Gönderi

Şüphesiz herkesin bir şehri, bir memleketi; sevinçlerini ve acılarını yaşadığı yerler, özlem duyduğu diyarlar, ekmeğini yediği topraklar vardır. Yahut baskı ve acılar karşısında terk ettiği bir evi barkı, yıllarca dönemediği bir yurdu ve ruhunda bir yara olarak kalan ''yersizliği, yurtsuzluğu'' bulunmaktadır. Öyleyse Muş'a nereden bakmalı? Meşhur türküyü yakanın ağzından mı, yoksa gidenin dönmediği yerden mi? Uzun ve karlı geçen kıştan mı, bahar gelince gelinciklerle/lalelerle süslenen ovadan, coşan çamurlu Murat kıyısından mı? Yoksa sisin bilinmezliklere sürüklediği ''yokuş yoldan'' mı?
·
27 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.