Gönderi

·
Puan vermedi
Bir kişi sevilmeyegörsun. Hemen geçirir pençeleri, iliğe ve de kemiğe. Evet aynen öyle. Sevilen kişi hep bunu yapmıyor mu. Salome'nin Nietzsche'ye yaptığı, Simon de Beauvoir'un Sartre 'ye yaptığı, Lotte' nin Werther'e yaptığı ya da Leyla 'nın Ahmet Arif'e yaptığı ve Nazım' ın Piraye'ye yaptığı.. Benzer hikayeler, yaşantılar. Kitap oldukça akıcı bir şekilde Piraye ve Piraye'nin gözünden Nazım'ı anlatmaktadır. Bu satırlara tanık olmak gerçekten çok güzel bisey. Lakin belli bi yerden sonra Piraye ile aynı acıları yaşadığınızı hissediyorsunuz. Elbette ki aynı acı değil ama acı işte. Nazım'ın Piraye'ye olan yaklaşımından ötürü kendisini kınamamak elde değil. Büyük insanlar bile büyük üzüntülere neden olabiliyormus demek ki. Nazım da bu büyük insanlardan biri. Eserde Piraye 'nin aşkını çok hor gördüğünü sevgisini hor kullandığını söyleyebilirim. Eserde Piraye, Nazım tarafından fethedilmistir. Fethedilmis bir toprak misali. Lakin Nazım her ne kadar bu toprağı fethetmisse de sulamayi becerememiş, üzerinde çiçekler bitmesi için uğraş vermemiştir. Ara ara sulayip gitmiştir. Ve ara ara suladiginda da en tatlı suyunu kullanmıştır. Bu suya alışan toprak yani Piraye, Nazım dan başka su kabul edemez hale gelmiştir. Dolayısıyla elde edilmiş bir zafer olarak bakabiliriz Nazım 'ın gözünde Piraye' yi. Nazım'ın narsist bir yapısınıni siz de göreceksiniz sanırım. Kendinden emin bir şekilde hareket eden kendini beğenmiş bir kişilik var karsimizda. Bu durumu kendisi dahi bilmektedir, kabul etmektedir. Hata yapmaktan çekinmeyen, gönül kırmaktan, heves kırmaktan hiç çekinmeyen bir Nazım var karşımızda. Bu durumlardan dolayı Piraye'nin duygularını anlatan Piraye 'nin mektuplarını bize aktarmistir yazar. Bu yönüyle daha gerçekçi olmayı başarmakla birlikte Piraye' nin aşkını ilk elden dile getirmek istemiştir. Böylelikle Piraye'nin aşkına yazarın yorumları değil de Piraye 'nin mektupları damga vurmuştur. Piraye neler çekmemiş ki. Rezil bir aşk derim bu duruma. Elbetteki ' rezil 'kelimesi okunduğu ilk anlamıyla ele alınmamalı. Uslanmama şeklinde ele alınmalı. Çekilen açılardan dolayı, yalnızlıktan ötürü ve her seferinde affetmekten geçen patika yollardan ve zorlanmalardan ötürü rezil bir aşk. En acı durumlardan acı bir durum. Kitap büyük bölümüyle bu şekilde seyir etmektedir. Kitabın bazı yerlerinde sanki noktalama işaretleri eksik gibiydi. Anlatımı basit ve güzel. Oldukça akıcı bi şekilde devam edecek düzeyde. Ayni gönde okunup bitirilecek bir kitap olmakla birlikte üzerinde günlerce düşünülecek bir yaşam felsefesi aynı zamanda. Kitabın eksik noktalarından biri de olaylar kronolojik sırayla ele alınmamasidir. Ve bazı yerlerde soru işaretleri bırakmıştır. Eksik durumlar var kitapta açıklanmayan. Dem vurulmuş ancak sonrası gelmediği için kitap bilgilendirici yönüyle eksik kalmıştır. Ancak Piraye'nin duygularını anlama noktasında var olabilecek belki de en güzel kitaplardan. Piraye'yi Piraye'den dinlemek bu olsa gerek. Nazım'in yaptıkları elbette ki kabul görülemez. Açıkçası bendeki saygınlığını az biraz kaybetti bu mavi gözlü dev. Lakin Nazım' ın kalemine eleştiri yapmak haddim değildir. Edebi yönüyle ülkenin en büyük kalemlerinden biri. Mektuplarda Piraye Nazım 'i anlatırken ne büyük bir insanla aşk yaşadığını anlamaktayiz. Nazım edebiyat yapmakla kalmamış aynı zamanda toplumsal durumlarla da kendinden söz ettirmistir. Politik kimliğiyle de okumaktayiz Nazım' ı bu eserde. Ama çok fazla ele alınmamıştır bu durum. Velhasıl kelam okuyun okutun. Güzel bir kitap. Yaralarını emanet edene ithafen/ iyi okumalar
Piraye'de Nazım Olmak
Piraye'de Nazım OlmakNazan Arısoy · Gece Kitaplığı Yayınları · 20184,075 okunma
·
40 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.