulu" bir yorum yapayım o zaman. Birbiriyle çelişir gibi görünen bu iki eserin tezleri aslında bir bütünün parçaları olarak görülebilir. Çünkü Said'in bahsettiği doğu kendini batı olarak görenlerin uydurduğu, kavramsal bir çerçevesi olan ve "batılıların" tahakküm aracı olarak kullandıkları bir terimken ve bununla daha çok İslam ülkeleri kastedilirken; bu kitaba göre doğu bütüncül bir kavram değil ve kastedilen terime en çok uyan coğrafya uzak doğu. Nisbett bu ayrımı kitap boyunca bol bol bilimsel deneyle - hatta fazlasıyla - destekleyerek, Aristo ve Konfiçyus üzerinden de temelleyerek kitap boyunca farklı boyutlarıyla ele alıyor. Neden formel mantık, felsefe, temel bilimler batıda ortaya çıktı, okyanus aşan gemileri olmasına rağmen neden coğrafi keşifleri Çinliler değil de İspanyollar yapabildi gibi bir çok soruya cevap oluyor. Benim en çok ilgimi çeken nokta bebeklerde dahi bu yatkınlıkların olması. Bu da akla genetik faktörleri getiriyor. Nisbett'e göre bu dikotomi her toplum için homojen değil. Batılı olup Doğulu gibi düşünen bireyler olabileceği gibi arada olan toplumlar da olabilir. Yani sadece ortalama ifade ediyor. Kitaptaki örnekler üzerinden kendinizi deneyebilir ve hangi konularda nerelerde durduğunuzu görebilirsiniz. Hatta belki şimdiye kadar tek taraflı düşündüğünüzü farkedip başka şekilde de düşünebileceğinizi görebilirsiniz.

Düşüncenin CoğrafyasıRichard E. Nisbett · Varlık Yayınları · 2005216 okunma

·

128 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Antisthenes