Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

195 syf.
10/10 puan verdi
Kitabın özeti bu hikâye olabilir...
Yayati adında büyük bir kral tam yüz yaşına kadar dopdolu yaşamış ve yaşamın sunabileceği her türlü keyfi tatmıştı. Ölüm bir gün Yayati'nin kapısını çalıp, "Hazırlan," dedi. "Vaktin geldi ve seni almaya geldim." Yayati ölümü görünce, birçok savaşta bulunmuş kahraman bir savaşçı olmasına karşın titremeye başlayıp şöyle dedi, "Ama henüz çok erken." Ölüm, "Çok mu erken?"diye yanıt verdi. "Yüz senedir hayattasın. Çocukların bile yaşlandı. En büyük oğlun seksen yaşında. Daha ne istiyorsun?" Yayati'nin yüz tane karısı olduğu için, yüz tane de oğlu vardı. Ölüme sordu, "Bana bir iyilik yapabilir misin? Birini almak için geldiğinin farkındayım. Oğullarımdan birini ikna edebilirsem, onun canını alıp beni yüz yıl daha rahat bırakır mısın? Ölüm şöyle yanıt verdi: "Senden başkası kendini hazır hissediyorsa onu almakta hiçbir sakınca görmüyorum. Ama sanmıyorum- sen babaları olduğun, hepsinden uzun yaşayıp her şeyin keyfine vardığın halde kendini hazır hissetmiyorsan, oğullarından biri nasıl hissedebilir?" Yayati yüz oğlunu çağırdı. Daha yaşlı olanları sessiz kaldılar. Ortada büyük bir sessizlik vardı, kimse bir şey söylemiyordu. Yalnızca henüz onaltı yaşında olan en genç oğlu ayağa kalkıp şöyle dedi, "Ben hazırım." Ölüm bile bu genç çocuk için üzülüp, "Belki de sen fazla safsın. Baksana, diğer doksandokuz kardeşin tamamen sessiz kalıyor. Bazısı seksen, bazısı yetmişbeş, bazısı yetmişsekiz, bazısı yetmiş, bazısı altmış yaşına kadar yaşamış ve daha da yaşamak istiyorlar. Sen henüz hiçbir şey yaşamadın. Ben bile senin için üzülüyorum. Tekrar düşünmelisin." diye uyarıda bulundu. Oğlan, "Hayır!" dedi. "Onların bu halini görünce kararımdan iyice emin oldum. Benim için üzülme; mutlak bir farkındalıkla gidiyorum. Babam bile yüz yaşında hala tatmin olamamışsa, burada olmanın ne anlamı var? Ben nasıl tatmin olabilirim? Doksandokuz ağabeyimin de tatmin olamadıklarını görüyorum. O zaman neden vakit harcayayım? En azından babama bu iyiliği yapabilirim. Bu yaşlı haliyle, bırakalım yüz yıl daha keyif sürsün. Ama benim için bitti. Kimsenin tatmin olamadığını görünce, yüz yıl bile yaşasam yine de doyamayacağımı kesinlikle anladım. Bu yüzden bugün gitmemle, doksan sene sonra gitmem arasında hiçbir fark yok. Lütfen beni al." Ölüm genç oğlanı aldı. Ve yüzyıl sonra geri geldi. Yayati yine aynı durumdaydı. "Bu yüz yıl çok hızlı geçti."dedi. "Yaşlı oğullarımın hepsi öldü. Ama bir önerim daha var. Sana başka bir oğul verebilirim. Lütfen bana acı." Bu böyle devam etti, hikaye bin sene böylece sürüp gitti. Ölüm on kez Yayati'yi ziyaret edip, dokuzunda oğullarını aldı, Yayati de yüz yıl daha yaşadı. Onuncu kez geldiğinde Yayati şöyle dedi: "Hala beni almaya ilk kez geldiğin zamanki kadar tatmin olmamış durumdayım. Ama bu sefer istemeye istemeye, gönülsüzce de olsa geleceğim çünkü senden bana bir iyilik daha yapmanı isteyemem. Bu çok fazla olur. Hem bir şey kafamda kesinleşti ki, bin senede tatmin olamadıysam, onbin senede bile olamam." Bu bağlanmaktır. Yaşamaya devam edebilirsiniz ama ölüm düşüncesi aklınıza geldikçe titremeye başlarsınız.
Ölmeden Önce Ölünüz
Ölmeden Önce ÖlünüzOsho · Okyanus Yayıncılık · 2011870 okunma
··1 alıntı·
539 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.