Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

400 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Konstantinopolis Fethedildi Acaba Kıyamet Kopacak mı?
Dünyanın gayri resmi başkenti olduğu söylenen, tarihte bir çok devlete ve imparatorluğa başkentlik yapmış olan, iki kıtayı birleştiren şehir İstanbul. Her ne kadar son yıllarda trafik ve kalabalık olması ile gündeme gelse de şehrin tarihi de kendisi kadar ilgi çekici. Okullarda tekdüze ve tek kaynak üzerinden abartılarak, gerçeklerden uzaklaşılmış şekilde anlatılan İstanbul’un fethini bir de bu kitaptan okumak istedim. 200 e yakın kaynaktan yararlanarak yazılmış. Çeşitli dönemlerde farklı kişilerce yazılmış eserlerden karşılaştırma yaparak olayın en doğru ne şekilde olmuş veya olabileceğini anlatmış. Efsane ve gerçekdışı olaylara yer verilmiş ama bunlar gerçek kabul edilmek yerine böyle de bir anlatım biçimi olduğu ifade edilmiş. Sıkıcı bir dilde yazılmamış, gayet akıcı ve hızlı okunabilecek bir dil tercih edilmiş. Dipnotlara yer verilmiş ama sayfanın yarısını dipnot ile doldurulmamış. Alanında uzman bir kişinin tarihi bir olayı bilimsel metotlar ile ne şekilde anlatılması ve anlatırken objektif olmayan unsurları eserine koymaması gerektiği en güzel şekilde gösterilmiş. Hocanın diğer kitaplarını da okumak için gerekli beğeniyi veriyor. Kitapta dikkatimi çeken noktaları ifade edeyim. *İstanbul (Konstantinopolis) ilk Hristiyan İmparatorluk başkenti. 330 yılı. *Lanetli şehir olduğu kuruluştan beri söylenir. Sık sık yangınlar ve depremlerden dolayı. *İstanbul’un fethine dair o meşhur hadis aslında yok. Dönemin evraklarında ve fetihnamelerde geçmiyor. *Konstantiniye fethi ve Deccal’in zuhurundan altı ay sonra kıyamet kopacağına inanılıyor. Her iki kesim de buna inanıyor. *Fetih olayı çağdaş Osmanlı kroniklerinde ayrıntılı anlatılmıyor. *Aşıkpaşazade fetih olayına İstanbul’daki hanelere yerleşenlerden kira alınmasından daha az yer vermiştir. Kendisi de kiracı :) *Babası Mehmet’ten çok diğer oğlu Alaeddin’i severmiş. Mehmet asi bir kişilik. Alaeddin ölüyor/zehirleniyor. *Ay tutulmasını Bizanslılar kıyamet alameti olarak görüyor. Türkler ise davullar çalıp gürültü yaparak ayı esaretten kurtarmaya çalışıyorlar. *Ulubatlı Hasan diye biri kaynaklarda yok.
Fetih ve Kıyamet 1453
Fetih ve Kıyamet 1453Feridun M. Emecen · Timaş Yayınları · 2012346 okunma
·
17 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.