Gönderi

332 syf.
10/10 puan verdi
"INATTAN HEP! INATTAN! EVET : YAŞAM! AMA INATTAN!"
Yitirmelerin, tüketmelerin, kaybetmelerin çığlıkları.. Ayrıcalıklı bir ruhun jilet kesikleri.. Karanlığın ve yalnızlığın en soğuk hali.. Ne derseniz deyin; herbiri gözlerinize saplanıp kalan, kelime görünümlü dikenlerden müteşekkil, yıkıntı edebiyatının en güzel örneklerinden biriydi okuduğum. Koca bir enkaza dönüşen evrenin, kara deliklerde kaybolan ruhların, tutunacak dalı kalmamış insanların, acının hikayeleriydi. Bu cehenneme 26 yıl direnebilmiş, hissedebilen, hissettirebilen, uzun hikayeler yazacak vakti olmayan..sanki erken vedasından haberdar gibi.." Hızlı yazmalıyım, çok yazmalıyım!" diye çırpınan bir kalemin yürek sesleriydi. Bazen bir mahkumun yalnızlığında, bir hücrede, Bazen bir ölünün simsiyah nefesinde, Bazen içimizde taşıdığımız canavarlarda, ölümde, Toprakta eşitlenen yaşam kavgasında, Umutla umutsuzluğun, Varlıkla yokluğun tam ortasında.. Kendinizi aniden içinde bulabileceğiniz öyküler bunlar. Çok uzun tasvirler, açıklayıcı bilgiler yok. Gerek de yok. Bir duygu seline kapılıp, yalın ama derin kelimelerle ilerlerken bu tür ayrıntılar aklınıza bile gelmeyecek çünkü. Başlangıç gibi bitişler de aniden. Tuhaf bir sızı dolduruyor hikayenin son noktadan sonrasını. Bu öykülerin bu kadar kıymetli olmasının sebebi, kendimizden kattıklarımızdır muhtemelen. Ve bittiğinde bile bitmeyen, devam eden kelimelerin yankılarıdır. Edebiyatın üstünün hayatla örtüldüğü bu satırları okurken savaşın, esaretin, yokluğun, yıkımın, korkunun ve aynı zamanda umudun en derin izleriyle karşılaşıyorsunuz. Yoğunluğunun şiddetini bazen bir kelimede, bazen bir paragrafta ya da bir cümlede en baskın haliyle hissediyorsunuz. Şöyle mesela; "Haftada bir salı var. Yılda elli. Ve savaşta bir yığın.." Üç cümle..üç kısa cümle..gölgeleri çok uzun olan üç kısa cümle bazen koskoca bir kitabın anlatmak istediğinin çok daha fazlasını ifade edebilir. Borchert'in satırları gibi. Hasta, yalnız, acı dolu bir insanın, inadına ümitli, inadına çırpınan haliyle kaleme aldığı satırlar çünkü bunlar. Şiirsel, derin, anlamlı ama yalın, sade, aceleci ve cesurca. Inandığı, savunduğu ama hasret kaldığı bir düzenin, yaşamın tasvirlerinde derin gölgeler olarak yerini aldı. Onun direnişi hem fiziksel hem de ruhsaldı. Başardı... Keyifli okumalar..:)
Ama Fareler Uyurlar Gece
Ama Fareler Uyurlar GeceWolfgang Borchert · Doğan Kitap · 2003510 okunma
··
494 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
ZamanYolcusu okurunun profil resmi
İncelemeniz ruhumu bu raddede okşayabilmişken kitabı okumama gibi bir lüksüm kalmadı sanıyorum.
Liliyar okurunun profil resmi
Eminim ki kitap da ruhunuzu okşayacak..teşekkürler. :)
Ebru Ince okurunun profil resmi
Ya ışte böyle :)) ❤ Iyi ki de okudun :))
Liliyar okurunun profil resmi
Evet evet evet. :)) Geç kalmışım biraz. :))❤❤
Leylm okurunun profil resmi
İnattan hep :) ellerine sağlık 💗
Liliyar okurunun profil resmi
İnadına hem de. :)) Teşekkür ederim. ❤❤
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.