Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Resim Resim sanatına o kadar ket vurmadılar. Geleneksel olarak yine bil­gin seçkinlerin konusu olan resmi Kubilay ve yanındaki Moğollar daha kolay anlıyorlardı, çünkü onu takdir edebilmeleri için dil gibi büyük bir engeli aşmaları gerekmiyordu. Kağanın gösteriş merakı da görsel su­numlara daha çok duyarlı olmalarına neden oluyordu. Kubilay, resmen bir portresini çizdirdikten sonra, ressam Liu Guan-dav'ın kendisini av­dayken resmetmesini istedi. 40 Güney Sonğ'u işgal ettikten sonra resim sanatına ilgisi giderek arttı. Sonğ Hanedanı'nın imparatorluk resim seç­kisini Ta-tu'ya getirtti ve Çinli uzmanlar tarafından sınıflandırılmasını sağladı. Güney Sonğ resimleri, bazı sanatçıları himaye etmesi ve saraya resim satın almasıyla genişleyen kişisel koleksiyonunun temelini oluştur­du. 41 Kısacası Kubilay da, bazı halefleri de, Çin resmini el üstünde tuttu­lar ve en güzel örneklerini korumak için belirgin çaba gösterdiler. Yüan dönemi, çağdaşımız olan bilginlerden birinin resimde "devrimden" söz etmesine neden olabilecek kadar sayıda ressam ortaya çıkardı.42 Ancak bazı tarihçiler Kubilay'ın ve Moğolların Çin resmini olumsuz etkilediklerini ya da ilgisiz kaldıklarını söylerler. Bunlardan biri, "Ha­nedan göze çarpan yazarlar, hattatlar ya da ressamlar ortaya çıkara­madı, destekledikleri sanatçilar da sadece portre ya da mimari çizmek üzerine uzmanlaştılar," diye yazar.43 Sherman Lee, Moğolların ilgi ek­sikliğine daha makul bir açıklama sunar. Vay-kam Ho ile birlikte önem­li bir sergi düzenlerken yazdığı yazıda, Yüan sanatına 1968 öncesinde gösterilen ilginin azlığına açıklama getirmek amacıyla şöyle der: "Yüan Hanedanı'nın başında yabancı biri, bir Moğol vardı. Bu durum Çinli­lerin tam olarak düzgün biçimde anlaşılıp takdir edilmesine caydırıcı bir etki yaratmıştır . . . Han oğullarının [Çinlilerin-ç.] içlerine işlemiş olan gururun, yabancı barbarlar tarafından yönetildikleri dönem hakkında, bırakınız lehte yargı ve tahlillere, tarafsız yorumlara bile izin vermesi son derece zordur. "44 Moğolların olumsuz etkileri hakkında bazı sanat tarihçilerinin söyledikleriyle, Kubilay'ın çok sayıda ressama hamilik et­mesini, Yüan ve öncesi dönemlere ait göz alıcı bir resim koleksiyonunu miras bırakabilmesini, daha dengeli görünen bu değerlendirme sayesin­de bağdaştırabiliyoruz. Kubilay'ın ve Moğolların sanat hamileri rollerini karalamak eldeki gerçeklere aykırı düştüğü gibi Çinli ressamların Yüan dönemindeki başarısının, Moğollara duydukları tepkiye bağlanabilece­ği yolunda imalarda bulunmak da yerelcilik duygusuna hitap etmekten öteye geçemez. Bazı büyük ressamların Moğollarla işbirliği yapmayı reddetmiş ol­dukları doğrudur. Daha önce gördüğümüz gibi, yabancı işgalcilerin sun­duğu mevkileri kabul etmeyen bazı bilginler de tıp ve benzeri meslek­lere yönelmişlerdir. Bazıları ise, çeşitli kişisel nedenlerle münzevi (Çince İ-şı) olmuştur. Bir sanat tarihçisine göre, "kendi kendilerini emekli etmelerinin nedeni kısmen çok yorulmuş olmalarıdır ama asıl neden vergi yükünden, zorunlu devlet hizmetinden [ve] siyasi zulümden kaç­maktır. "45 Bazıları, siyasi dürtüleri nedeniyle diğer münzevilerden ayrı görülüp, "artık tebaa" (Çince i-min) olarak sınıflandırılabilir. Yıkılan Sonğ Hanedanı'na sadık kaldılar ve Moğollardan hoşlanmadıklarını gizlediler. Doğrusunu söylemek gerekirse, kendilerini tehlikeye atmadan rahatsızlıklarını ifade etmelerinin bir yolu yoktu.46 Kendilerini avutma­nın bir yolu, Moğol yöneticilere karşı olan hoşnutsuzluklarını ara sıra sergileyebilecekleri özel uğraşlara atılmaktı. Mutsuz bilginlerin bunu ya­pabileceği başlıca doğal uğraşlardan biri de resimdi. Sonğ döneminde­ki resmi İmparatorluk Akademisi ressamlarından farklı olarak, amatör ressamlar diye tanımlanan bir grup oluşturdular. Münzevi yaşadılar; bir resim akımı da oluşturdukları söylenemez. Sanatlarının Moğollar tarafından desteklendiği de pek söylenemez. Bazı sanat tarihçilerine göre bu ressamlar, en büyük eserlerini Moğollara rağmen vermişlerdir. Büyük bölümü Cianğ-nan yöresindeki göller böl­gesinde (Tay [Batı] Gölü) yaşadı ve zamanla benzeri mutsuz sanatçıları oraya çektiler.47 Moğollara sert muhalefet yapan, onlarla temas bile et­meyen, Sonğ'un yıkılmasına ağıt yakan ve o hanedanı övmeyi sürdüren Cınğ Si-şiav (1241-1318), bu i-min ressamlarının tipik bir örneğiydi. "Edebi insanların resmi" (Çince vın-rın-hua) adıyla başlattıkları akım, Sonğ Resim Akademisi gerçekçiliğinden çıkıyor, sanatçının duyguları­na daha fazla vurgu yapıyordu. Doğal olarak bu değişim, sanatçının Moğollara karşı öfkesini üstü kapalı biçimde ortaya koyabilmesini sağ­lıyordu. Örneğin Cınğ, Çin orkideleri çizip, "köklerinin etrafında ne­den toprak bulunmadığı sorulduğu zaman, toprağı barbarların çaldığını söylemesiyle"48 ünlenmişti. Gonğ Kay (1222-1307), Çien Şüen (yak. 1235 -yak. 1301) ve diğer i-min ressamları da sanatlarını bir toplumsal protesto yöntemi olarak kullanıyorlardı.49 Ancak, Kubilay ve Moğollar Güney Sonğ'u ortadan kaldırdıktan sonra ressamları inzivaya zorlamış değillerdi. Hatta Kubilay pek çoğuna devlet görevleri önermiş ama onlar kesinlikle reddetmişlerdi. Onlara iş vermeyi ve çizebilecekleri ortam sağlamayı istiyordu. Ressamlar ise yerli hanedana karşı duydukları anlaşılır ve övgüye değer sadakatle bu teklifi geri çevirmişlerdi. Halbuki Kubilay ve halefleri, Sonğ'a sıkı bağları olan bilginlere devlet görevi vermekten aslında çekiniyorlardı. Bu münzevi­lerin "kimi zaman haklı olarak, devrik hanedana sebatla sadık olduk­larından"50 kuşkulanıyorlardı. Kubilay'ı Çinli ressamlara karşı bilinçli ayrımcılık yapmakla ve Çin resmini engellemekle suçlamak, kuşkusuz haksızlık derecesinde sert bir tavır olacaktır. Aksine Kubilay, Yüan döneminin en büyük Çinli ressamlarından ba­zılarını destekledi. Dönemin en ünlü ressamı olan Cav Mınğ-fu (1254-1322) Harbiye Nazırlığı'nda görev aldı ve Ta-tu'da yaşadı. Kubilay'ın ölümünden sonra bile Cav resmi davetler aldı ve sonunda, 1316 yılında Çin'deki en ünlü bilgin eğitim merkezi olan Han-lin Okulu'nun başına geçti.51 Başka bir ünlü ressam olan Gav Kı-gonğ (1248-1310), 1275 yı­lında Bayındırlık Nazırı oldu.52 Kubilay'ın halefleri döneminde o da yük­selmeyi sürdürdü ve yaşamının sonlarında Adalet Nazırı oldu. En ünlü bambu ressamı olan Li Kan (1245-1310) İşgücü Nazırı oldu.53 Kuzey Çinli Şien-yü Şu (1257?-1302), Yüan döneminin önde gelen üç hattatın­dan biriydi ve başka görevler yanında Müfettişlik'te, sonra da İmparator­luk Kurbanlar Dairesi'nde çalıştı.54 Bu dört sanatçı, Kubilay'ın sarayında görev verilenler arasında en öne çıkanlardı; Kubilay birçok başkasını da maaşı çok ama işi az devlet görevleri vererek destekledi. Yetenekli bil­ginlerin ve sanatçıların hizmet vermeyi teklif etmelerini beklemiyordu, onları bulmaya heyetler yolluyordu. Örneğin, 1286 yılında Konfüçyüsçü Çınğ Cü-fu'yu devlete hizmet verecek yetenekli adamlar bulmak üzere Cianğ-nan eyaletindeki Vu-şinğ'e gönderdi.55 Çınğ, pek tanınmayan ama çok yetenekli bir ressam olan Mınğ-fu ile birlikte döndü. Ressamlar arasında Kubilay'ın en büyük destekçisi tartışmasız, Cav idi. Sonğ Hanedanı'ndan geldiği için, Moğolların tarafına geçmesi Çin­liler gözünde Kubilay'ın itibarını ve meşruluğunu artırdı. Ne de olsa bir hanedan üyesiydi ve kendi soyundan yüz çevirip, "barbarlara" hizmet vermeyi seçmişti. Kendi hanedanının ve sonraki hanedanların Çinli bil­ginleri onu bu yüzden sert eleştirdiler. Cav'ın da kendi kuruntuları vardı ama bir resminde yazdığı şiirle yaptığını haklı göstermeye çalışıyordu. Şöyle demişti: Bu dünyada herkes kendi zamanının koşullarına göre sürer yaşamını Kimse tesadüfen vermez meydana çıkıp hizmet etme ya da inzivaya çekilme kararını.Bazı kaynaklara göre, oğlu için büyük hırslar besleyen anası, Moğol­ların emri altında yükselebileceğini görmüştü ve onu Kubilay ile işbirliği yapmaya itmişti.57 Ancak, Moğolların peşrevlerini katiyen reddeden ve kendisinden yaşlı bir ressam olan Çien Şüen, Kubilay ile yollarını birleş­tirmesini bir süre engellemişti. Cav da, Çien de Vu-şinğ'de yaşıyorlardı ve Moğollara karşı takındıkları zıt tavırlarıyla aynı okuldaki diğer bil­ginlere ve ressamlara iki ayrı örnek oluşturdular. Li Çu-zinğ şu gözlemi yapar: Çien Şüen'in i-min ressamı ve Sonğ taraftarı olması, Güney Sonğ döneminde büyüyüp hizmet vermiş olan ve yeni yönetimde görev alma fırsatı olmayan ya da isteği bulunmayan pek çok aydının saygısını kazanmıştı. Bu yüzden Çien, Sonğ'a sadakatin ve yeni yönetim altındaki hüsranların simgesi durumuna geldi. Öte yan· dan, Yüan devlet adamları arasındaki en önemli güneyli olan Cav Mınğ-fu, Yüan yönetiminde görev almayı isteyenlerin hayranlığını kazandı.58 Bu iki kişi, Kubilay yönetimine karşı farklı kuşakların tepkilerini simgeliyor gibi görünüyorlar. Anlaşılan yaşlı kuşak, işbirliğine daha az yanaşıyordu. Sonuçta Cav, Moğollara gerçekten hizmet etti. Ancak Ta­tu'ya vardığında, yakın zamanda çökmüş olan hanedanın bir mensubu­na görev verilmesine karşı hayli muhalefet oldu.59 Kubilay bu itirazları duymazdan geldi ve Cav'ı Harbiye Nazırlığı'na atadı. Cav da görevini özenle yerine getirdi. Özellikle posta sisteminin ıslahıyla uğraştı. Pos­ta düzeninin yasadışı olarak özel işlerde ve yabancı elçilikler tarafın­dan kullanılmasını kıyasıya eleştirdi. Daha sonra, özellikle depremlerle harap olan bölgelerde vergi indirimi yapılmasını sağladı. Kısacası, Ulu Kağan'ın ölümüne dek Cav onun için değerli bir danışman oldu. Bazı başka çağdaşları gibi, Cav'ın da resimleri Kubilay'ın sunduğu özgürlüğe kanıt oluşturur. Cav, Sonğ resimlerini yapay oldukları için her zaman reddetti ve onların yerine resimde klasik yöntemlere dönüşü önerdi. Onun savına göre, Sonğ Resim Akademisi standartları sanat­çıları söndürüyordu ve kısıtlıyordu.6° Cav, Çinli sanatçıların eserlerine karışmayan Moğolları daha az kısıtlayıcı buluyordu. Ancak Kubilay ve Moğolların, Yüan döneminde Çin resminin üze­rinde sadece olumsuz bir etkide bulunmuş oldukları söylenemez. Aynı zamanda sanatçıların işlerinde görülen konulara da bir şekilde sızdılar.
·
20 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.