Gönderi
Zengin ülkeleri yoksul ülkelerden ayıran,gelir ve yaşam standartlarındaki farklar sosyolojik açıdan en dikkatimi çeken noktadır.Eşitsizlik denilince en içimi acıtan;bir taraf açlıkla mücadele ederken bir tarafın obezite savaşı verdiği bu terazisi bozulmuş dünya sisteminde sorunların kökenlerine bakış olan #uluslarındüşüşü tarihten,ekonomiye,kuramlardan,siyasete çoklu bir bakışın kitabı.
Kitap eşitsizliklerde ilk akla gelen coğrafi farklılıklar,zenginliğin kültürle bağdaşması,insanların yada yöneticilerin fakir ülkeleri nasıl zengin hale getireceklerini bilmedikleri cehalet hipotezi gibi hipotezleri çürütür.Şöyle bir düşünüldüğünde bugünün zengin ülkeleri gerçekten de bu üstünlükle ilerlememişlerdir.Sanayi devrimi,sömürgecilik gibi güç dengelerini değiştiren çarpıcı gerçekler ise bu dengesiz sistemin kökenine çıkan bir yoldur.Yaratıcı yıkım korkusu ise sanayi devriminde makinelerin insanları işsiz bırakacağı düşüncesinden kaynaklanan korkuyla;üretimde geri kalmışlıkla,ülkeler arasında çığır açılmasının gerçeğidir.Bu nokta bana günümüzde yapay zekadan korkan yanımızı hatırlattı.Tarihin tekerrürden ibaret olmaması adına makineleri insanların işlerine el koyacak rakipler görmek yerine üretimde verimlilik olarak değerlendirmekle,dönüp geriye baktığımızda fayda olacak gibi. .
Bu konuyu destekleyen en iyi örnek kitapta yer alan matbaanın Osmanlıya çok geç girmesi örneğidir.Bilgi çoğalmadan yenilik ve üretimin gerçekleşemeyeceği gerçeğiyle,en güçlü pozisyondan yıkım aşamasına geçmemiz çarpıcı bir konudur.
Kitap zengin içeriği ile benim için harika bir okuma oldu.Sadece çok fazla ekonomik yönetim içeren kısımlarda sıkıldım.Daha evimin ekonomisinden anlamazken,dünya ekonomisine dalmam tabii ki kendime güldüğüm anlardı.Tarih içeren sayfalarda ise adeta keyifle kayboldum
Biliyorum kitap herkese hitap etmeyecek,zorlu okumaları içeren bir alanda yer alıyor ama bu konulara ilginiz varsa kaçırmayın derim.
·
17 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.