Gönderi

200 syf.
10/10 puan verdi
Yara bende
"Her şey senin şu anki yaşına ayak bastığım gün başladı." Cümlesiyle söze başlayan yazarımız, daha ilk satırda beni eşsiz bir şekilde etkiledi. Sahi ben kaç yaşındaydım? 9, 13, 17, 25, 43 veya 70, belki daha da fazla. Hayata yeni mi gelmiştim yoksa her yeni gün yeniden geliyor muydum? Bu konuda söyleyebileceğim tek söz, insanın her yaşına dair bir anısının varolmasıdır. Yazarımız da kanaatimce bu düşünce ile başlamış olmalı yazmaya. Bir başlangıcı yoktu belki de. Ortaokul son sınıf öğrencisi olduğu bir vakti seçmiş ancak doğumundan son nefesine değin tüm yaşantısını konu edinmiş.. Fakat bu yazılanlar bir günce değildi. Bir oğul vardı. Gözleri görmeyen bir oğul. Bir de ona göz olan baba var. Bu yazılar da o oğula dinletilmesi istenen ses kayıtlarından ibaretti. Görmediğin bir hayatı sana düşünde görme olanağı sağlayan bir anlatımı içeren kitapta buram buram kokan Elazığ toprakları, o eski mahalle kültürü, yerel inanışlar, sokak ağızları, insanın içinden geçen temiz ve necis tüm düşünceler en yalın haliyle canlanıyor gözümüzün önünde. Hikayeyi ana kahraman Hasan'ın hikayesi olarak düşünsek de kitapta Hamo Dede, Deli Neco, Kör Sabiha ve kızı, Goncagül, Nihat, Hüseyin Amca, Şalvar Necdet Amca, Nazif, Emin, diğer aile fertlerinin ve hemen hemen tüm mahallenin hikayesi yer almakta. Konuşan köpek, Salı Baba Türbesi, iyi vakitte gelsinler, Hüseynik'ten Çıktım Şeher Yoluna türküsü, Salıbaba ve Hırhırik Spor mücadelesi ve daha diğer konularda yine oldukça ilgi çekici ve merak duygusu uyandıran diğer hikayelerdi. Haydi! Çayını, kahveni al da gel. Sonrasında ise sadece dinle ve hayal et. İnan bana o hayallere başladığın an kendini bir belgesel türü yaşamın tam merkezinde bir izleyici olarak bulacaksın. Sırf bu nedenle dahi olsa mutlaka okuyun derim..
Yara Bende
Yara Bende
Abdullah Ataşçı
Abdullah Ataşçı
Yara Bende
Yara BendeAbdullah Ataşçı · Everest Yayınları · 201883 okunma
··
72 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.