Halit Ziya'nın Mai ve Siyah'tan sonra okuduğum ikinci kitabıydı. Kitabın konusunu bilmeyen kimse yoktur zannediyorum. Bu yüzden bu incelemede kitabın içeriğinden çok, kurmacayı aralayıp verilmek istenen mesajdan bahsedeceğim. Birçoğunuza göre Aşkı Memnu bir aşk kitabı. Bihter ile Behlül'ün yasak aşkı. Lakin ben öyle düşünmüyorum. Bence bu kitap bir "bedel"in kitabı. Çünkü kitaba genel olarak baktığımızda sonunda bedelini ödememiş kimseyi göremiyorsunuz. Adnan Bey neredeyse kızı yaşında bir kadınla evlendi. Bu göreceli olarak (ya da o zamanki toplum bazında) yanlıştı. Bihter hiç olmayacak birine gönlünü kaptırdı. Behlül yengesiyle yasak aşk yaşadı. Hepsi yanlıştı. Ve sonunda herkes yaptığı yanlışın bedelini ödedi. Fakat en çok bedel ödeyen de hem hayatının son günlerini müthiş bir huzursuzluk ile geçiren hem de canına kıyan Bihter'di. Adnan Bey de nedendir bilinmez bu yasak aşkı öğrendiğinde önce Bihter'in yanına gidiyor hesap sormak için. Oysa bu hikayede tek suçlu Bihter değildi. Bihter sadece bir günah keçisiydi. Adnan Bey'in ve Behlül'ün günahlarını yüklendi ve bu günahları nihayet daha fazla taşıyamadı. Aslına bakarsanız Bihter belki de bu üç kişi arasındaki en masum kişiydi. Çünkü Adnan'ı sevememişti. Onunla otururken sohbet ederken saadette sınıra ulaşıyor fakat ne zaman onun karısı olduğunu hatırlasa bu durumdan hiç memnun kalmıyordu. Çünkü o Adnan Bey'i bir arkadaş, dost gibi görüyordu. Babasının öldüğü o günlerde Adnan Bey'in bir anda gelip ona talip olması ve onun bunu kabul etmesi tamamen babasının boşluğunu doldurmak isteğiydi hatta. Lakin o bunu anladığında artık bu olmaması gereken evliliğin çoktan birinci yılını doldurmuştu. O günlerde Bihter bu evliliğin altında eziliyordu. Gerçek aşkı tatmak istiyordu. Ama Behlül hiç aklına gelmemişti. Sonra çapkın Behlül'ün yalanlarına inandı ve bir anda kendini bu yasak aşkın içinde buldu. Bir yandan Adnan Bey ile yaşadığı bu talihsiz evlilik bir yandan annesinin baskısı bir yandan da Nihal'in her şey için onu suçlaması Bihter'i gün geçtikçe daha çok kollarına attı Behlül'ün. Çünkü Behlül yalan söylüyordu. Ona aşık değildi. Bihter onun için sadece bir heyecan, bir riskti. Ama Bihter için Behlül hayatını bile verebileceği bir çapkındı. O yüzden yalnızlığını Behlül ile kapattı. Herkesin Nihal'in üstüne titrediği bu romanda Bihter'i düşünen kimse olmadı. Ve başta da dediğim gibi Bihter en büyük bedeli ödedi. Adnan Bey ve kızı minimini Nihal yeni bir hayata yelken açarken, Behlül evden kaçarak yaşamına devam ederken Bihter öldü. Bu da hayatın gerçeği olmak ile birlikte beni üzen tek şey oldu. Diziler üzerinden kitabı değerlendirmek doğru olmaz lakin 1975 yapımı olan dizi zannederim ki kitaptaki gelişmelerle biraz daha fazla örtüşüyor fakat hepimize bu ölümsüz eserin en azından adını bırakan 2008 yapımı olan dizi duyguyu daha fazla yansıtarak öne çıkıyor. Benim okuduğum baskı Can Yayınlarının orijinal metni. O yüzden okumak bir hayli zordu. Fakat yine de keyifli bir okuma süreci geçirdim. Benim gibi metnin orijinaline meraklı olanlar için bu baskıyı, günümüz Türkçe'siyle okumak isteyenler için yine Can Yayınlarından çıkan diğer baskıyı öneririm. Kitap ve yazar hakkında daha fazla bilgi almak isteyenler için; youtube.com/watch?v=N-s-4Nl... İyi okumalar :)

Aşk-ı Memnu (Açıklamalı Orijinal Metin)Halid Ziya Uşaklıgil · Can Yayınları · 201618bin okunma

·

1 artı 1'leme

·

46 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Gözde Karahan