Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

359 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
43 günde okudu
Yarınki Türkiye Kitabından Sonra Ben
Yarınki Türkiye Kitabından Sonra Ben ‘Yarınki Türkiye’ kitabını okuyup bitirdiğimde aslında ne kadar az şey bildiğimi, daha çok okumam ve düşünmem gerektiğini tekrardan çarpıcı bir şekilde hatırladım. Kitap benim için değer biçemeyeceğim kadar çok zor bir eser. Ben daha çok, bende bıraktığı etkiden ve kitabı okumadan önce hangi noktadaydım, okuduktan sonra hangi noktaya geldiğimden bahsedeceğim. Yarınki Türkiye, bana göre lise ve üniversite öğrencilerinin başucu kitabı olması gereken bir şaheser . Kamu çalışanları içinse büyük ilham niteliğinde. Kitabı okumadan önce bu topraklarda nasıl biri olmalıyım, vatanseverlik ne kadar gerekli, coğrafya kader midir? Gibi sorular kafamda dolaşıyordu. Geçmişte yapılan, yaptığımız hataları düşündüğümde umutsuzluğum artıyordu, hatta bir gün bu vatandan, geri dönmemek üzere gitme hayalleri bile kuruyordum. Mesuliyet kabul etmiyor ve ben dünya vatandaşıyım diye ütopik hayaller peşinde koşturuyordum. Eserin bazı bölümlerinin beni derinden sarsması bu sorularım ve fikirlerim üzerinde yeniden istişare etmem gerektiğini gösterdi. Yazar bana gerçek bir müslüman olmam gerektiğini, asıl vatanseverliğin hiçbir felsefi esasa dayanmayan, batıdan taklit edilen, içi boş bir şekilde kurulan bir sistemle olmayacağını; vatanseverim diyen birinin kuracağı sistemde bizim felsefemizin, geleneklerimizin ve imanımızın olması gerektiğini öğretti. Atalarımızın kurduğu bu kusurlu sistem, batıdan taklit ile yapılan ruhsuz inkılaplar ve sistemin bozuk esaslarına dayandırdıkları milliyetçilik gibi temeli olmayan ilkeler ilk depremde yıkılan binalar gibi ben ve akranlarımın iç alemlerinde bir bir enkaza dönüştüler. Umutlarımız, hayallerimiz ve sevgimiz de bu enkazın altında can verdi. Bu şekilde vatan sevgisi ve mukadderatından mahrum kalan bizim gibi nesillerde; şaşılacak tezatlıklar görülmesi, batının ahlaksız istilası ile sanatın ve ruhun çökmesi, değerlerin unutulması gibi bizi yıkıma götürecek olan durumlar maalesef kaçınılmaz oluyor. Umarım ki bu ve bunun gibi eserleri okuyan bizler bu yanlışlıkların bir an önce farkında oluruz. Tüm bu yanlışlıkların farkına vararsak şayet artık uyanmalı ve içi boş yakarışlarımızı bir kenara bırakmalıyız. Geçmişe ve hatalarımıza çamur atmak yerine onlardan bizim de mesul olduğumuzun farkında olmalı ve harekete geçmeliyiz. Felsefemizi imanımız, ahlakımız ve örflerimizden yola çıkarak oluşturmamız, tarihe bir kader gibi varis olmamız (evet coğrafya kaderdir) ve bin bir mesuliyeti omuzlarımıza yüklememiz gerekmektedir. Eksik ve yanlış temellere dayandırdığımız esaslarımızı, tam ve doğru olanlarıyla değiştirmeliyiz. Bunun zamanı çoktan gelmiştir ve geç kalma lüksümüz kalmamıştır. Tüm bu tezatlıklardan, zorluklardan ve umutsuzluklardan kurtulmanın yolu kaçmak değil, harekete geçmektir. ‘’Hakiki kurtuluş kurtarıştır. Kurtaran insan, dar ferdiyetinin ve onun bekçisi olan cemiyetin üstünde ve ötesindedir; ferdiyete ve cemiyete cihat açmıştır.’’ diyor Nurettin Topçu. Adaletsiz, felsefesiz ve umutsuz olan bu sisteme cihat açmalı ve değişime önce kendimizden başlamalıyız. Ümitsizlik batağından çıkıp bizim olan felsefemizi edinmeli ve kişiliğimizi sağlam temeller üstüne yeniden inşa etmeliyiz.Yarınki Türkiye gibi eserleri okumalı ve dersler çıkarmalıyız. Velhasıl Yarınki Türkiye’yi kurmak istiyorsak ki buna mecbur ve muhtacız. Bir an evvel uyuşukluğumuzu bırakmalı ve harekete geçmeliyiz. Kurtuluş ve umut istiyorsak onu avare şekilde dışarıda aramak yerine durup özümüzde aramalıyız. Gelecek nesillerimize bizim felsefemizi, umudumuzu ve hareket ahlakımızı miras bırakmalıyız. Bu toprakların ve felsefemizin hakkını vermek için hala ne bekliyoruz..?
Yarınki Türkiye
Yarınki TürkiyeNurettin Topçu · Dergah Yayınları · 2018550 okunma
·1 alıntı·
172 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.